İslami yönetim modeli hayal eden Afganistan’da ’burka’nın altını görsün
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
GÜLSAN İnşaat, Afganistan’da toplamı 120 milyon doları bulan otoyol yapımını tamamlamış, şantiyeyi kapatma noktasına gelmişti.
Aileden projenin sorumlusu mühendis Gökhan Gül’e bu kez,şantiyeyi kapatıp, oradaki iş makinelerini yeni proje aldıkları Ukrayna ile Türkiye’ye gönderme görevi düşmüştü.
Aslında iş makinelerini Afganistan’dan çıkarma işlemleri 3-4 ay öncesinden başlamıştı. İzinler ancak alınabilmişti. Gökhan Gül, gitti, iş makineleri TIR’lara yüklenip, Ukrayna ve Türkiye’nin yolunu tuttu.
40 TIR yola çıkmış, geriye 2 TIR’lık malzeme ve araç ancak kalmıştı ki, Gökhan Gül ile mühendis arkadaşı Erhan Gündüz kaçırıldı.
Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül, kaçırılma olayını duyar duymaz soluğu Afganistan’da aldı. Şefik Gül, Afganistan’da biri yeğeni olan iki mühendisi kurtarmak için çok çaba harcadı. Oradaki Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO güçlerinden tek istekleri, "kurtarma operasyonu" yapılmamasıydı.
Çünkü, Şefik Gül orada çaba harcarken, yeğeni Gökhan Gül ile mühendisleri Erhan Gündüz tehlikedeyken, bir Fransız rehineyi kurtarma girişimi olmuş, tam 45 kişi ölmüştü.
Şefik Gül, Afganistan’daki tüm yetkililere, "Aman operasyon yapmayın, biz çocuklarımızı kaçıranlara ulaşıp, ikna etmeye çalışıyoruz" diye ricada bulundu.
Sonunda Gökhan Gül ile Gündüz serbest bırakıldı. şefik Gül, iki genç mühendisi özel uçakla Türkiye’ye getirdi.
Şefik Gül’le konuştum, çok telaşlanmıştı: "Türkiye’de İslami yönetim modeli hayali kuran birileri varsa, lütfen gidip Afganistan’da ’burka’nın (Afganistan modeli çarşaf) altında neler dönüyor görsün."
Şefik Gül’ün amacı kimseye çatmak değil, "Müslüman geçinen bir toplumun, o toplumun yaşadığı ülkenin insanlık dışı uygulamalarına" dikkat çekmekti.
Sonra Gökhan Gül’ü aradım, ilk şoku atlatmış gibiydi: "Kimseyle irtibat kurmayalım diye hem psikolojik, hem fiziki çok zorluk çektirdiler. Birara bizi foseptik çukuruna bile soktular."
Sonra Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Gül’le konuştum:
- Afganistan’da yeniden iş alsanız gider misiniz?
- Asla o ülkede iş yapmak istemem...
- Çok sıkıntı çektiniz değil mi Afganistan’da?
- Bir uçak düştü, 6 mühendisimizi, canımızı kaybettik... Bir arkadaşımız kaçırıldı, 1.5 ayda zor kurtuldu... Cumhurbaşkanı’nın bile sokağa çıkamadığı bir ülkede iş yapılabilir mi?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İsrail-Filistin benzeri bir organizasyonu Afganistan-Pakistan ikilisi için gerçekleşktirmeye çalışıyor, "ortak ekonomik projeler" hedefliyor...
Bu durumda Mehmet Gül’ün sorusu kulakları tırmalıyor:
Cumhurbaşkanı’nın bile sokağa çıkamadığı bir ülkede iş yapılabilir mi?
Göreceksiniz, ’Bakan yemek duası yaptırdı’ diye yazacaklar
TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ağırlandığı Malatya’daki yemekte yaşanan, "Deniz Baykal’a akıl fikir ver, onun şerrinden bizi koru yarabbi"li duayla ilgili yeni notlar elime ulaştı.
Bazı okurlarım, "Ne var bunda, Baykal’ı çok mu seviyorsun? Baykal’ın memlekete ne hayrı dokundu" diye bana yüklenseler de, yeni ayrıntıları sizlerle paylaşmadan yapamayacağım.
Yemeğin bitiminde Darende’nin Yenice beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Yücel, duaya başlayınca Bakan Mehdi Eker, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz’e dönmüş: "Vali Bey, göreceksiniz, bu olay gazetelere, medyaya ’Bakan resmi yemekte dua okuttu’ diye yansıyacak."
Vali Daşöz, kimsenin söz konusu kişiye "yemek duası oku" gibi bir görev vermediğini belirtip, kendisinin de resmi yemekte dua okunmasına izin vermesinin söz konusu olmadığını aktarmış.
Daşöz, yemek bittikten sonra Yenice Belediye Başkanı Yücel’in yanından geçerken sormuş:
- Beyefendi nereden çıktı "yemek duası" yapmak. Üstelik içine siyasi mesajlar koymak. Amacın nedir?
- İçimden geldi Sayın Valim. Hiçbir amacım yoktu...
Tarım Bakanı Eker’in, böylesi girişimlerde dikkatli davrandığına daha önce de tanık olmuştum. Eker, bir cuma günü Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde bazı açılışlara katılmıştı. Tam öğlen ezanı okunmak üzereyken bir AKP’li milletvekili Eker’e ricada bulunmuştu:
- Sayın Bakanım uğramamız gereken bir yer daha var.
- Cuma namazına yetişemeyiz o zaman.
- Sayın Bakanım, hocadan rica ederiz, cumayı 15-20 dakika geciktirir...
- Sakın öyle birşey yapmayın... Şimdi camiye gidelim...
Bu arada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yarın Malatya’da olacakmış...
Yenice Belediye Başkanı’yla karşılaşır mı bilmem ama dua konusuna bir yanıtı olabilir.