TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, geçen mayıs ayında TOBB’un Avrupa Birliği (AB) Müdürü Mustafa Bayburtlu ve ekibini topladı: "AB için Brüksel’e gittiğimizde hep bir numaralı insanlarla görüşüyoruz. Asıl raporları hazırlayan bürokratlarla pek temasımız yok. Türkiye’yi onlara da anlatalım."
Mayıs ayında başlayan çalışmalar, TOBB’la iş dünyasının AB örgütü İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) geçen çarşamba akşamı Brüksel’de düzenlediği "Window to Turkey" seminerine kapıyı açtı. Türkiye’yle ilgili birimlerde görevli 25 kadar AB bürokratı, 2-2.5 saat boyunca Türkiye’yi dinledi, sorular sordu.
"Window to Turkey" için Brüksel’e uçarken Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmez’le ekonomiyi, seçimleri konuştuk.
Hisarcıklıoğlu, 6 yıldır TOBB’un Başkanı... İrili ufaklı 1.3 milyon şirketi çatısı altında toplayan TOBB’a bağlı 364 odayı 6 yılda en az ikişer kez gezdi. Günde ortalama 30-35 oda başkanıyla birebir telefonda görüşmeyi gelenek haline getirdi. Tüm iş dünyasının nabzını hep hissetti.
Tuttuğu "nabız", Cumhurbaşkanı seçimiyle yaşanan "siyasi kriz" sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nın internetten yayınladığı "muhtıra" sonrasında Hisarcıklıoğlu’nu çok şaşırttı: "TOBB üyeleri 6 yıllık görev dönemimde ilk kez karpuz gibi ortadan ikiye yarılmış gibiydi."
Hisarcıklıoğlu’nun konuştuğu iki cepheye ayrılan oda başkanlarından birbirine zıt iki talep geldi:
Türkiye’de sivil ve müslüman bir cumhurbaşkanı seçilmesini engellediler. TOBB bu duruma sessiz mi kalacak. Sesimizi yükseltelim Başkan.
Başkan, "Cumhuriyet’e sahip çıkalım mitingi"nden geldim. Türkiye’de laiklik elden gidiyor, siz orada susup oturuyorsunuz. TOBB laikliğe sahip çıksın.
Rifat Hisarcıklıoğlu, oda başkanlarından gelen "iki cephe"ye bölünmüş istekleri dinledikçe bir ara şu korkuyu yaşadı: "Türkiye yine 1980 öncesi gibi kamplara mı bölünecek?"
Hisarcıklıoğlu, tabanındaki "karpuz gibi yarılma"yı çözmenin yolunu, odaları 7 bölgeye ayırarak yaptığı birebir görüşmelerde buldu, oda başkanlarını sakinleştirdi.
Brüksel’de İKV Başkanı Prof. Haluk Kabaalioğlu’nun davet ettiği Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Ersin Kalaycıoğlu, eski Devlet Bakanı Tayyibe Gülek ve Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ahmad Feroz’u dinlerken, "karpuz gibi yarılan" işadamlarını düşündüm.
Seminerin konuşmacıları Türkiye’deki seçim ortamının detaylarına fazla girince, amaca uygun toparlamayı yapmak Rifat Hisarcıklıoğlu’na düştü: "Türkiye, Türk özel sektörü ekonomide son 4-5 yılda başarı hikayesi yazdı.2006’da 20 milyar dolarla yabancı sermaye rekoru yaşadık.Bu yılın ilk dört ayında gelen 10 milyar dolarlık yabancı sermaye yeni rekor işareti veriyor.Gelen yabancı sermayenin yüzde 80’i Avrupa kökenli.Avrupalı şirketler, AB yolunda yürüyen Türkiye’nin geleceğine güveniyor."
Hisarcıklıoğlu, sözlerini AB bürokratlarına çağrıyla tamamladı: "AB’den gelecek olumlu sesler seçim sonrasında müzakere sürecine ivme kazandırır, Türkiye’nin dönüşümü hızlanır.AB, üyelik tarihini versin, Türkiye koşar."
Hisarcıklıoğlu, bir yandan "karpuz gibi yarılan" tabanını toparlıyor. Diğer taraftan "Tarih verin hedefe koşalım" mesajı verip, seçim sonrası AB heyecanının artacağına inanıyor...
Sandıktan "AB heyecanı" çıkar mı?
Anket değil analiz
CHP İstanbul milletvekili adayı İlhan Kesici’yle Selim Türsen ve Ruhi Sanyer’le birlikte katıldığımız Business Channel’daki program sonrası seçim tahmini üzerine konuştuk: "Ben eski Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarıyım.Anketlere bakmanın yanı sıra analiz yaparım."
İlhan Kesici, analiz için 2002 seçim sonuçlarını baz aldı, olasılıkları şöyle sıraladı:
AKP’NİN ARTILARI: 2002’deki yüzde 34.5’i koruduğunu varsayalım. ANAP, geçen seçimde yüzde 5.5 almıştı. Buradan AKP’ye yüzde 1 düşer, eder yüzde 35.5. DYP’nin geçen seçimdeki yüzde 9.5’lik oyu 6.5’e iner, buradan da AKP’ye 1 puan gidebilir, etti mi 36.5.
AKP’NİN EKSİLERİ: Saadet Partisi (SP) geçen seçimde yüzde 2.5’te kalmıştı. Necmettin Erbakan, "AKP’ye oy veren cehenneme biletini kesmiş olur" deyip duruyor. Erbakan faktörü SP’nin oyunu yüzde 5.5’e çıkarır. AKP böylece 36.5’ten yüzde 33.5’e geriler. MHP’nin bir önceki seçimde yüzde 18 olan oyu, yüzde 8’e inmişti. Şimdi yüzde 14’e çıkabilir. MHP asgari 4 puanı AKP’den yer, böylece AKP yüzde 29.5’e geriler.
CHP’NİN ARTILARI: CHP geçen seçimde yüzde 19.5 oy almıştı. DSP’nin o seçimdeki yüzde 1.5’lik oyu ile Yeni Türkiye Partisi’nin (YTP) yüzde 0.5’lik oyu CHP’ye gelecek. Eder 21.5. ANAP’ın oylarından yüzde 2’sini CHP alır. Etti mi yüzde 23.5. Cumhuriyet mitinglerine 10 milyon kişi katıldı. Buradan CHP’ye yüzde 3.5 oy çıkar. CHP’nin oyu yüzde 27’ye yükselir. Bir de İlhan Kesici faktörü var. CHP’nin oyu yüzde 28.5’ten aşağı olmaz.
Kesici analiz sonrasında ekledi: "CHP birinci parti olabilir."
Yeniden hatırlatayım... Kesici, Türkiye’nin geleceğini planlayan DPT’yi yönetmişti...]