Maden arayan yabancılar Türkiye’den umudu kesti

- Ülkemiz ihtiyacı olan demir-çelik, altın, gümüş, bakır, alüminyum gibi madenlerin ithalatı için yılda yaklaşık 40 milyar dolar ödüyor.
Ardından 2013’te dünyada maden arama çalışmalarından örnek verdi:
- 2013’te dünyada demir dışı maden aramasına 15 milyar dolar harcandı. Bunun 800 milyon doları ülkemize çekilebildi. Maden aramak için uluslararası fonlara ihtiyaç vardır.
İsim vermeden Türkiye’de kıymetli maden arayan yabancı sermayeli şirket örneğine işaret etti:
- Türkiye’de son 30 yıldır sürdürülen kıymetli metal araması verilerine göre, yabancı sermaye ile kurulmuş bir şirketin 20 yılda Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden başvuru veya ihaleyle aldığı ve 130 milyon dolar arama harcaması yaptığı 700 maden arama ruhsatından sadece 2’si işletilebilir altın madenine dönüştü.
Türkiye’de son 10 yılda Kanada, Avustralya ve ABD’den sağlanan risk sermayesiyle “başarı” sağlandığını savundu:
- Bu firmalar son 30 yılda ülkemizde 2.5 milyar dolarlık yatırım yaptı. Bunun 800 milyon doları maden aramasına, 1.7 milyar doları da tesis yatırımına harcandı.
2000 yılında “sıfır” olan altın üretiminin 2013’te 33.5 tona ulaştığını vurguladı:
- Sektörde faaliyet gösteren 8 altın madeninde 6 bin 200 kişi çalışıyor. 2013’te gerçekleşen 33.5 ton altın üretimiyle ekonomiye 1.5 milyar dolarlık katkı sağlandı. Devlete ödenen vergi ve harçlar toplamı 610 milyon lirayı buldu.
2012 Haziran’ından sonra madencilik izinlerinde belirsiz ortama girildiğine dikkat çekti:
- 2012 Haziran’ından itibaren Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen izinlerde sorunlar ortaya çıktı. 2 yıldır orman izin başvurularına olumsuz cevap alan arama firmaları, bütçeledikleri arama harcamalarını yapamadı. Kaynak merkezlerine iade oldu.
Bazı yabancı maden arama şirketlerinin Türkiye’de faaliyetlerini sonlandırdığını kaydetti:
- Chesser Resources, Rubicon Minerals Corporation, Global Resources Corporation (Avustralya), Gold Resource Corporation (ABD) ve Aegean Metals Group Inc. (Kanada), Türkiye’deki maden arama faaliyetini sonlandırdı.
2001-2013 döneminde her yıl artan altın üretiminin ilk kez 2014’te gerilediğini belirtti:
- 2015’te de bazı maden arama şirketlerinin faaliyetlerini durdurmasını bekliyoruz.
Soma’da 301, Ermenek’te 18 madencinin yürekleri yakan kaybı, toplumun tüm kesimlerini kömür üretiminden ürker hale getirdi. Kömür ocaklarında “ölüm sessizliği” hakim oldu.
Başta altın ve gümüş olmak üzere bazı metallerin üretildiği alanlarda da çevre için “alarm” havası yerleşti.
Bu durum, Türkiye’yi “İthalata yılda 40 milyar dolar ödemek”le, bir bölümünü yerli üretimle karşılamak arasında yol ayrımında bıraktı.
40 milyar doları başka alanlardan sağlayıp, “Ülkemizde madencilik yapılmayacak” demek mümkün mü?

İzmir, Türkiye’nin iki katı büyüyor

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Mukadder Özden ve modacı Atıl Kutoğlu’yla “9. Gelinlik, Damatlık ve Abiye Fuarı” için biraradayız. Özden, 9 yıl öncesine döndü:
- “Gelin-Damat Show” adıyla bir etkinlik vardı. İZFAŞ, EGSD’ye işbirliği önerdi. Böylece 300 milyon dolarlık iş bağlantısının gerçekleştiği bir fuara kavuştuk. Fuara 20 ülkeden katılımcı, 65 ülkeden profesyonel ziyaretçi geliyor. 4-7 Şubat’ta gerçekleşecek fuar, 3 Şubat akşamı Atıl Kutoğlu’nun gala defilesi ile başlayacak.
Kocaoğlu, İzmir’i fuarcılıkta öne çıkarmak istediklerini vurguladı:
- 119 bin metrekarelik teşhir kapasitesine sahip yeni fuar alanımıza 650 milyon lira harcıyoruz. İzmir’de fuarcılık 5 kat büyüyecek. İzmir, 2010’dan beri Türkiye’nin iki katı düzeyinde büyüyor.
Fuar atağı, İzmir’i Expo için iddialı konuma taşır mı?