Paylaş
- Darende ilçesindeki Somuncu Baba Camisi’nin halıları çalındı.
Aksu, hemen talimat verdi:
- Yolları iki taraflı kesin. Hem Gürün, Kırşehir, Kayseri, Ankara istikametine giden araçları kontrol edin. Hem de Malatya yönüne gelenlere bakın.
Aksu, ekiplerin aralarındaki haberleşmeleri telsizden izledi:
- 3-4 saat geçti ama birşey bulamadık.
Bunun üzerine ekip amirleri Aksu’ya ulaştı:
- Efendim aralamaları durdursak mı, birşey bulamadık şimdiye kadar.
Aksu, beklenenin tersini yaptı:
- Aramalarınızı kesintisiz sürdürün.
Derken bir-iki saat sonra bilgi verildi:
- Müdürüm, Malatya yönüne gelen bir otobüste çalınan halıları ele geçirdik. Hırsız, sakallı iki şahıs çıktı.
Ekip söz konusu otobüsü durdurmuş, bagajları boşalttırıp, yolculara talimat vermişti:
- Herkes bagajının başına geçsin.
Halılar önce sahipsiz kalmış, sonra sakallı iki şahısın hırsız olduğunu anlamışlardı. Aksu’nun talimatı üzerine iki hırsız Malatya Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Aksu, uyardı:
- Önce bunların sakallarını kesin.
- Neden efendim?
- Gazeteciler hırsızları böyle sakallı görünce yarın, “Hoca camiden halı çaldı” diye manşet atar. Bunlar sakalla kendilerine hoca süsü vermek istemişler belli ki. Kesin hemen.
Sorgulama sonrasında hırsızlığın nasıl gerçekleştiği netleşti. Hırsızlardan biri yatsı namazında Somuncubaba Camisi’ne gitmişti. Namazı kıldıktan sonra caminin boşalmasını beklemiş, imama ricada bulunmuştu:
- Hocam, kalacak yerim yok. Müsadenle camide uyuyabilir miyim. İstersen kapıyı üstüme kilitle. Sabah namazında gelip kapıyı açtığında ben de çıkar giderim.
İmam, “Kapıyı üstüme kilitle” sözü üzerine hırsızdan şüphelenmemişti. İmam gittikten sonra gece hırsız öteki arkadaşıyla sözleştiği planı devreye sokmuş, halıları camdan tek tek birlikte çıkarmışlardı.
İşadamı Ömer Çokyaşar’dan aldığım mesaj üzerine dün sabah Beysan Oturma Grupları markasıyla bilinen Oğuzbey Dayanıklı Tüketim Malları A.Ş.’nin Büyükçekmece’deki
fabrikasına gittim.
Oğuzbey Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Oğuz’un fabrikada gerçekleştirdiği kahvaltılı buluşmada AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, AK Parti Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, MHP İstanbul Milletvekili adaylarından İhsan Barutçu ve Günkar Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş gibi konuklar vardı.
Aksu, Erdal Oğuz’un Darendeli olduğunu anımsatıp, Somuncubaba’dan halı hırsızlığı olayını anlatarak, sözlerini şöyle bağladı:
- Hırsızların ellerindeki katalog dikkatimi çekti. Adamların elinde Türkiye’nin her köşesindeki önemli cami ve tarihi mekanlardaki halıların dökümü vardı. Bir de, “Somuncu Baba eğer söylendiği kadar muhterem bir şahsiyetse, gelsin halısını çalan hırsızları yakalasın” dediklerini duydum.
Salonda bulunanlar şu yorumla birlikte alkış tuttu:
- Somuncu Baba halıları çalan hırsızları yakalatmış işte...
Herkes bunu dile getirirken, ben Aldülkadir Aksu’nun aklına ilk gelen önleme takıldım:
- Aman bunların sakalını kesin de gazeteler “Hoca camiden halı çaldı” başlığı atmasın...
Emniyette başka meslek gruplarına da “leke” sürülmesin diye önlem alındığı olur mu acaba?
