Komutan, Oyak’ta nasıl yalnız kaldı

COŞKUN Ulusoy’un 9 yıllık Oyak Genel Müdürlüğü dönemindeki genel kurullardan biri...

Görevi gereği Oyak’ın genel kurul üyesi olan dönemin kuvvet komutanlarından biri toplantı sırasında el kaldırdı:

Genel kurula bir önerim olacak.

Genel kurulu yöneten divan başkanı, prosedüre uyarak salona döndü:

Sayın üyemizin önerisini oylamaya koyup koymamayı oylarınıza sunuyorum.

Salondaki genel kurul üyeleri, önerinin en azından oya sunulması yönünde oy kullandı, yani ilk aşamayı kabul etti. Divan başkanı yeniden söze girdi:

Şimdi sayın üyemizin önerisini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?

Salonda "kabul" yönünde kalkan tek el, öneri sahibi kuvvek komutanınındı. Böylelikle öneri kabul görmedi.

Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Mardin Çimento’daki buluşmamızda bu örneği vererek, şu vurguyu güçlendirdi:

Oyak, askeri teşkilatın bir parçası değildir.

Ulusoy’un "değildir"lerinden dikkati çeken bir madde de şu oldu:

Oyak, savunma sanayi ticari faaliyetlerine katılan bir kuruluş değildir.

Coşkun Ulusoy, daha sonra 241 bin üyesi bulunan Oyak’ın yönetiminin "Türk Silahlı Kuvvetleri"nden (TSK) organik anlamda bağımsızlığını ortaya koyan şu ayrıntılara girdi:

-Oyak’ı 1961’de kuranlar, organizasyon konusunda çok titiz davranmışlar. Bir yandan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, Oyak’ın doğal genel kurul üyeleri arasında sayılmış, diğer taraftan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı gibi iş dünyasını temsil eden kurumların deneyiminden yararlanılmaya özen gösterilmiş.

Oyak’ın genel kurul üyeleri arasında başka kimler var?

- Oyak’ın genel kurul üyeleri 40 kişiden oluşuyor. Her yıl iş dünyasından ayrıca bir komite tarafından seçilen 2-3 işadamı da yer alıyor.

Oyak’ın en uzun süreli genel kurul üyesi işadamı kim?

- Yanılmıyorsam İbrahim Bodur...

Ulusoy
, ayrıca Oyak’ın denetleme kurulunun yapısına da dikkat çekti:

-Denetleme kurulu 3 üyeden oluşuyor. Birini genel kurulumuz belirliyor. Ayrıca Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı ile Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı, denetleme kurulumuzda yer alıyor. Her yıl 15 gün süreyle tüm şirketlerimiz ve Oyak, didik didik inceleniyor...

Peki Genelkurmay Başkanı veya kuvvet komutanlarından biri, sizden torpil isteyebiliyor mu ya da "Oyak’ı şöyle yönet" diyebiliyor mu?

-Nezaketen onları dinlerim, o kadar. Yönetim tarzımıza dönük eleştirilerini gerektiğinde genel kurullarımızda dile getirirler. Her şey genel kurulun kararına bağlı. Yetki bendeyse yönetime kimseyi dokundurtmam.

Bir patron şirketiyle konumunuzu kıyaslarsanız ne dersiniz?

- Tümüyle bağımsızım. Benim ve ekibimin temel görevi, 241 bin üyemizin bize teslim ettiği birikimleri iyi yönetip, onların varlıklarını olabilecek en yüksek düzeye çıkarmak.

Oyak’ın 48 yıllık tarihinin son 9 yılına Ulusoy ve ekibinin yönetim anlayışı damga vurdu...

Sonunda 241 bin Oyak üyesinin "bir ev, bir araba" hayali gerçek oldu...

Yedek subaya görevdeyken Oyak güvencesi yetmez mi

ORDU Yardımlaşma Kurumu’nun (Oyak) "zorunlu kesintileri"ne içerleyenlerin başında yedek subaylar gelir. Büyük bölümü şu eleştiriyi yöneltir:

Geçici süreyle görev yapıyoruz. Maaşımızdan Oyak’a kesinti yapılıyor. Sonra bize bir yararı olmuyor. Paramız Oyak’ta kalıyor.

Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, kurumun yapısını anlatırken, bu eleştirileri şöyle yanıtladı:

Evet, yedek subaylar görevleri bittiğinde Oyak’tan birşey almıyor, bu doğru. Ama şunu unutmasınlar ki, görev sırasında "sigorta" anlamında da Oyak güvencesindeler... Hastalık, sakatlık, her ne olursa olsun, görevdeyken başlarına birşey geldiğinde Oyak onların yanındadır.

Yani, bu duruma "geçici sigorta" gibi mi bakmak gerekir?

Elbette. Aracınıza kasko yaptırdığınızda, başınıza kaza gelmediği dönemlerde, "param boşa gidiyor" diye düşünür müsünüz? Özel sağlık sigortanız varsa, "Hasta olmasam da doktora gideyim, param boşa gitmesin" der misiniz?

Ulusoy’un bu yanıtı, yedek subayları ikna etmeye yeter mi, yoksa yeni tartışma mı başlatır?

Oyakbank’ı sattı ama Almanya’da bankası var

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, bankayı ING’ye satmış olmaktan, global krizde 3 milyar dolarlık nakit gücünü elinde tutabilmekten memnun:

Bankayı satarken bize karşı çıkanlar, şimdi haklı olduğumuzu gördü. Oyak’ın bankacılıkta işi olmaz artık.

- Ama sizin Almanya’da "Oyak Anker" adlı bir bankanız var.

Evet zamanında Almanya’daki Türkler’in yatırımlarını çekmek amacıyla böyle bir adım atılmış.

Oyak Anker’i satmayı düşünüyor musunuz?

-Aslında Oyakbank’ı ING’ye satarken, Oyak Anker’i de önerdik. ING’nin stratejisine uymadı, o yüzden almadılar.

Satma planınızı ertelediniz mi?

-Uygun ortam, uygun müşteri olursa, Oyak Anker’i de satarız...

Almanya’da banka sahibi olmak isteyenlere duyurulur...
Yazarın Tüm Yazıları