Paylaş
Asıl salona geçmeden önceki kokteyl bölümünde ilk karşılaştığım Türkler Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin oldu.
Tevfik Bilgin’e Garanti Bankası’nın yüzde 24.65’lik hissesinin İspanyol BBVA’ya satışıyla ilgili değerlendirmesini sordum:
- Yüzde 24.65’lik hisse için 6 milyar dolara yakın bir fiyat ortaya çıktı. Bu rakam Türk ekonomisi ve bankacılık sistemimizin gücünü, pazarın cazibesini gösteriyor.
Bilgin, global krizin ilk günlerinden bir örnek verdi:
- Hatırlarsanız krizin derinleşmeye başladığı dönemde Citibank gibi uluslararası devin toplam değeri bu rakamlara düşmüştü.
- Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ve Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Sözen’le birlikte anlaşmayı anons ettikleri sırada siz, “Karşımızda yine iki muhatap olması bizi memnun etti” açıklaması yaptınız. Bu mesajı neden verdiniz?
- General Electric (GE), bu konuda kendilerine verdiğimiz mesajları doğru aldı ve ona göre davrandı.
- Siz GE’ye “Garanti hisselerini dağınık şekilde birkaç yatırımcıya satma” gibi bir mesaj mı verdiniz?
- Evet...
- Neden?
- Karşımızda gerektiğinde hesap soracağımız muhatap olsun istiyoruz. O nedenle GE’nin yerine tek yabancı muhatapın, BBVA’nın gelmesi bizim açımızdan doğru oldu.
- Türk bankacılık sektörünün global krizde dimdik ayakta kalmasında BDDK’nın “işi sıkı tutmasının” önemli rolü olduğu yorumları var.
- BDDK gibi otoritelerin işi “Kötü adam” olmaktır. Dozunu kaçırmamak kaydıyla ne kadar “kötü adam” gibi davranırsak, o kadar işimizi iyi yapmış oluruz.
- Türk bankacılık sektörüyle ilgili yabancılardan ne tür yorumlar alıyorsunuz?
- Katıldığımız uluslararası toplantılarda bize hep, “Nasıl başardınız?” sorusu soruluyor. Biz de anlatmaya çalışıyoruz.
Anlaşılan Tevfik Bilgin’in başkanlığındaki BDDK’nın GE’ye karşı takındığı “kötü adam” tavrı da işe yaradı...
İspanyol BBVA, Garanti Bankası’nın yüzde 24.65’ine 5.8 milyar dolar ödemeyi göze aldı...
Bu fiyat, Türkiye’nin çekiciliğini ortaya koydu, yeni gelebilecek yabancı yatırımcıya iyi bir mesaj oldu...
Biz kredilerin yavaşlaması için adımları başlatmıştık
MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’a, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın önceki gün verdiği mesajı anımsattım:
- Ali Babacan, “Banka kredilerinin çok hızlı artışı söz konusu, biraz yavaşlatmak gerekiyor” diyor.
- Biz Merkez Bankası olarak bu yönde adımlar atmaya başlamıştık zaten.
Aynı konuda BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in de yorumunu istedim:
- Tüketici kredilerindeki KKDF’nin yüzde 10’dan 15’e yükseltilmesi de “yavaşlatma” çabasından kaynaklanıyor.
- Bankacılar, KKDF’deki artışın geçmişe dönük işlemesinden dolayı sıkıntılı...
- Geriye dönük olmasa iyi olurdu ama hükümetin bir bildiği olmalı...
Cumhurbaşkanı’na ödül gecesinin sponsorları arasında alkollü içki devi Diageo da vardı
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’e “Chatham House 2010 Ödülü”nün verildiği törene Vodafone Türkiye’nin davetlisi olarak katıldık. Vodafone Yönetim Kurulu Başkanı John Bond, Türkiye CEO’su Serpil Timuray ve Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel’le aynı masayı paylaştık.
Masaya bırakılan kitapçıkta gecenin sponsorları dikkatimi çekti. Ana sponsor, Royal Dutch Shell PLC’ydi. Diğer sponsorlar şöyle sıralanmıştı:
· Akbank, BAE Systems, Beko, Bloomberg Television, British American Tobacco (Tekel’in sigara bölümünü satın almıştı), Citi Group, Diageo, ENI, Europoint Holdings Ltd., HSBC, The European Azerbaijan Society, Vodafone Turkey, Zorlu Enerji Group.
Sponsorlar arasında bana en ilginç geleni Diageo oldu... Alkollü içki devi Diageo’nun bünyesindeki markalardan bazıları kitapçıkta şöyle yer almıştı:
· Smirnoff, Johnnie Walker, Captain Morgan, Baileys, J&B.
Diageo da diğer sponsorlar gibi Cumhurbaşkanı Gül’ü kutlama mesajını da kendini tanıttığı metnin içine koymayı ihmal etmemişti.
‘Türkler fazla’ diye düşündük ama 200 yabancı katılımcı vardı
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’e ödülün verildiği törene ilk gittiğimizde öncelikle katılımcı Türk işadamlar ve bürokratlar dikkatimizi çekti:
· Suzan Sabancı Dinçer (Chatham House Mütevelli Heyeti Üyesi-Ev sahipleriyle birlikte Cumhurbaşkanı’yla aynı masada oturdu) ve eşi Haluk Dinçer, Hüsnü Özyeğin, Tuncay Özilhan, Erkut Yucaoğlu, Ahmet Çalık, Fatih Karamancı, Levent Eyüboğlu, Aldo Kaslowski, Hasan Arat, Murat Sungur Bursa, Durmuş Yılmaz, Tevfik Bilgin, Prof. İlter Turan, Hüseyin Aslan, Remzi Gür, Hamdi Akın, Ahmet Taçyıldız, Turgay Ciner, İlhan Nebioğlu, Yılmaz Tecmen, Ahmet Erdem.
Saydığım isimler ilk karşılaştıklarım arasındaydı. Durmuş Yılmaz ile Tevfik Bilgin, Akbank’ın konuğuydu. İtalyan ENI’nin masasında Ahmet Çalık, Tuncay Özilhan, Erkut Yücaoğlu vardı. Hüsnü Özyeğin, Citi Group’un davetlileri arasında yerini almıştı.
Prof. İlter Turan’a sordum:
- Hocam sizi kim davet etti?
- Sayın Cumhurbaşkanı ben dahil 4 öğretim üyesi davet etmiş. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın kontenjanında yer aldım.
Salona ilk girdiğimizde, “Yine Türkler’in kendi arasında geçecek bir törendeyiz galiba” diye düşündük. Ancak, daha sonra isim listesini tek tek saydım, Kraliçe Elizabeth başta olmak üzere 200 yabancı katılımcı vardı. Yani, Türk katılımcılar olarak azınlıktaydık.
Paylaş