Fransa’ya giden 100 bin ton şarap Trakya’nın kozu oldu

- 1910’lu yıllarda Tekirdağ’da 17 bin Ermeni, 15 bin Yahudi, 12 bin Rum, 5 bin Müslüman yaşıyormuş. 55 yaşındayım. Doğma, büyüme Tekirdağlı’yım. Bu detayı belediye başkanı olduktan sonra gördüm.

Belgelerdeki bir ayrıntı dikkatini çekti:

- Fransa’daki bağlar 1901’de yaşanan floksera hastalığı nedeniyle verimden düşüyor. Tekirdağ Limanı’ndan Fransa’ya o yıl 100 bin ton dökme şarap gidiyor.

Bunun detayına indi, şu bilgiye ulaştı:

- Fransa’nın Bordeaux bölgesiyle Tekirdağ’ın Barbaros-Şarköy hattı aynı mikroklimaya sahip.

Başta Tekirdağ olmak üzere Trakya Bölgesi’nin değişen nüfus yapısının tarım alışkanlıklarını da etkilediğini aktardı:

- Sofralık üzümler dahil, bağların büyük bölümü sökülmüş. Buğday, ayçiçeği tarımı yaygınlaşmış. Bağların oranı yüzde 20-25’lere inmiş. Geçen yıl yarışma için sofralık üzüm bulmakta zorlandık.

Tekirdağ’da 1935-37’de Fransızlar tarafından şarap fabrikası kurulduğuna değindi:

- O fabrika 1967’de rakı üretimine dönüyor. Devletin Tekel işletmesi, çiftçi ne götürürse alıyor. Bu durum, üzümde kalite yerine tonajı öne çıkarıyor.

Tekel’in alkollü içki bölümünü özelleştirmeden alan Mey İçki’nin söz konusu fabrikanın yerini sattığını, üretimi Manisa Alaşehir’e taşıdığını kaydetti:

- Yani, Tekirdağ Rakısı, “Made in Alaşehir”e dönüştü.

Trakya Bölgesi’nde butik şarap üreticisi sayısının arttığını belirtti:

- Rakı fabrikasının gitmesi, Trakya’da şarap üretiminin daha da öne çıkmasına yol açabilir.

TÜRSAB Bölge Başkanı Orhan Çebi ile bölgedeki şarap üreticilerinin “Trakya Bağ Rotası” çalışmalarına dikkat çekti:

- Trakya’da şato tipi üretim yapan 25 dolayında fabrika ve şaraphane var. Bunların 16’sı butik şarap üretiyor. Bu yılki “Bağ Rotası” etkinliklerine 16 şarap üreticisi katıldı.

Çebi, araya girdi:

- “Trakya Bağ Rotası” etkinliklerini Yunanistan ve Bulgaristan’a da uzatıyoruz. Etkinlikler, Tekirdağ’a gelen turist sayısını artırıyor.

Sohbet sırasında Trakya Bölgesi’nde üretim yapan şirketleri anımsamaya çalıştım:

- Doluca, Arcadia, Sevilen, Gülor, Barbare, Umurbey, Barel, Chateau Kalpak, Chateau Nuzun, Suvla, Chamlija.

Ekrem Eşkinat, Süleymanpaşa’nın Almanya’nın Bayreuth kentiyle kardeş belediye olduğunu anımsattı:

- Trakya’daki üreticilerin şaraplarını Bayreuth’taki festivalde tanıtmayı düşünüyoruz.

“Trakya Bağ Rotası”, dışa dönük tanıtımda daha yoğun kullanılırsa, ihracatı tetikleyebilir değil mi?

PLAKADAKİ ‘AK’ BANA ATATÜRK’ÜN İLK VE SON HARFİ GİBİ GÖRÜNÜYOR

EKREM Eşkinat, başkan olduktan sonra yeni kurulan Süleymanpaşa Belediyesi’nin varlıklarını gözden geçirdi. Görevliler varlıkları sıralarken şu ayrıntıyı aktardı:

- Bir de makam aracımız var. Araç Tekirdağ’ın AK Partili belediye başkanı döneminde alınmış, plakası da “59 AK 001” olarak seçilmişti. Sonraki dönem seçilen CHP’li belediye başkanımız, “Ben plakası AK Parti’yi çağrıştıran araca binmem” dedi. Araç Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’na verildi. Karşılığında başka makam aracı getirildi.

Eşkinat, bu duruma itiraz etti:

- Ben genelde şahsi aracımı kullanıyorum ama o makam aracını geri alalım.

Ekibi uyardı:

- Emin misiniz, plakası “AK” olan araca binecek misiniz?

Eşkinat kendinden emindi:

- Benim için “AK”, Atatürk’ün ilk ve son harfidir.

BANA ZARAR VERDİĞİN İÇİN KIZGINIM, ODTÜ’LÜ OLARAK DESTEKLİYORUM

SÜLEYMANPAŞA Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, 2013’te yeri belirlenen organize sanayi bölgesi arazisine ruhsat vermediğini belirtti:

- Vatandaşı örgütledim, deniz manzaralı OSB çalışmalarına engel olduk. Bu konuda Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi de bana destek verdi.

Kentte sanayi kuruluşlarına karşı olmadığını kaydetti:

- Deniz manzaralı OSB olur mu? Başka yer belirleyelim.

Söz konusu OSB arazisinden yer alan şirketlerden birinin de Koleksiyon Mobilya olduğunu vurguladı:

- Koleksiyon’un kurucusu Faruk Malhan, “Senin yüzünden büyük zarara uğradım. Ancak, ODTÜ’lü devrimci olarak seni destekliyorum” dedi.