Hitler'in intihar ettiği yere mağaza

Orakçıoğlu, mağazanın üstündeki ‘‘Damat-Tween’’ yazısına baktı, şöyle mırıldandı: ‘‘Yapılamayanı yapmak bu. Bir zamanlar biz Türk hazır giyimcilerinin buralarda kendi markamızla bayrağımızı dikeceğimize kimse inanmazdı. Bugün sadece bizim 18 ülkede 32 mağazamız var ve yayılıyoruz.’’

Kafaya koymuştu, kardeşi Haldun Orakçıoğlu, Orka Group'un Genel Koordinadörü olan kuzeni Osman Arar ve genç ekibiyle bir yandan franchise sistemiyle yurtdışında mağazalar açacak, diğer taraftan da ABD, Almanya, Avusturya, İspanya ve ABD'deki önemli satış noklarına girecekti.

Orakçıoğlu, bu düşüncelerle Berlin'deki ikinci mağazasının açılışına gelen Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'i karşıladı.

İrtemçelik, kurdeleyi kestikten sonra iki katlı mağazayı dolaştı. Damat-Tween'in dünyanın dev markalarıyla aynı ortamda mağaza açması İrtemçelik'in de hoşuna gitmişti: ‘‘Gurur duydum. Berlin'in bu noktasında mağaza açmak hiç de azımsanacak bir adım değil. Onları kutluyorum.’’

Orakçıoğlu, Büyükelçi İrtemçelik'in sözleri üzerine, geleceğe dönük planlarını açtı: ‘‘Sayın Büyükelçim, üçüncü mağazamızı 2004'te Batı Berlin'le Doğu Berlin'in buluşma noktası kabul edilen ve yeni cazibe merkezi olarak düzenlenen bölgede de bir mağaza açacağız.’’

İrtemçelik, bölgeyi tarif etmek için hemen tarihe uzandı:

‘‘Orası, Hitler'in intihar ettiği yerdir...’’

İrtemçelik'le Orakçıoğlu sohbetini izlerken, Türk hazır giyim sektörünün ulaştığı noktayı düşündüm. Bir yandan akla gelebilecek dünyaca ünlü tüm markalara üretim yapan Türk hazır giyim sektörü, diğer taraftan da artık kendi markasıyla dünyaya yavaş yavaş da olsa açılıyor.

Mavi Jeans, ABD'de iyi gidiyor. Sarar, ABD'de mağazalar açıyor. Colins, Rusya'da yayılıyor. İpekyol, Abu Dabi'yle başladığı zincire yeni ülkeler ekliyor. Vakko, Almanya'da iki mağaza açtı, devamını getirecek görünüyor.

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birlikleri (İTKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yalçın Ayaydın ve iki örgütte de yönetimde görevi bulunan Hüseyin Kurtuluş ile arkadaşları, ‘‘marka’’ işinin güçlenmesi için elinden geleni yapıyor.

Orakçıoğlu ve ekibi şimdi de sektöre ‘‘İTKİB Moda Enstitüsü’’ kazandırıyor. Gelinen nokta yeterli olmasa da umut veriyor.

Hücumbotu bağladım teşekkür ederim

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun telefonu çaldı. Arayan bir işadamıydı: ‘‘Başkanım size çok teşekkür ederim. Malezya işini bağladım. Hücumbot satmaya başlıyorum.’’

Hisarcıklıoğlu, ‘‘Bana değil, Sayın Başbakan'a teşekkür edin. Sanıyorum kendisinin katkısı olmuştur’’ dedi. İşadamı bunun üzerine, ‘‘Ulaşamadım. Siz karşılaştığınızda bahsederseniz sevinirim’’ yanıtı verdi. Hisarcıklıoğlu, konuyu anlattı, Başbakan Tayyip Erdoğan da sevindi.

İşadamı, Malezya yolculuğu sırasında Hisarcıklıoğlu'ndan kendisini Erdoğan'la görüştürmesini istemiş, o da ‘‘Fırsatını kolla, kendin görüş’’ tavsiyesinde bulunmuştu.

İşadamı uçakta fırsatı yakalamış, broşürlerini Erdoğan'a sunmuştu. Çevredekiler, ‘‘Başbakan bu broşürleri aldı ama unutur gider’’ diye düşünürken, Erdoğan konuyu resmi görüşmelerde gündeme getirmişti.

Malezya'ya dönük hücumbot işi de böylece sonuca ulaşmıştı.

Sadi Özdemir'in ‘‘Böyle Özbek sevdası görülmedi’’ haberini çarşamba günü sayfaya koyarken, Malezya işini hatırladım. Bakalım Erdoğan'ın Özbekistan uçağında ne işler bağlanacak?