CARETTA Caretta türü kaplumbağaların yumurtlama dönemlerinde Şişecam Grubu'nda şakalaşma başlıyor:‘‘Kaplumbağa muhabbet tellalına döndük. Bu Caretta Caretta'lar bizi muhabbet tellalı gibi yaptı...’’Şişecam'daki bu şakalaşma, Mersin'deki Soda Sanayi A.Ş.'nin bünyesinde faaliyet gösteren krom tesislerinden kaynaklanıyor.Önce krom tesislerinin öyküsünü anlatıp, sonra Caretta Caretta'lara döneyim. 1979'da kurulan Kromsan, 1982'ye kadar Çukurova Grubu bünyesinde kaldı. Bu tarihte Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları'na (Şişecam) geçti. Şişecam Grubu, Kromsan'ı 1984 yılında hemen yanındaki Soda Sanayi A.Ş'ye bağlı bir tesis haline getirdi.Deri sektörünün kullandığı tankrom ile ağaç sanayine de ürün veren Kromsan, Rus teknolojisiyle kurulmuştu. Şişecam Grubu bu tesisleri aldıktan sonra hem yenileme, hem de çevre yatırımlarına başladı.Şişecam'ın bu tesise yaptığı yatırım 100 milyon doları buldu. Fabrika, ‘‘kireçsiz besleme’’ sistemine geçti. Eskiden 1 ton üretim için 4 ton katı atık yaratırken, bu durum ortadan kalktı.Şişecam'ın bu fabrika için yaptığı 100 milyon dolarlık yatırımın 15.7 milyon dolarlık bölümü, çevre için harcandı.Şişecam yöneticilerine bakılırsa, Mersin'deki krom tesislerinin çevreye saygı standardı ABD'deki standartların da üzerine çıktı.BEKÇİ DİKTİLERŞişecam yönetimi gerek Soda Sanayi'deki, gerekse krom tesislerindeki çevreye uygun yatırımlarıyla övünürken, özellikle son bir-iki yılda çevrecilerin tepkileriyle karşılaştı.Çevreciler, krom tesislerinin hemen önündeki kumsala yumurtalarını bırakan Caretta Caretta'ların zarar gördüğü iddiasıyla Şişecam'a yüklendi.Çevreye harcadığı 15.7 milyon dolar yatırımı bir türlü anlatamayan Şişecam, bu kez Caretta Caretta'ların ‘‘rahatı’’ için önlem almaya yöneldi.Yumurtlama dönemlerinde kaplumbağalar yönlerini şaşırmasın, yeniden denize dönebilsin diye fabrikanın kumsala bakan ışıkları söndürüldü.Gelen eleştirileri göğüsleme döneminde birer Caretta Caretta uzmanı olan Şişecam yöneticileri, yumurtalara çevredeki balıkçıların, başka hayvanların zarar verdiğini belirleyince, bunun için de önlem aldı. Caretta Caretta'lar için fabrika bekçilerinden özel ekip kuruldu. Bekçiler 24 saat nöbet tutuyor, bir kaplumbağa yumurtayı kumsala bırakıp, denize döndüğü an, ellerindeki özel kafesle onları özel korumaya alıyor.Bekçilere, ‘‘Balıkçılar bile kaplumbağalara zarar verse, bizden bilinir. Gözünüzü dört açın, kaplumbağaları iyi koruyun’’ talimatı veriliyor.Bir Şişecam yöneticisi, ‘‘Denizde üst üste iki kaplumbağa kafası görünce biliyoruz ki yumurta bırakma dönemleri gelmiş’’ diyor.Şişecam'daki ‘‘muhabbet tellalı’’ şakalaşması da böyle doğmuş... Şişecam yönetimi epey hırpalandı, sonunda yaşayan Caretta Caretta'lar oldu.Ne diyelim? Başa gelen çekiliyor değil mi?Sanayide çevre bilincinin daha da yayılması dileğiyle, iyi bayramlar...Salonlara bankazede adlarını koysunlarOYAKBANK'ın Osmanlı Bankası'ndan satın alıp yerleştiği binadaki salonlara ‘‘Londra, Paris’’ gibi isimlerin yerine, ‘‘57. Alay, Conkbayırı, 27. Alay’’ gibi Kurtuluş Savaşı tarihini simgeleyen isimler koyduğunu yazmıştım.Bir bankazede okurum acı acı gülümseten şu öneriyi göndermiş:‘‘Benim adım Esat Türk. Egebank'ta 430 bin markım battı. Bir arkadaşımın da 980 bin markı gitti. Bize ipe sapa gelmez gerekçeler gösterip ödemiyorlar. Bizim durumumuzda olan yüzlerce arkadaş var. Bence Oyakbank'taki salonlara veya bazı şubelerine bankazedelerin adlarını koysalar daha iyi olur. İşe bankalarda en çok parası batandan başlansın.’’Belli ki okurum, başlarına gelen felaketin bundan sonrası için ders olmasını istiyor. Ders almakta yarar var...