Paylaş
- Çelik İhracatçıları Birliği, URGE (Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) kapsamında Dubai’deki, “19. Middle East Iron & Steel Conference”a katılıyor. Birlikte gidelim.
Geçen pazartesi günü Dubai’deki The Palm Atlantis’te konferansın gerçekleştiği bölüme yönelince altın sponsorlarından biri dikkatimi çekti:
- Turkish Steel...
Çelik İhracatçıları Birliği, MetalBulletin’in konferansına altın sponsor olmuş, otelin salonlarından biri, katılımcı Türk firmalarının ikili görüşmelerine ayrılmıştı. Her şirketin ayrı masası vardı:
* Ascofer Trading, BMS Birleşik Metal, BMS Çelik Hasır, Corbus Metal, EE Batı, Ersoylar Metal, MMT Dış Ticaret Odelya, Opal Çelik, Promeks Dış Ticaret, SFR, Stemcor Dış Ticaret, ŞDL Zincir, Tezcan Galvaniz, Yolbulan Metal, Yücel Boru, Zenna Çelik, Goa Metal.
Çıkrıkçıoğlu, Çelik İhracatçıları Birliği Şube Müdürü Uygar Tatar’dan Birlik Başkanı Namık Ekinci’yi aramasını istedi. Ekinci’yle son durumu değerlendirip bana döndü:
- Bu yılın ilk 11 ayında 200 ülkeye 15 milyon ton ihracat yaptık. Üretim 26.5 milyon tonu buldu. Üretimde yıl 32, ihracatta 16.2 milyon tonla sona erecek. Uzun mamül ihracatında dünya birincisiyiz. Üretimde dünya 8’incisiyiz. Ancak, dünyada fiyatlar çok düştü. 2014’te ton başına ortalama ihracat fiyatımız 753 dolardı. Bu yıl 640 dolara indi.
Çelik ihracatı fiyatına dünyadan örnekler verdi:
- ABD’nin ortalama çelik ihracat fiyatı 2014’te ton başına 2033, Almanya’nın 1640, Çin’in 885 dolardı. Bu yıl ABD’nin fiyatı 1973, Çin’in 727 dolara geriledi.
Geçmişte “nal çivisi” ithal ettiği ülkeyi anımsadı:
- İsveç’in ortalama ihracat fiyatı ton başına 2500 dolara yaklaşıyor. Bizim de 1000 dolara ihraç edilen ürünlerimiz var ama fazla değil. İsveç, ABD ve Almanya gibi katma değerli ürünlere asılmak gerekiyor.
Dünyada çelik üretiminde hammadde kullanım oranlarına işaret etti:
- Dünyada çelik üretiminin yüzde 72’si cevhere, yüzde 28’i hurdaya dayalı gerçekleşiyor. Türkiye’de ise üretimin yüzde 70’i hurdaya, yüzde 30’u cevhere dayalı. Dünyadaki fiyatların seyri, hurdadan üretim yapan ark ocaklarının maliyetini sürdürülebilir olmaktan çıkarma noktasına dayandı.
Türkiye’nin hurda ithalatında dünya birincisi olduğunun altını çizip fiyat örnekleri verdi:
- Hurdanın tonu Rusya’nın başını çektiği Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) 187, ABD’den 197 dolara ithal ediliyor. ABD hurdası daha kaliteli. Kütük ithalatı ise Çin’den 247-255, BDT’den 275-280 dolara gerçekleşiyor.
Türkiye’de hurdadan kütük demir üretmenin maliyetinin 295 doları bulduğunu vurguladı:
- Çin’den 255, BDT’den 280 dolara kütük ithal edilebilirken, çelik üreticisi 15-20 dolar farkla içeride kütük üretmeyi sürdürebilir mi?
Kütük demir ithalatına dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında ihracata dönük üretim koşuluyla izin verildiğini kaydetti:
- Bazı çelik üreticileri, kütük ithal etmeye başladı. Bunu yapanlar, kendi ayağına kurşun sıkıyor.
Yasakçı zihniyetten yana olmadığı kaydetti:
- Çözümü “ortak akıl”la bulalım...
O çözüm, kütük ithalatına telafi edici vergi koymak mıdır?
İçeride kütük üretenin yükünü azaltacak formül bulmak mıdır?
Türkiye çelikte ‘net ithalatçı’ oldu
DUBAİ’deki “19. Middle East Iron & Steel Cnoference”da konuşan Emirates Steel sözcüsü Sayeed Al Romaithi, şu iddiayı ortaya attı:
- Türkiye, çelik üreticilerine teşvik veriyor. Ayrıca, Türk Lirası’nın devalüe olması da Türk çelik ihracatçısına yarıyor.
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Erdemir Grup CEO’su Ali Pandır, bu iddaya önce durum saptamasıyla yanıt verdi:
- Türkiye, eylül ayında çelikte “net ithalatçı” konumuna geldi.
Ardından 1996’da imzalanan AKÇT (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu) anlaşmasını anımsattı:
- O anlaşma gereği Türk çelik sektörü teşvik alamıyor. TL’deki değer kaybı çelik üreticisine yaramıyor. Çünkü, hammadde ve enerjimiz ithalata dayalı.
Paylaş