Camiyi yık, adaleti yıkma
OĞUZBEY Dayanıklı Tüketim Malları A.Ş. (Beysan) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Oğuz’un fabrikasındaki buluşmada Ömer Çokyaşar ve Simit Sarayı’nın patronlarından Haluk Okutur’un da ortağı olduğu Vittour’un Genel Müdürü Erkan Aydın da vardı.
İlahiyatçı Erkan Aydın, önce insanın değeri üzerinde durdu:
- Kimileri Kuran’ı Kerimi el üstünde, yükseklerde tutar ama insanları ayaklar altına alır. İnsana her türlü kötülüğü yapar. İşte bu, Kuran’ı Kerimi anlamamaktan kaynaklanır. Çünkü, Allah’ın en büyük kitabı, en değerli kitabı insandır.
Ardından Hz. Ömer’in adalete bakışından örnek verdi:
- Bir yahudi, arazisinin bir bölümüne el koyup, cami yaptıran valiyi Hz. Ömer’e şikayet için yollara düşer. Sora sora Hz. Ömer’i bir tarlada çalışırken bulur. Karşısındaki kişinin Hz. Ömer olduğuna inanamaz ama yine de derdini anlatır. Hz. Ömer, bir deri parçasına birşeyler yazar, yahudiye verir, “Bu notu valiye götür, gerekeni yapar” der. Yahudi notu pek ciddiye almasa da valiye götürür. Vali mesajı okuyunca camiyi yıktırır, yahudiye arsasını iade eder. Üstüne de para verir. Yahudi, deri parçasındaki notu merak edip valiye sorar.
Erkan Aydın, deri parçasındaki nottaki önemli mesajı aktarırken, salondaki siyasetçiler AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, AK Parti Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ve MHP İstanbul milletvekili adaylarından İhsan Barutçu’ya gönderme yaptı:
- Hz. Ömer, o deri parçasına, “Camiyi yık, adaleti yıkma” yazmıştı...
Karşımda oturan Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi Mehmet Boran’a sordum:
- Bu sözü biliyor muydunuz?
- Ben Erkan Hoca’nın anlattığından biraz farklı biliyordum, “Minareyi yık, adaleti yıkma” diye hatırlıyorum.
Her dönem için çok önemli ama bugünlerde daha önemli Hz. Ömer’in sözü:
- Camiyi yık, adaleti yıkma.
Ben duayı 90 dakika için etmiştim sen 1 dakika dayanamadın
BEŞİKTAŞ’ın antrenörü Tayfur Havutçu, Vittour’un Genel Müdürü ilahiyat doktoru Erkan Aydın’ı aradı:
- Hocam, bu cumartesi sabahı Eyüp Sultan’a gidecek misin?
- Evet, orada olacağım.
Tayfur Havutçu, Eyüp Sultan Camisi’ne gitti, sabah namazını Erkan Aydın’la birlikte kıldı. Namazdan sonraki duayı Erkan Hoca yaptı, Tayfur Havutçu için de özel olarak dua etti.
Ertesi hafta Sivasspor’la karşılaşan Beşiktaş, 90+1’de yediği golle yenildi. Tayfur Havutçu, Erkan Hoca’yı aradı:
- Hocam duan kabul olmadı, yenildik.
- Sevgili Tayfur, ben 90 dakika için dua etmiştim. Sen 1 dakika dayanamadın.
Kâbe’de Fener için dua etti 90+4’te Gaziantep’i yendi
ATASAY Kuyumculuk’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Kamer, geçen haftaki Fenerbahçe-Gaziantepspor maçının sonlarına doğru ilahiyat doktoru Erkan Aydın’ı aradı:
- Hocam neredesin?
- Mekke’deyim.
- Hocam ne olur Kâbe’ye git, takım için dua et.
Erkan Aydın, hemen Kâbe’ye yöneldi, Cihan Kamer’in dileğini yerine getirdi. Derken, maç sonucu Erkan Hoca’ya ulaştı:
- Fenerbahçe, Gaziantepspor’u 90+4’teki golle yendi.
Paylaş