Paylaş
ING’nın Doğrudan ve Uluslararası Bireysel Bankacılık CEO’su Eli Leenaars, sunumuna globay krizden girdi:
- ABD kaynaklı dalganın etkisi dünyanın doğusuna gittikçe daha az hissedildi. Batı Avrupa ciddi sorun yaşadı, yaşıyor. Biz de ING olarak birşeyler yaptık.
Ardından yaptıklarından örnekler verdi:
- Öncelikle sigorta ile bankacılık faaliyetlerimizi ayırdık. Çünkü, sermaye yapımızda ve bilançomuzda sorun yaratıyordu. İkincisi, iş süreçlerimizi sadeleştirdik. Harcamalarımızı kıstık.
Aldıkları önlemlerin yarattığı tasarrufu aktardı:
- 2009’da, 2008 yılına oranda 1.5 milyar Euro tasarruf ettik. Bir yıla sığdırdığımız tasarruf çok önemliydi. Hükümetten aldığımız desteğin yarısını, yani 5 milyar Euro’sunu iade ettik.
Eli Leenaars, global kriz sonrasında Türkiye’nin bulunduğu noktaya dikkat çekti:
- Türk ekonomisi global fırtınayı rahat atlattı. Türk bankacılık sektörü giderek daha fazla ivme kazanıyor.
Sonra dünyada büyüme merkezinin giderek doğuya kaydığına vurgu yaptı:
- Türkiye de bu büyüme merkezleri arasında yer alıyor.
Yeri gelmişken Türkiye’yi ING için cazip kılan unsurları sıraladı:
- Türkiye Avrupa’nın 8’inci (aslında 6’ncı), dünyanın 17’nci (aslında 16’ncıydı, son hesaplarla 15’e yükseldi) büyük ekonomisi. Yani, büyük bir pazar. Ayrıca büyümesi de iyi gidiyor. Bu yılı yüzde 7.1 büyümeyle bitirecek gibi görünüyor. Genç nüfusu, tasarruf açığı bizim için önemli özellikler. Ayrıca yabancı yatırım akışı da var. Yani, Türkiye’de bankacılık büyüyecek.
Yabancı yatırımcı ve yöneticilerin klasik sözünü Leenaars da kullandı:
- Hollanda, Türkiye’deki yabancı sermaye yatırımı açısından 3’üncü sırada yer alıyor. Biz ING olarak Türkiye’de kendimizi evimizde gibi hissediyoruz.
Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlık avantajına da değinmeden geçmedi:
- Dünyada büyüme Doğu’ya, Asya’ya doğru kaydı. Büyüyecek pazarlar arasında Avrupa’ya en yakını Türkiye.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (BDDK) da övdü:
- Türkiye’deki düzenleyici kurum, 2001 sonrasında çok iyi çalıştı, sıkı kurallar koydu. Bu sayede Türk bankacılık sektörü global krizde iyi performans ortaya koydu. BDDK’nın her zaman yapıcı yaklaşım içinde olduğunu görüyoruz.
Leenaars, sunumunun ardından soruları da yanıtladı. Sorulardan biri, Türkiye’deki büyüme planlarına dönüktü:
- Büyümek için Türkiye’de satın alma planınız var mı?
- Türkiye’deki kendi büyümemizden henüz memnun değiliz. Daha çok büyümek istiyoruz. Türkiye’ye kesinlikle daha çok yatırım yapacağız. Bunu zamanı geldiğinde somut olarak göreceksiniz. Önceliğimiz organik büyüme. Kısa vadede yeni bir satın alma düşünmüyoruz. Uzun vadede satın almayı gözardı etmeyiz.
Eli Leenaars’ın verdiği mesajlara bakılırsa, ING Bank, Türkiye’de büyümeye dönük ciddi adımlar atacak... Bu adımlar, Türkiye’ye de katkı yapacak...
‘Türkiye sayesinde krizi atlattık’ demek istemem
ING Doğrudan ve Uluslararası Bireysel Bankacılık CEO’su Eli Leenaars’a Denizbank’ın sahibi Dexia ile Finansbank’ın sahibi NBG’nin Türkiye değerlendirmelerini anımsattık:
- NBG ve Dexia, Türkiye’deki bankalarının krizde kendilerini kurtardığını, büyümelerine katkı yaptığını açıkladılar. Benzeri açıklamalar başka yabancı sermayeli kuruluşlardan da geldi. Türkiye, ING’de nasıl bir etki yaptı?
- “Türkiye sayesinde krizi atlattık” demek istemem. En azından global kriz sırasında Türkiye’de sorun yaşamadık. Türkiye, dikkatimizi dağıtmadı. Yapmamız gereken neyse o kadarını yaptık.
Kâr transfer etmeye değil, büyümeye geldik
ELI Leenaars’ı ING’nın sembol binasında dinledikten sonra, ING Treasury Center’a (Hazine Merkezi) kısa bir tur yaptık. Sonra da Amsterdam’daki şimdi şube olarak hizmet veren ilk merkezinde art arda sunumlar izledik.
Şubede bizi Metin Köse adlı Türk yönetici karşıladı:
- 1964’te Ankara’da doğdum. 1 yaşındayken Hollanda’ya geldim. 20 yıldır ING’de çalışıyorum.
Sohbetlere sunumlarıyla katkıda bulunanlar arasında ING Türkiye’nin Genel Müdür Yardımcıları Yaprak Soykan Baltacı ile Ayşegül Akay da yer aldı.
