’Kalite Güvence’yle alerjik çocuk ayakkabısını yakaladık

Bir yandan Halep’i, dolayısıyla Suriye’yi tanımaya çalışırken, diğer taraftan Metro Cash&Cary’nin Genel Müdürü Hakan Ergin’le raftaki ürünlerin kalitesini nasıl denetlediklerini konuştuk.

Hakan Ergin’e Migros Türk Genel Müdürü Aziz Bulgu’yla yaptığımız sohbetin bir bölümünü aktardım: "Migros, Tansaş ve Şok raflarına koyduğumuz her ürün bizim güvencemiz altında. Her türlü hijyen ve kalite denetimini yaparız."

Bulgu’nun anlattığına göre, rafa ilk kez konulan ürünler Migros Ar-Ge’nin denetimine alınıyor. Daha sonra da ürünler tesadüfi yöntemle denetimden geçiriliyor. Şüphe duyulan ürünler kalıyor.

Hakan Ergin, Migros örneğini dinleyince, aynı denetimlerin Metro Grubu marketlerinde, Cash&Cary’de uygulandığını örnekle ortaya koydu: "Kalite Güvence ekibimiz, geçenlerde sattığımız çocuk ayakkabılarının alerji yaptığını saptadı. Sanırım ayakkabılarda kullanılan boyalarda sorun vardı. Satışı gerçekleşen 150 ayakkabıyı müşterilerimizi arayıp geri aldık."

Metro Cash&Cary, çocuk ayakkabısındaki alerjiyi kendi denetimleri sırasında yakalamıştı. Bu denetim belki de satılan ayakkabılar giyen çocuklara çok zarar vermeden saptanmasını sağlamıştı.

Hakan Ergin’in anlattığına göre, gerek Metro Cash&Cary, gerekse sektördeki diğer ciddi çalışan kurumlar özellikle gıda maddelerindeki hijyen konusunda üreticilere önemli rehberlik sağlıyor: "Özellikle küçük ölçekli üreticiler, büyük marketlerin raflarına girebilmek için kendilerine çekidüzen veriyor. Gerekirse Metro gibi kuruluşlardan eğitim de alıyor."

Ergin, yeri gelmişken Gaziantep’te çok yeni karşılaştıkları olaydan söz ediyor. Metro Cash&Cary, raflarına Gaziantep kökenli şirketlerin ürünlerini de koymak için ön araştırma yapmış. Bu sırada bir peynir üreticisiyle konuşmuşlar. İşletme sahibinin ciddiyetinden emin olunca Cash&Cary ekipleri peynir üretim tesislerini gezmiş.

İşletme sahibi, peyniri hijyen koşullarına uygun ürettiklerini kanıtlamak için kendini paralamış: "Elemanlarımız üretimin başına geçerken ellerini mutlaka çamaşır suyuyla yıkar."

Metro Cash&Cary ekibi, üretimde hijyen ortamı sağlamak için işçinin elini çamaşır suyuna batırmasının doğru yöntem olmadığını, çalışanların ellerinin zarar göreceğini anlatmış.

Durum Hakan Ergin’e anlatınca karar verilmiş: "O işletmeye doğru yöntemleri öğretirsek, Türkiye genelindeki marketlerimiz için alım yapabiliriz."

Ergin, yeri gelmişken "kalite kontrol"den "kalite güvence"ye geçişin önemine dikkat çekti: "Kalite güvence, bizi kalite kontrolden birkaç adım öteye götürüyor. Müşteriye ’raftaki mal benim güvencem altında’ dedirtecek incelemeler yapmamızı sağlıyor."

Bir yanda "sağlıklı üretim yapıyorum" iddiasıyla işçisine "elini çamaşır suyuyla yıka" diyen peynirci...

Diğer tarafta allerjik çocuk ayakkabısını kendiliğinden yakalayan "market kalite güvence" sistemi...

Yerlisiyle, yabancısıyla dev marketler alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirmekle kalmıyor, sağlıklı ürünlerin adresi oluyor.

Dev marketlere engel olmayalım, alışveriş kültürümüzü geliştirelim...

Halep’e 1 saatte gidiyor 150 milyon dolar geliyor

METRO Cash&Cary’nin Gaziantep mağazasının açılışında Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer’e Halep’e gidip döndüğümüzü aktarınca heyecanlandı: "Sabah evimden çıkıp, 1 saat 5 dakikada Halep’teki müşterimin yanında oluyorum. İstanbul’da çoğunuz bu sürede evden işe gidemiyorsunuz."

Suriye ile ticaret, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in "komşularımızla ticaret stratejisi"ne uyuyor. Komşu ülkelere dönük dış ticaretin payı, 220 milyar dolarlık Türkiye dış ticaretinin yüzde 32’sine ulaşıyor. Tüzmen de Suriye ile yeni imzalanan serbest ticaret anlaşmasına vurgu yapıyor.

Nejat Koçer’in aktardığına göre, Gaziantep’in 2.5 milyar dolarlık ihracatında Suriye’ye 150 milyon dolarla önemli yer alıyor. Koçer, bu rakamın daha da yukarılara çıkacağını belirtiyor.

Türkiye’nin 1980’deki toplam ihracatına yakın bir rakamı bugün Gaziantep tek başına yakalıyor.

Kurtuluş Savaşı gazisi Antep, ihracatın Anadolu cephesinde öncü rol oynuyor...