‘Gezi’ eyleminin başlangıcından gurur duydum

ABD’de uluslararası yatırımcılarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Gül, kendisine yöneltilen ‘Gezi Parkı’ eylemlerine ilişkin, “Gezi Parkı eyleminden başlangıçta demokrasimizin ulaştığı noktayı ortaya koyması açısından gurur duydum” cevabını verdi.

BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Genel Kurulu için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki sabah Merill Lynch’in St. Regis Hotel’de düzenlediği kahvaltıda uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerinin çoğunlukta olduğu yatırımcılarla biraraya geldi.
Başekonomi Danışmanları Durmuş Yılmaz ve Ahmet Ertürk’ün de hazır bulunduğu buluşmada Gül’e yöneltilen soruların başında Gezi Parkı olayı ve eyleme hükümetin müdahale tarzı yer aldı. Gül, bu soruya şu yanıtı verdi:
- Gezi Parkı eyleminden başlangıçta demokrasimizin ulaştığı noktayı ortaya koyması açısından gurur duydum. Çünkü, konu başlangıçta çevreye duyarlılıkla, şehrin yapısıyla ilgiliydi. Bu eylemler genellikle gelişmiş, demokrasisi oturmuş ülkelerde olurdu. Londra’da, New York’ta görülürdü. Sonra illegal örgütler eylemi farklı yöne çekti. Emniyet güçleri de müdahale etti.
Sorudaki “baskıcı yönetim” benzetmesini dikkate alarak, yanıtını biraz daha açtı:
- Eylemin nedeni büyük işsizlik, antidemokratik uygulamalar veya otoriter rejimle ilgili değildi. Eylemin baştaki çevreci yönüne bakarsak, “Türkiye’yi nereye getirmişiz” diye övünürüm. Eylemin o yönüyle ilgili mesajları aldığımızı daha ilk günden ifade ettik. Hükümet de bunu söyledi. Gerekli düzeltmeler de yapıldı.
Eyleme müdahaleye New York’tan örnek gösterdi:
- Radikal akımlar eylem ortamını fırsat bilip gösteriler yapmaya başladı. Böyle gösteriler zaman zaman oluyor ve gerekli tedbir alınıyor, müdahale ediliyor. New York’ta 5’inci Cadde’de lastik yakıp yolu tıkamaya kalkanlar olsa New York polisi ne yapar?
Ardından şu soru dikkati çekti:
- AK Parti iktidarı Türkiye’yi giderek daha muhafazakar bir çizgiye mi çekiyor?
Gül, bu soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
- AK Parti muhazakâr olduğu için, çıkardığı yasalar muhafazakar olmayanlar tarafından beğenilmeyebiliyor. Türkiye, AB ile müzakere sürecinde. AB kriterleri dışına çıkması söz konusu değil.
Abdullah Gül, önceki gün öğlen de Başkanlığını Coca-Cola International Başkanı Ahmet Bozer’in yürüttüğü US-Turkey Business Council’in onuruna verdiği yemeğe katıldı. The Coca-Cola Company Başkan ve CEO’su Muhtar Kent, Gül’ü takdim ederken şu mesajı verdi:
- Türkiye, dünyanın en dinamik ekonomileri arasında yer alıyor. The Coca-Cola Company, Türkiye’ye güçlü şekilde inanıyor.
Gül, önce ABD ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin yetersizliğinin altını çizdi:
- ABD bizim müttefikimiz ve stratejik ortağımız. Buna rağmen hâlâ en büyük ticaret ortağımız değil. Buna karşın aramızda sadece dostluk bağları olan Rusya ile ticaretimiz 40 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
ABD’li şirketlerin Türkiye’deki yatırımlarını da yetersiz bulduğunu belirtti:
- ABD’li şirketler son 10 yılda Türkiye’ye 8.4 milyar dolarlık yatırım yaptı. ABD, Hollanda ve Avusturya’dan sonra Türkiye’de 3’üncü büyük yatırımcı düzeyinde.

Çağrı yeterli olur mu?

ABDULLAH Gül, Gezi Parkı eylemleri ve Ortadoğu’da yaşananların Türkiye ekonomisine etkisi üzerinde durdu:
- Gözlerinize bakınca Gezi eylemleri ve Ortadoğu’da yaşanan olumsuz gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkisini merak ettiğinizi anlıyorum. Gezi olaylarıyla aynı dönemde küresel piyasalarda da dalgalanma yaşandığı için bu etkiyi ölçmek kolay değil. ABD Merkez Bankası’nın politika değişikliği Türk ekonomisini de olumsuz etkiledi. Ancak, bu etki sınırlı oldu. Piyasalardaki oynaklık henüz sona ermiş değil.
Türkiye ekonomisinin küresel krizde dayanıklılığını ispatladığını anımsatıp, şu çağrıyı yaptı:
- Türkiye’nin ekonomik performansı 2009’dan bu yana 5 milyon kişiye yeni istihdam kapısı açtı. Türkiye’nin canlı ekonomisi ortaklarımız için de canlı iş fırsatları sunuyor. Parlak geleceğin inşasını sizlerle paylaşmak isteriz.
Bu çağrı, ABD’li şirketleri Türkiye’de daha fazla yatırıma, daha fazla iş yapmaya çekmek için yeter mi?