Künyeye alırken isteksiz davrandı, sonra ‘gizli yayın yönetmeni’ dedi

Hemen gazeteye baktım, Özkök Türk basın tarihinde benzeri pek görülmemiş bir iş yapmıştı:

- Hürriyet’in içinde artık her gün bir Financial Times, bir Wall Street Journal var. Ekonomi Müdürümüz Vahap Munyar, aslında bu gazetenin gizli yayın yönetmenidir.

Özkök’ün söz konusu yazısındaki şu cümle çok dikkat çekiciydi:

- İtiraf edeyim, Vahap Munyar, bizim ayağımızı Ekonomi Servisi’nin kapısından pek attırmaz.

Yazıyı okuyunca, Hürriyet’e yeniden döndüğüm günleri, 1992 yılı ekim ayı başlarını anımsadım. O günlerde Milliyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde Necati Doğru’nun yanında muhabir olarak çalışıyordum. Hürriyet’te de patron Erol Simavi’ydi.

1981’de Dünya Gazetesi’nde, 1984-1985 döneminde de Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde birlikte çalıştığımız Enis Berberoğlu, 1992 Ekim ayı başında aradı:

- Ertuğrul Özkök, Hürriyet’in Ekonomi Müdürlüğünü bana önerdi. Buraya yardımcım olarak gelir misin?

Tereddütsüz kabul ettim:

- Neden olmasın. Benim için de değişiklikte yarar var...

1994 kriziyle birlikte Erol Simavi, Hürriyet’i Aydın Doğan’a sattı. Hem 1994 krizini, hem geçiş dönemini Enis Berberoğlu’yla birlikte yaşadık.
Berberoğlu zamanla Ekonomi Servisi Müdürlüğünü bırakıp, sadece köşe yazma yolunu seçti. Ancak, Özkök’ün içi pek rahat değildi. Bu yüzden benim adım ana sayfamızın tepesine “yöneten” şeklinde girdi. Berberoğlu, bir-iki yıl süreyle künyede Ekonomi Müdürü olarak kaldı.

Sonunda dayanamayıp Özkök’le görüştü:

- Ekonomi sayfalarıyla artık ilgim yok. Adımı künyeden çıkarın lütfen.

Adımı Hürriyet’in künyesine alırken bir-iki yıl kararsız kalan, tereddüt geçiren Ertuğrul Özkök, 2003’te beni, “Hürriyet’in gizli yayın yönetmeni” ilan etti... Yazının çıkmasından birkaç gün sonra görüştüğüm okul ve meslekten dostum Abdurrahman Yıldırım, şu noktanın altını çizdi:

- O yazı, aslında Ertuğrul Özkök’ün “büyüklüğünü” gösteriyor.

Özkök, söz konusu yazıyı kaleme aldığında ekonomi sayfalarımızın sayısı en fazla 12’ye kadar çıkıyordu. 2008’de, global kriz dalgası bizi de vurmadan önce rekorumuz 22 sayfayı buldu...

Özkök, ekonomi sayfalarımızla ilgili her tartışmamızda bana takıldı:

- Genel yayın yönetmenliğini bırakırsam, tek yapmak istediğim iş ekonomi sayfalarını yönetmek.

Yeni görevine hoş geldin Enis Berberoğlu...

Size yerimi bırakmaya hazırım Ertuğrul Bey...

Antalya, ‘Botanik Expo 2016’ya 8-10 milyon turist bekliyor

YILBAŞINDAN bir gün önce Antalya Valisi Alâaddin Yüksel aradı:

- Antalya olarak 2016 Expo’sunu kazandık ama yaygın medyada beklediğimiz ilgiyi görmedik.

- Yoğun gündem arasında biraz “güme” gitmiş olmalı...

- Ama biz Antalya olarak 2.5 yıl çaba harcadık.

- “2016 Antalya Expo”su neleri kapsayacak, neler olacak?

- Expo’nun farklı türleri var. Bizimki “Botanik Expo” olarak tanımlanıyor.

Yüksel, ardından Antalya’nın turizmin gölgesinde kalan özelliğine dikkat çekti:

- Antalya Türkiye’de çiçeğin yüzde 65’ini üretir. Şimdi Expo 2016’ya hazırlanırken bu yönümüzü daha da öne çıkaracağız.

Yüksel’in anlattığına göre, botanik temalı Expo 2016, 900 dönümlük alana kurulacak. 100 dolayında ülke katılacak. 6 ay sürecek etkinlikler 8-10 milyon turist çekecek.

Antalya, Expo 2016 için yarışırken, çocuk ve çiçek temasını işlemiş, sloganını belirlemiş:

- Her çocuk bir çiçektir...

Alâaddin Yüksel, etkinliklerde bu slogana uygun adımlar atmakta kararlı:

- Dünyanın değişik ülkelerinden 100 bin çocuğu Antalya’da ağırlayıp, bir şenlik yapacağız.�

- Expo 2016 Antalya’ya ne kazandıracak?

- Kentler, Expo ve Olimpiyat gibi etkinliklere ev sahipliği yapınca gelişmesini hızlandırıyor. Antalya da Expo 2016’yı böyle değerlendirecek.
Yüksel, şimdiden Expo 2016 sonrasını da düşünmeye başlamış:

- Antalya, belki Isparta havzası, Expo 2016’yla birlikte çiçek üretimi konusunda önemli atılımlar yapacak. Kentimiz çiçek mezatı merkezi olacak. Belki ürünlerin daha iyi değerlendirilmesi için konuyla ilgili 350-400 işadamını buna dönük bir şirket çatısı altında toplarız.

Antalya şimdi öncelikle “Expo 2016” yasasını bekleyecek, ardından kolları sıvayacak...

İşadamı derneği, iş arayanla şirketler arasında köprü oldu

YUNUS Akdaş’ın Başkanlığını yürüttüğü Malatyalı İşadamları Derneği(MİAD), geçenlerde Naci Ekşi’nin başkanlığında ilk Yüksek İstişare Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Akdaş, derneğin çalışmalarını, geleceğe dönük stratejisini anlatırken, bir küçük örnek dikkatimi çekti:

- İnternet sitemizde iş arayan gençlerle şirketleri buluşturuyoruz.

- Nasıl yapıyorsunuz?

- www.miad.org.tr adresli sitemizde bir “İnsan Kaynakları” bölümümüz var. İş arayanlar başvurularını oraya yapıyor. Başvuruları değerlendirip, ilgilenebilecek üye şirketlere yönlendiriyoruz.

MİAD’ın sitesine girip baktım, “İnsan Kaynakları”nı tıkladım, iş başvurularını gördüm. Derneğin 300 üyesi var. İş başvurusunu ileten, 300 işadamının izlediği bir vitrine girmiş oluyor...