Maliye, bankalardan kayıtdışıyla mücadele için yardım istedi

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, yanına Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu’nu da alarak geçenlerde Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) İstanbul’daki merkezini ziyaret etti.

Maliye Bakanı açısından ziyaretin ana gündem maddesi, "kayıtdışı ekonomiyle mücadelede bankaların rolünü artırma yolları"ydı. Unakıtan, TBB yönetimine planlarını şöyle özetledi: "Vatandaşların debit kart (çipli harcama kartı) kullanımını yaygınlaştırmaya çalışalım. Harcamalar kayda girdikçe, takibi daha rahat olur."

TBB yönetimindeki bankacılar, sektörün gerek harcama kartı, gerekse kredi kartlarında Avrupa’da ve dünyada ön sıralarda olduğunu, gündeme getirdikleri yeniliklerle kullanımı yaygınlaştırdıklarını hatırlattı.

Bir bankacı, fırsatını bulmuşken kredi kartları konusunda içini döktü: "Kayıtdışı ekonomiyle mücadelenin en önemli araçlarından biri de kredi kartlarıdır. Kredi kartıyla yapılan harcama tümüyle kayda girer. Oysa Türkiye’de son dönemlerde kredi kartları neredeyse ’düşman’ ilan edildi."

Maliye Bakanı Unakıtan, "Kredi kartı konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum" deyince, bankacı sürdürdü: "Bilinçsiz kredi kartı kullanımının karşısındayız. Ancak, kredi kartları ’vatandaş düşmanı’ gibi gösterilince, kullanımı kısıtlayıcı birçok önlem aldınız. Bunlar insanları kredi kartından caydırır."

Bankacılar, Maliye Bakanı’nı bulmuşken, bir de kambiyo vergisinden dert yandı: "Türkiye’ye gelen yabancı bankalar artık döviz kredilerini yurt dışı üzerinden vermeyi yeğliyor. Çünkü, içerde kullanılan döviz kredisinin maliyeti kambiyo vergisi yüzünden artıyor."

Anlatılana göre, yabancı bankalarla yerli bankalar arasında ciddi bir haksız rekabet oluşmuştu. Döviz kredisi isteyen, dışarıdan daha ucuza geleni tercih ediyordu.

Bankacının yakınması üzerine Unakıtan müjdeyi verdi: "Kambiyo vergisini sıfıra indirme yetkisi artık Bakanlar Kurulu’nda. Sıfıra indirmeyi düşünüyoruz. Ancak, zaman veremem."

Sözü edilen kambiyo vergisi yükü bankalar için toplam 100 milyon doları buluyordu. Bir başka deyişle Maliye’nin 100 milyon dolarlık bir gelirden vazgeçmesi gerekiyordu.

Bankacılar "kambiyo vergisi sıfıra inecek" müjdesini duyunca Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’ni (BSMV) de yokladı. Unakıtan, o konuda sadece temennide bulunabildi: "Aslında BSMV’yi de düşürmek istiyoruz. Ancak yüzde 5’lik oranı kademe kademe indirebiliriz. Toptan olmaz."

Unakıtan
, "kayıtlı harcama" konusunda işbirliği sözü alıp, "kambiyo vergisi kalkacak" müjdesiyle bankacıların yanından ayrıldı...

Maliye Bakanı ayrıldıktan sonra bir bankacı iç geçirdi: "Kayıtdışı harcamanın önüne geçmek istiyorlar, kredi kartını sürekli kıskaca alıyorlar. Merak ediyorum, kredi kartlarıyla ilgili yasa gündemdeyken zirveye çıkan ’kart intiharları’ acaba neden kesildi?"

Bırakın insanlar hem banka kartı, hem kredi kartı kullansın, harcamalar kayda girsin... Hiç değilse yakalaması kolaylaşsın...

6 milyon dolar harcayıp ’Perili Köşk’e gittiler

BORUSAN Holding yönetimi bundan birkaç yıl önce holdingin merkezini İstanbul Salıpazarı’ndaki yerinden farklı bir noktaya taşımayı gündemine aldı.

Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, son yılların kule geleneğine biraz uygun ama farklılık yaratacak bina düşünüyordu. Bir akşam Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, Agah Uğur’a cep mesajı çekti: "Çok güzel bir yer buldum. Yarın bakmaya gidiyoruz."

Ertesi sabah birlikte gittiler. Ahmet Kocabıyık’ın "buldum" dediği yer, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Avrupa ayağının hemen altında bulunan ve "Perili Köşk" diye anılan, Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ydü.

Köşkün konumu, deniz manzarası muazzamdı ama kullanılabilecek hale getirmek için çok uğraşmak gerekiyordu. Agah Uğur ikirciklendi, Ahmet Kocabıyık kararlıydı.

25 yıllık kira anlaşması imzalandı, 19’uncu yüzyıl başlarında inşa edilmiş Köşk, holding merkezine 6 milyon dolarlık harcamayla uyarlandı. Borusan, Köşk’ün holding merkezine uyarlanarak restorasyonunu gerçekleştirirken "ışık tüpü" uygulaması denedi. 22 metrelik tüp yapıldı. Binanın 4 katından geçen tüpün 6.5 metrelik bölümü dışarıda tutuldu.

"Işık tüpü", güneş ışınlarını özel bir yöntemle büyük aynaya yansıtarak, binaya doğal ışık veriyor. Binada ayrıca uzaktan kumandayla 1400’ü aşkın renk çeşidiyle renkli aydınlatma yapılabiliyor.

Yusuf Ziya Paşa Köşkü, holding merkezine dönüşünce Onursal Başkan Asım Kocabıyık davet edildi. Asım Kocabıyık, bir süre soğuk durdu. Çünkü, Salıpazarı’ndaki kendi binasına alışmış, taşınmaya burulmuştu. Ama oğlu Ahmet Kocabıyık’ı kıramayan Asım Kocabıyık, Köşk’e gidince beğendi...

İstanbul’da kıyasıya "gökdelen yarışı" yaşanırken, Borusan Holding’in 50 kişilik "çekirdek kadro"su Boğaz’a nazır Köşk’te çalışıyor...

Ahmet Kocabıyık, "Türkiye’nin kalkınması arsaya değil, sanayiye yatırımdan geçer" diyor...

Dediğini yapacak gibi de duruyor...
Yazarın Tüm Yazıları