Marka yaratalım derken birbirinizi vurmayın

- Radikal Gazetesi’ndeki haberi gördün mü?
- Hangi haberi?
- Dost Group’la ilgili bir haber var.
Konuşurken hızla habere baktım, içinde “Dice Kayek Saatleri”ni görünce, Ayşe Ege’nin sıkıntısını anladım:
- Bu şirketle bir işbirliğiniz var mı?
- Hayır yok...
- Peki Dice Kayek ismini kullanması konusunda önünde hukuki engel var mı?
- Ne zaman bilmiyorum ama geçmişte almış.
- Sizden önce olabilir mi?
- Emin değilim.
- Siz ne zaman farkettiniz?
- Saatleri gören bazı dostlarımızdan, “Bu tasarım pek size uymuyor” gibi eleştirilerde bulundu. Onun üzerine konuyu inceledik. Dost Group’la bağlantıya geçtik.
- Ne tür bir bağlantı?
- Kendilerine, “Madem saat işinde bizim markanın hakkı sizde, tasarımda yardımcı olalım, bizim de imajımıza uygun ürünler çıksın ortaya” önerisi götürdük.
- Kabul etmediler mi?
- Bizi oyalayıp durdular.
- Şimdi ne olacak?
- Başka çaremiz kalmayınca dava yoluna başvurduk.
- Peki Dice Kayek Saatleri çok yaygın mı?
- Biz Uludağ İçecek’e maden suyu şişesi tasarladıktan sonra daha yaygınlaştırdıklarını sanıyorum.
Ayşe Ege, bunları anlatırken, kendi çabalarını anımsattı:
- Bizim öykümüzü en iyi bilenlerden birisin. 18 yıldır ne çabalar harcadık Dice Kayek markasını bir yerlere taşıyalım diye.
Sesi titredi, yutkundu:
- Dice Kayek markası tam bir yerlere gelmişken, dünyada kendimizi önemli ölçüde tanıtmışken, karşımıza bunlar çıkıyor.
- Keşke zamanında isim hakları konusuna dikkat etseymişsiniz. Bak, Vakko ABD’ye giremiyor. Çünkü, orada isim hakkı bir başkasında.
- Doğru ama madem iş yapıyoruz. İnsanlar birbirinin emeğine saygı göstermeli. İnan ben korsan CD bile almıyorum.
Dice Kayek haberleri yanılmıyorsam Hürriyet’in ekonomi sayfalarına ilk, şimdi İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) çalışan Tamer Çerçi’nin imzasıyla yansıdı.
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) ile son yıllarda Turquality programı, onların defilelerini dışarıda ve içeride destekledi...
İpekyol markasıyla öne çıkan Ayaydın Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, Ece-Ayşe Ege’yle el ele “Machka” markasını geliştirdi...
Türkiye, hazır giyimde “katma değeri yüksek işler”e yönelebilsin diye tepeden tırnağa herkes, “marka yaratalım” önerisini sık sık yineliyor. Bu yöndeki çabalar da artıyor.
Dice Kayek de hazır giyimde, modada Türkiye’nin önemli markası haline geldi... Şimdi bu markayı “saat kavgası”yla yıpratmanın anlamı var mı?