Paylaş
- Türkiye haritası, 2013’ün son çeyreğinde “sarı-kırmızı”ya doğru renklendi. Haritada yeşil, en düşük riski temsil ediyor. Sarı, riskin artmaya başladığını, kırmızı da yüksek riski gösteriyor.
Söz konusu çeyrekte “Türkiye Kredi Risk Endeksi”nin 1053’e indiğini vurguladı:
- Bu durum yerel seçimler, gerilen politik ortam ve FED’in gelişmekte olan ülkelere kaynak girişini azaltacağı beklenen kararları ile örtüştü.
Dun & Bradstreet ile ilk bağlantıyı 1988’de, Pamukbank’ta Genel Müdür Yardımcısı iken kurduğunu belirtti:
- O dönemde neredeyse “Hissi kablel vuku”yla, şirketlerin verileri elde olmaksızın kredi kullandırılırdı. Şirketlerin riskini ölçümleyen sisteme kafa yorarken karşıma bu alanda dünyanın en eski kurumu Dun & Bradstreet çıktı. Onlarla görüşüp, 1989’da Finar’ı kurdum. Zamanla şirketimiz Dun & Bradstreet Bilgi ve Danışmanlık oldu.
“Kredi Risk Endeksi”ne giren şirket sayısının ciddi ölçüde arttığını kaydetti:
- Şu anda 80 bin 904 şirketin verileri elimizde ve sürekli yenileniyor. Her ay 4 bin dolayında başvuru oluyor. Her ay 4 bin şirketin verileri yenilenmiş oluyor. Raporumuz, örnekleme değil, gerçek verilerle hazırlanıyor, gerçek durumu yansıtıyor.
Şirketlerden veri almakla yetinmediklerini ifade etti:
- Şirketlerin yöneticileriyle en azından telefon görüşmesi de yapılıyor, sorularımıza yanıt alınıyor. Dolayısıyla kuru verinin ötesine geçiliyor.
Sonuçları TÜİK’in Güven Endeksi, karşılıksız çek-senet verileri ve bankaların sorunlu krediler dökümüyle karşılaştırdıklarına dikkat çekti:
- Raporlarımız bu verilerle birebir örtüşüyor.
Bankalara, Kredi Kayıt Bürosu’na danışmanlık hizmeti verdiklerine işaret etti:
- Ancak, yaptığımız temelde, şirketlerin daha bilimsel yöntemle birbirlerini tanımalarına yardımcı olmayı, vadeli satış yapacak şirketin muhatabından emin olmasını sağlamayı içeriyor.
Haritalara geri döndü:
- Endeksi ilk hazırlamaya başladığımız 2011’de bazımız 1000 oldu. Endeks 1000’in üzerine çıktıkça haritadaki renkler yeşil ağırlıklı oluyor. 1000’e doğru indikçe sarıya dönüş başlıyor ve giderek kızarıyor. Endeksimiz 2012’nin son çeyreği ve 2013’ün ilk çeyreğinde de 1053’tü. 2013’ün 2 ve 3’üncü çeyreğinde haritamız tümüyle yeşil gibiydi.
- 2014’ün ilk çeyreğinde nasıl bir görüntü bekliyorsunuz? 17 Aralık Operasyonu ve sonrasındaki gelişmeler bu yılın ilk çeyreğine yansır değil mi?
- Elbette yansımasını bekliyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde endeksin daha da düşmesi söz konusu olabilir.
Bu yılın ilk çeyreğinin “Kredi Riski Haritası” ortaya çıktığında epey kırmızılaşmış bir Türkiye görürsek şaşırmamak gerekiyor değil mi?
En düşük riskte Bolu ve Karaman, yüksek riskte Adıyaman önde
DUN & Bradstreet Bilgi ve Danışmanlık Genel Müdürü Didem Taner, ilk kez iller bazında da renk haritası hazırladıklarını belirtti:
- Adıyaman’ın endeksi 3 çeyrek 874, son çeyrekte de 902 oldu. Böylece 2013’ün tümünde en riskli iller listesine oturdu. Karaman 1168-1223 arasında, Bolu da 1125-1261 arasında değişen endeksle 2013’te haritamızın en yeşil, yani en düşük risk içeren illeri arasında öne çıktı.
Perakende sektörü ‘yüksek riskli’ çıkıyor
DUN & Bradstreet Bilgi ve Danışmanlık Danışma Kurulu Başkanı Dr. Selim Seval, 2011’in başından beri üretimin en az riskli sektör olmayı sürdürdüğünü vurguladı:
- 2013’ün 2 ve 3’üncü çeyreğinde hizmet sektörü en yüksek riskte öndeydi. Son çeyrekte perakende ticaret en yüksek riskli sektör oldu.
- Son yıllarda alışveriş merkezleriyle birlikte perakende sektörü de çok gelişti. Neden yüksek riskli çıkıyor?
Didem Taner yanıtladı:
- Sektör sadece büyüklerden oluşmuyor. Küçük ölçekli yüzlerce perakendecinin sıkıntılı durumu raporumuza yansıyor.
Dr. Selim Seval ekledi:
- Perakende sektörünün arkası boş.
Paylaş