Bu bölümde kürsüye önce ING Bank Türkiye CEO’su Wilfred Nagel çıktı:
- Türkiye’de tasarruf tabanının genişlemesine katkıda bulunmak istiyoruz. İddialı büyüme hedeflerimiz var. Özel sektör bankaları arasında 5’inci sıraya yükselmek istiyoruz.
Nagel, sunumunda Türkiye’de gerçekleşen bazı ihaleler ve önümüzdeki dönemde gündeme gelecek projelerin parasal büyüklüklerini ekrana yansıttı:
· Enerji dağıtım ihaleleri: 13-14 milyar dolar.
· Enerji üretim özelleştirmeleri: 12-16 milyar dolar.
· Gebze-İzmir Otoyolu: 6 milyar dolar.
· Otoyol özelleştirmeleri: 6-10 milyar dolar.
· Galataport ihalesi: 5 milyar dolar.
· Petrol-gaz yatırımları: 6 milyar dolar.
· Socar-Turcas yatırımı: 4 milyar dolar.
· Tüpraş’ın yatırımı: 2.2 milyar dolar.
Sonra 60 milyar doları aşan bu projelerin finansmanına girdi:
- ING Türkiye olarak bu tür projelerin finansmanında rol almayı hedefliyoruz.
Türk CEO Hakan Eminsoy’dan sonra ING Türkiye’nin başına geçen Nagel’e, Türkiye’deki kârlılık durumu soruldu:
- 200 milyon lira dolayında kârımız vardı. Biz Türkiye’den merkeze kâr transfer etmeye gelmedik. Hedefimiz, Türkiye’de kendi çabamızla büyümek. Satın almadan buyana ING’nin merkezinden Türkiye’ye gereken katkılar yapıldı.
Oyakbank’ı satın aldık kriz yolumuza çıktı
ELI Leenaars’a, Oyakbank’ı almalarının sonrasında yaşanan global krizle birlikte pişmanlık yaşayıp, yaşamadıkları soruldu:
- Biz Oyakbank’ı kendi büyümemiz için satın aldık. Doğrudur, global kriz yolumuza çıktı, duraksadık.
Ardından krizle ilgili şu saptamayı yaptı:
- Global kriz hepimiz için “hiç bilinmeyen
sularda yüzmek” gibiydi. Hiçbir şey için “kullanım kılavuzu” yoktu.
Aynı soruya ING Bank Türkiye CEO’su Wilfred Nagel’den şu yanıt geldi:
- Pişmanlık yok. Aldığımız fiyat konusuna gelince, o günlerde piyasa öyleydi. Elbette kriz daha sonra değerleri değiştirdi ama bu iş ev almaya benziyor. Önemli olan evi aldığınızda kendinizi iyi hissedip, hissetmediğiniz. Teknik olarak elbette Oyakbank’ı daha ucuza almak isterdik. Oyakbank’ı almamızın etkisi, ING’ye yapacağı katkıyla daha iyi anlaşılacak.
İspanyol BBVA’dan korkmayız rekabet bizi mutlu eder
ELI Leenaars’a Garanti Bankası’nın yüzde 24.6’sını İspanyol BBVA’nın almasıyla ilgili attığı imzayı sorduk:
- BBVA’nın Türkiye’ye Garanti Bankası’yla girmesi sizi nasıl etkiler?
- Biz BBVA’yla kendi ülkesinde, yani İspanya’da zaten rekabet ediyoruz.
Duraksayıp, sözlerini daha da netleştirdi:
- Türkiye’de İspanyol BBVA’dan çekinmeyiz, korkmayız. Aksine rekabet bizi mutlu eder. Bu rekabet her zaman pazara, müşteriye kazandırır.
Türk CEO istiyoruz
ING Doğrudan ve Uluslararası Bireysel Bankacılık Avrupa Bölge Başkanı Cesar Gonzalez-Bueno’nun sunumu sırasında ING Türkiye’nin yönemitimiyle ilgili soru ortaya atıldı:
- Yabancı sermayenin kontrolüne geçen Türk bankalarından Finansbank ve Denizbank’ta Türk CEO’yla yola devam etmenin doğru karar olduğu alınan sonuçlarla ortaya çıktı. Siz Türk CEO’yla başlayıp, yabancı CEO’ya geçtiniz. Neden?
- Biz aslında yeniden Türk CEO’yla çalışmak istiyoruz. Yakın gelecekte gerçekleşebilir de. Ancak, Wilfred Nagel gibi deneyimli bir ismin toparlayıcılığına ihtiyacımız vardı.
- Yeni bir Türk CEO transferinde önünüze çıkan sorun nedir? Size uygun yapıda birilerini mi bulamadınız, yoksa Türk CEO daha pahalı mı geldi?
- Türkiye’de çok kaliteli bankacılar olduğunu biliyoruz. Global krizdeki yönetim başarıları da bunu ortaya koydu. Ama Wilfred Nagel’in mükemmel bir sicili olduğunu söylemeliyim. Henüz yerinden gitmesi de söz konusu değil.
5849 çalışanı var
ING Türkiye’yle ilgili bazı verileri anımsamakta yarar var:
· ING, Oyakbank’ı 2.7 milyar dolara aldı. 7 Temmuz 2008’de yeni adıyla devreye girdi.
· Sermaye güçlendirmeleri için 490 milyon lira koydu.
· ING Grubu’ndan Türkiye’ye 1.6 milyar dolar borçlanma sağladı.
· Türkiye genelinde 330 şubesi ve 5 bin 849 çalışanı var.
· 16.5 milyar liralık toplam aktifiyle 7’nci büyük özel banka.
· 9.4 milyar liralık mevduat ve 11.8 milyar liralık kredi hacmiyle de yine 7’nci sırada.
Paylaş