Füzeyi İstanbul’a atarsanız kovanı bizim başımıza düşer

1980’li yılların ortalarında Süzer Holding’in kendisine ait arazide dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın talimatıyla Emlakbank’la birlikte İstanbul’daki Bahçeşehir projesi için kolları sıvadığı günlerde yetkililer Mustafa Süzer’den bir belge istedi:

Haberin Devamı

- Buranın askeri arazi olmadığına ilişkin belge getirmen gerekiyor.
Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer itiraz edecek oldu:
- Ben 5 milyon metrekarelik bu araziyi 1982 başında Handan Eşkinozlugil’den aldım. O sırada araştırdık. Bu arazi askeri bölge değil.
Yetkililer ısrar etti:
- Yazılı belge getirmeden olmaz.
Bunun üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) İstanbul’da o bölgeyle ilgili birimlerine başvurdu, aldığı yanıta şaştı:
- Sizin arazi bizde “buster” düşme alanı olarak görünüyor. Hoşdere’de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın birimleri var. Orada füze atış talimleri yapılıyor. Füzelerin boş kovanlarına “buster” denir. Siz o araziye konut yapmaya kalkarsanız, atılan füzelerin boş kovanları başınıza düşer.
Süzer, Emlakbank, Nurol ve Mesa ile ortak yürütmeye soyunduğu Bahçeşehir projesinde karşısına çıkan bu önemli sorunu çözmek için uzmanları topladı, arazinin ve çevresinin haritası masaya konuldu:
- 5 milyon metrekarelik arazimizin neredeyse 3’te biri “buster” alanında kalıyor. Nasıl çözüm bulacağız.
İlk önerilerden biri yeşil alan oldu:
- O alanı tema parka dönüştürelim.
Bazı uzmanlar füzelerin yönü üzerine kafa yordu:
- O füzeler ancak İstanbul’un merkezine doğru atılırsa boş kovanı bu araziye düşer. Aksi halde bir risk yok.
Süzer, hemen yeniden TSK’nın İstanbul’daki birimlerinin kapısını çaldı:
- Araştırdık, atılan füze İstanbul’un merkezini hedeflemedikçe “buster”in bizim araziye düşme ihtimali yok.
Aldığı yanıt yine kırmızı ışıktı:
- Bizim kayıtlarımızda arazinizin bir bölümü “buster alanı” olarak görünüyor.
Arazisinin 3’te birini “buster”e kaptırmamak için çabalarken, Ankara’da bir havacı tuğgeneralle tanıştı, durumu anlattı. Tuğgeneral gülümsedi:
- Beyefendi ne “buster”i? Bu devirde “buster” mi kaldı? Şimdiki füzelerde öyle birşey yok.
Süzer, hemen talebini iletti:
- Bizim bu konuda yazılı belge almamızı sağlayabilir misiniz?
Tuğgeneral, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na davet etti, yazılı belgeyi hazırlattı. Böylece şimdiki Bahçeşehir’in yükseldiği 5 milyon metrekarelik arazinin 3’te biri “buster alanı” olmaktan çıktı.
Mustafa Süzer, bu anısını önceki akşam Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Anılarla Bahçeşehir” buluşmasında paylaşırken, gölü kirletme tartışmasına da girdi:
- Bahçeşehir projesine itiraz edenlerin başında İstanbul Sular İdaresi vardı. Çekmece Gölü’nü kirleteceğimizi düşünüyorlardı. Oysa biz sıkı bir arıtma tesisi kuracaktık. Bunun ilk örneğini hızla yaptık. Sistemi tanıtmak için gelen yabancı şirketin yöneticisi arıtmadan geçen bir bardak suyu içti. Sonra bana uzattı, ben içmedim.
Emlakbank ve Süzer Grubu, Bahçeşehir’in 15 bin nüfuslu uydukent olmasını hedeflemişti. Kısa sürede “uydu”luktan şehire dönüştü. Son durumu Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın sözü ortaya koydu:
- Bahçeşehir’i de içine alan Başakşehir ilçemiz ilk kurulduğunda nüfus 207 bindi. Şimdi 340 bin dolayında.

Haberin Devamı

Okutan bastırmasa gazeteci dostlardan kâr almazdık

Haberin Devamı

BAŞAKŞEHİR Kaymakamı Cevdet Can, Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel’in katıldığı “Anılarla Bahçeşehir” buluşmasında oturumu yöneten Bahçeşehir Üniversitesi
Öğretim Üyesi
Doç. Mehmet Çelik, Mustafa Süzer’e şu soruyu yöneltti:
- İlk günlerinde İstanbul’a çok uzak görünen bu bölgedeki konutları pazarlamada hangi yolları denediniz?
Süzer, soruyu yanıtlarken, o günlerde ve sonrasında da tartışılan konuya
girdi:
- Gazeteci dostlarımızdan bazılarını burada ev sahibi olmaya davet ettim. Onlar da bana güvenip girdiler.
Bu konuyla ilgili o dönemde Emlakbank yönetiminde olan rahmetli Mahmut Okutan’ın uyarısını anımsadı:
- Ben gazeteci dostlarımıza konutları maliyetine verecektim. Ancak rahmetli Mahmut Okutan, “Sembolik de olsa kâr alalım. Emlakbank kamuya ait. Hiç kâr koymadan konut sattığımız denetlemede ortaya çıkarsa bizim başımız yanar” dedi. Böylece gazeteci dostlarımıza konutları üzerine yüzde 10 kâr koyarak verdik.

Haberin Devamı

Tuvalette çömelmeye prostat itirazı var

GEÇENLERDE Güralvit Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Güral’ın eşi Nesrin Güral’ın tasarladığı “WC Health” adlı klozeti, “Ömrünüzün 2 yılı tuvalette geçiyor, sağlığınız için çömelin” başlıklı yazıma konu etmiştim.
Nesrin Güral, Prof. Dursun Buğra’nın da desteklediği çömelme pozisyonunda oturulmasını sağlayan tasarımını şöyle savunmuştu:
- Tuvalette tam boşalımı çömelme pozisyonu sağlar. Mevcut klozetler buna tam olanak vermiyor. Alaturka tuvaletler de hijyenik değil. Bağırsakların tam boşalması, kolon kanseri riskini, prostat kanseri riskini azaltır. Tuvalette çömelmek kadınları da normal doğuma hazırlar.
Bu teze iki önemli itiraz aldım. Bunlardan biri Prof. Atıf Akdaş’dan geldi:
- Prof. Buğra genel cerrahi uzmanı, çok saygı duyduğum bilim adamı. O kolon uzmanı, ben mesane ve prostat. Nesrin Hanım’ın mesane ve prostatla ilgili sözleri kanıta dayanmıyor. Özellikle küçük kızlar klozete oturduklarında ayakları yere değmezse üriner enfeksiyon riski artar. Ayakları yere değecek şekilde ve bacaklarını açarak oturmalarını öneriyoruz.
Üroloji uzmanı Prof. Talha Müezzinoğlu da şu mesajı gönderdi:
- Ülkemizde prostat hastalıklarına ait ilk prevelans çalışması benimdi. Bu çalışmada özellikle ayakta veya oturarak idrar yapmayı da araştırdım. Hiç bir bağlantı bulunmadı. Bu konuda dünyada da bilimsel veri yoktur.
Bu iki önemli itirazı da aktarmak istedim.

Yazarın Tüm Yazıları