Futbol Federasyonu Başkanı ‘dumansız hava’ya neden girmedi

- İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nden aradılar. Sigara yasaklarıyla ilgili “dumansız hava” afişlerinde sizin de yer almanızı rica ediyorlar.

Mahmut Özgener, durakladı:

- Galiba benim ne iş yaptığımı bilmiyorlar.

- Neden efendim?

- Ben Futbol Federasyonu Başkanıyım ama bir de kendi işim var.

- Evet efendim...

- Biliyorsun bizim şirket tütün ticareti yapıyor. Tütün ticareti yapan bir kişinin “dumansız hava” afişinde yer alması çelişki yaratır. Kendilerine bu durumu aktarıp, teşekkür et.

Aradan birkaç gün geçti... Mahmut Özgener, İzmir’de bir işadamını ziyarete gitti. Görüşmeleri uzayınca, işadamı, “Sen yabancı değilsin, bazı konuklarım var, onları da içeri alacağım” dedi.

Odaya giren konuklar arasında İzmir İl Sağlık Müdürü de vardı.

Özgener, el sıkışırlarken, İzmir Sağlık Müdürü’ne durumu bir kez de bizzat anlatmak istedi:

- Benden “dumansız hava” afişinde yer almamı istemiştiniz. Reddetmek zorunda kaldım. Sanırım benim şirketimin “tütün ticareti” yaptığı dikkatinizden kaçtı.

- Evet, biz de sonradan farkına vardık...

Mahmut Özgener’in ortağı olduğu Öz-Ege Tütün, Philip MorrisSa başta olmak üzere, sektördeki üreticilere tütün tedarikinde önemli rol oynuyor, satışlarının toplamı 50 milyon dolar dolayında bulunuyor.

Parasal büyüklüğü 500 milyon dolar dolayında olan Türk tütün piyasasına yön veren isimlerin başında yer alıyor.

Özgener, belli ki kendi çerçevesinde “etik” bulmadığı için “dumansız hava” afişine girmedi...

Futbol Federasyonu Başkanı şapkasıyla afişte yer alsa, bu duruma karşı çıkan olur muydu?

Adıyaman’da İzmir, Antakya’da Katrina tütünü deniyor

TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener’e geçenlerde futbolu, spor ekonomisini sayfalarımıza başarıyla taşıyan Ceyhun Kuburlu’yla birlikte gittik...

Tam sohbete başlamıştık ki, İstinye Park ve Orjin Group’un ortaklarından, TFF Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Yıldırım da bize katıldı...

Mahmut Özgener’le Türkiye’deki futbol endüstrisini konuşurken araya tütünü de sıkıştırdım:

- Şirketinizi yönetmeye zaman kalıyor mu?

- Artık haftada 4 günüm İstanbul’da geçiyor. Sağolsun ortağım işleri yürütüyor.

Özgener’in ortağı olduğu Öz-Ege Tütün, “sözleşmeli çiftçilik” modeliyle ürettirdiği tütünleri pazarlıyor, yeni denemeler de yapıyor:

- Adıyaman’da İzmir, Antakya’da da Katrina Tütünü deniyoruz...

- Yine “sözleşmeli çiftçilik” modeliyle mi?

- Evet... İzmir Tütünü Adıyaman’da, Katrina da Antakya’da başarılı olacak gibi görünüyor...

Türkiye’de “dumansız hava sahası” genişlese de, tütün ve sigara üretimi hız kesmeden sürüyor...

Kasım Bey, neden torununa  ‘Adaletten kaçmak yok’ demiyor

14 Mart 2005 tarihli yazıma “Önce telefon etti” diye girmiş, sonra sözlerini aktarmışım:

- Ben 83 yaşında emekli hakim Kasım Garipoğlu. Sizinle yüzyüze görüşmek istiyorum.

Batık Sümerbank’ın eski patronu Hayyam Garipoğlu’nun babası Kasım Garipoğlu’yla 2005 yılı mart ayı başındaki görüşmemiz, kendisinden gelen taleple olmuştu.

Kasım Garipoğlu, gazeteye gelip arşivimizden yararlanmış, sonra da konuşmuştuk. Sümerbank’a el konulması sonrasında kendisi 8 gün gözaltında kalmış, oğulları Hayyam, Nida ve Nizam Garipoğlu 18’er ay içerde kalmıştı.

Kasım Garipoğlu, bunları anlatırken, Nida Garipoğlu’yla ilgili şu ayrıntıya dikkat çekmişti:

- Nida ilk başlarda Almanya’daydı. Ona, “Türkiye’de aranıyorsun, hemen gel. Adaletten kaçmak yok” dedim.

İşte bu cümle yüzünden 14 Mart 2005’te yayınlanan yazımın bir bölümünü yeniden aktarma gereği duydum.

Emekli hakim Kasım Garipoğlu, o zaman 83 yaşındaydı. Oğlu Nida’ya, “Adaletten kaçmak yok” çağrısı yapmıştı.

Allah uzun ömür versin, Kasım Bey şimdi 87 yaşında olmalı. Bu kez Nida Garioğlu’nun oğlu Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut cinayetinin zanlısı olarak kaç aydır aranıyor.

Ama Kasım Garipoğlu, oğluna yaptığı “Adaletten kaçma” çağrısını, nedense torunu için pek ağzına almıyor. Alıyorsa da, en azından kamuoyu bunu bilmiyor.

“Emekli hakim vicdanı”yla bu kez torununuza seslenemez misiniz Kasım Bey?..