İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’nin meşalesini Borusan Müzikevi yakacak

Binanın bir katında ranzalar vardı. Belli ki, birileri orayı “bekar odası” gibi kiraya veriyordu. Bakımsızlıktan dökülen binanın bazı bölümlerini sokak çocukları “barınak” gibi kullanıyor, kimi zaman horoz dövüşü yapılıyordu.

Borusan Holding’in kurucusu Asım Kocabıyık, Borusan Kültür Merkezi binasına arada uğrar, karşıdaki binayı dikkatle incelerdi. 6-7 yıl önce, kızı Zeynep Hamedi’ye sürpriz yaptı:

- Karşıdaki binayı satın aldım.    �

- Hayırlı olsun. Bir planın var mı?

- Amerika’dakiler gibi büyük bir kitabevi yapsak diye düşünüyorum.

Zeynep Hamedi, o anda itiraz etmedi. Ancak, Borusan Filarmoni Orkestrası’nın çalışma mekanı sıkıntısı çektiğini biliyor, uygun yer arayışını sürdürüyordu. Bu çerçevede düşündü:

- Bu binayı Borusan Müzikevi’ne dönüştürsek.

Öncelikle bina mimarlara inceletildi. Bu dönemde GAD (Global Architectural Development) adlı mimarlık bürosunun patronu Gökhan Avcıoğlu ile de bağlantı kuruldu.

Sonra düşüncesini babası Asım Kocabıyık’a açtı:

- Aldığın binayı Borusan Müzikevi yapmak istiyoruz.

Kocabıyık, kızına vizeyi verdi, kollar sıvandı. 2004’te başlayan çalışmalar, izinlerin alınması, binanın öncelikle temizlenmesi, dışının renovasyonu, derken bugünlere kadar sürdü.

Gökhan Avcıoğlu, binanın iç mekanını tasarlarken, Ortaköy’de The Marmara Grubu’na ait Esma Sultan Yalısı’nda uyguladığı çelik konstrüksiyon tekniğini benimsedi.

Geçen gün Zeynep Hamedi, Gökhan Avcıoğlu ve Borusan Holding’in Kurumsal İlişkiler Direktörü Şule Yücebıyık’la birlikte “Borusan Müzikevi”ni gezdik. Avcıoğlu, ışıklara dikkatimi çekti:

- Müzikle ışığı buluşturup, bütünleştirmek istedik.

Borusan Müzikevi’nin İstiklal Caddesi’ne bakan cephesinde tüm katlara yayılan ışıkları Leo Villareal tasarlayıp, uygulamıştı. Işıklarla İstiklal Caddesi’nin hareketli yaşamına da gönderme yapmıştı.

Avcıoğlu, merdivenleri özel tasarlamış, basamakları Borusan’ın tesislerinde ürettirmişti. Binada alan kaybı yok denecek kadar azdı:

- Bütün alanları kullanıma açtık, “kemiksiz bir yapı” ortaya çıktı.

Zeynep Hamedi, Borusan
Müzikevi’ni 9 Ocak’ta hizmete açacaklarını belirtip, ekledi:

- Belki de “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” kapsamına girebilecek ilk açılışı biz
yapmış olacağız.

- Zamanlamayı özellikle mi böyle yaptınız?

- Hayır, denk geldi. Bu da bizi mutlu etti. Ayrıca, “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” etkinliklerinin startının verileceği 16 Ocak 2010 günü de 24 saat boyunca etkinliklerimiz olacak.

Hem tarihi bir bina canlandı, hem de İstanbul çok güzel bir müzikevi kazandı...

Elinize, yüreğinize sağlık...

Borusan Filarmoni’nin provaları izlenebilecek

BORUSAN Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi, Borusan Müzikevi’nin sanat tutkunlarıyla bütünleşeceğine vurgu yaptı:

- Borusan Filarmoni Orkestrası artık provalarını burada yapacak. İsteyen provaları izleyebilecek.

- Burada konser gibi etkinlikler de olacak mı?

- Elbette... 200 izleyicilik yerimiz var.

- Benim kızım da müzisyen... Genç müzisyenlerin çalışacak stüdyo sıkıntılarını o yüzden iyi biliyorum. Burada genç müzisyenlerin çalışabilecekleri bir mekan söz
konusu mu?

- Hayır öyle bir alanımız yok. Mimar Gökhan Avcıoğlu araya girdi:

- Aslında “Borusan Müzikevi”yle ilgili çalışmalar süresince yaptığımız sohbetlerden, Zeynep Hanım’ın bir müzik okulu düşüncesi olduğunu biliyorum.

Borusan Kültür Sanat, son birkaç yıldır Filarmoni Orkestrası’nı ünlü işadamlarına yönettiriyor, oradan sağlanan kaynakla, yurt dışında müzik eğitimi gören bir öğrenciyi destekliyor...

Bir de bir müzik okulu kursa, gençlere yeni fırsat kapıları açılır değil mi?..