Macaristan, Osmanlı eserlerini ‘Gül Baba’ çatısı altında topluyor

- Türbenin iyi bir bakıma ihtiyacı var. Bu bakımı üstlenelim.

Holding, çevre temizliği ve düzenlemesi ile boya-badana işini yaparken Polat, daha ötesini düşündü:
- Gül Baba Türbesi için ciddi bir restorasyon gerekiyor.

Bunun üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gidip konuyu anlattı. Demirel, Polat’ı dinledikten sonra Kültür Bakanlığı’nın devreye girmesini istedi:
- Budapeşte’deki Gül Baba Türbesi’ni restore edelim.

Demirel, restorasyon tamamlandıktan sonra 1997 yılında dönemin Macaristan Devlet Başkanı Göncz Arpad’ın davetiyle Budapeşte’ye gitti. Ziyaret sırasında “Gül Baba Türbesi”nin açılışını yaptı. O günlerde Polat ve Karakuş da bir açılış gerçekleştirdi:
- Ege Seramik’in Doğu Avrupa ve Balkanlar Lojistik Merkezi faaliyete geçti.

Macaristan’la bağını zamanla güçlendiren Polat, “Gül Baba Türbesi”ne ilgisini aralıksız sürdürdü. 2012 yılında Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın kapısını çaldı:
- Gül Baba, ülkelerimiz arasındaki dostluğun simgesi olarak kültürel ve ticari işbirliği açısından büyük öneme sahip. “Gül Baba Vakfı” kurup, türbeyi himayesine almak isterim.

Orban, şu yanıtı verdi:
- Vakfı biz devlet olarak kuralım. Sizi de Başkan yapalım.

Böylece “Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı” kuruldu. Vakfı Macar hükümeti kurarken, bir ilke de imza attı:
- İlk kez ülkedeki bir vakfın Başkan ve Yardımcısı yabancılar arasından seçildi. Adnan Polat vakfın Başkanı, Suat Karakuş da yardımcısı oldu.

2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Budapeşte’de türbeyi ziyaret ettikten sonra Viktor Orban’la görüştü, birlikte şu karara imza attı:
- Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve MNV (Macaristan Gayrimenkul Yönetim A.Ş.) ortak bir fon ayırıp, Gül Baba Türbesi’ni restore etsin.

İki ülke arasında imzalanan protokol, 6 Eylül 2016’dan itibaren “Gül Baba Türbesi” ve çevresinde en kapsamlı restorasyon ile arkeolojik kazıları başlattı. Restorasyon iki yılda tamamlanırken, Orban, vakfa ek görev verdi:
- Macaristan’da bulunan tüm Osmanlı eserlerini “Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı” çatısı altında toplayalım.

Polat, Orban’a teşekkür edip, kolları sıvadı:
- TİKA ve Macar makamlarının desteği ile Ata yadigarlarımızı restore çalışmalarına devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban, yarın “Gül Baba Türbesi”ni son restorasyonun ardından birlikte resmen açacak.

Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanlığını da yürüten Adnan Polat, açılışa Vakıf Başkanı olarak ev sahipliği yapacak.

Gül Baba, dostluğun simgesi olmayı sürdürecek...

HACI BEKTAŞ-I VELİ’NİN ÖĞRENCİSİ

AÇILIŞ hazırlıkları için Budapeşte’de bulunan Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı Başkanı Adnan Polat, “Gül Baba”yı şöyle anlattı:
- Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğrencisi Gül Baba, bütün din, mezhep ve etnik gruplardan olanlara kucak açan, ayrımcılığa karşı durup insanları sevgiyle kucaklayan bir derviş ve şair. İki ülke arasındaki sevgi bağını, hoşgörüyü, birlikte yaşayabilmenin tohumlarını asırlar önce 1541’de gönüllere serpen bir Bektaşi Dedesi. Gül Baba, hristiyanlar tarafından da kucaklanan bir gönül adamı.

Gül Baba’nın Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Budin’de kaldığını anımsattı:
- Kanuni Sultan Süleyman 1500’lü yıllarda Mohaç, Zigetvar, Budin’in Roma-Germen saldırılarına maruz kaldığı yıllarda Macarların yanında olmuş ve son gelişinde yanında Gül Baba’yı da getirmiştir. Gül Baba 1531-1541 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle on sene Budin’de kalmış, kendini iki ülke arasındaki kardeşliği, hoşgörüyü ve halkların dostluğunu pekiştirmeye adamıştır.

GALATASARAY KULÜBÜ MANEVİ KURUCUSU

ADNAN Polat, 1481 yılınan öyküyü anımsattı:
- 1481’de Sultan II. Bayezid bir av dönüşünde, günlerini yetiştirdiği gül fidanları arasında ibadetle geçiren Gül Baba’ya rastlar. Gül Baba, sarı ve kırmızı güller sununca kendisinden dileğini sorar. Adını yetiştirdiği güllerden alan Gül Baba, ilerideki tepeyi göstererek, “Bu tepeye, mekteb-i irfan tesis ile orada okuyup yazanları hizmet-i hümayununda istihdam eyle, vakti gelince devletine lazım olur” der.

Osmanlı prens ve prenseslerini yetiştirme amacı güden Galata Sarayı’na ilk adımın böyle atıldığının altını çizdi:
- Kulüp, 1905’te Galatasaray Lisesi’nde kurulduğu için Gül Baba manevi kurucu olarak kabul edilir. Kulübün renkleri de Gül Baba’nın kavuğunda taşıdığı sarı-kırmızı güllerden gelir.