Paylaş
- Şu anda Fransız sigorta devi Gras Savoye’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını yürütüyorum. Şirketimiz Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’e “soykırım tasarısı”yla ilgili mektup yazdı. Şimdi İstanbul’a geleceğim. Mektubu da getiriyorum.
Cahit Paksoy, dün öğleden sonra Kahramanmaraş dönüşünde gazeteye uğradı. Önce Gras Savoye Türkiye’yle ilgisini anlattı:
- Şu anda bazı şirketlerin yönetim kurullarında görev almış durumdayım. Bunlar arasında Gras Savoye Türkiye de var.
Ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın geçen hafta Türkiye’de yatırımı bulunan 30 büyük Fransız şirketi çağırdığı toplantıya değindi:
- Gras Savoye Türkiye Genel Müdürü Nolwen Allano, söz konusu toplantıdan bir gün önce akşam saatlerinde beni aradı, “Sayın Bakanlar acil toplantıya çağırdılar. Ben yurtdışındayım. Şirketimizi temsilen gider misin” dedi. Ben de o toplantıya katıldım.
- O toplantıda bulunan Fransız şirketlerin temsilcilerinin Fransa Meclisi’nin 22 Aralık’ta görüşmeyi öngördüğü “Soykırımı inkar eden
1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası yer” tasarısından rahatsız olduklarını biliyorum.
Bu durumu TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu anlatmıştı. Siz bu rahatsızlığınızı Fransa’ya hissettirmek için ne yaptınız?
- Fransa Cumhurbaştanı Sarkozy’ye mektup yazdık. Mektupta benim ve genel müdürümüzün imzası var.
Sonra mektubun bir örneğini bana verdi. Mektup şöyle başlıyordu:
- Türkiye’de 960 Fransız şirketinin doğrudan yatırımı var. Ayrıca Fransa, Türkiye’ye önemli miktarda ihracat yapıyor.
Mektupta, Türkiye’nin büyüme rekoruna dikkat çekilmişti:
- Hızlı büyümesi ve dinamik genç nüfusuyla Türkiye pazarı, diğer ekonomilerin durakladığı günümüzde biz Fransız firmaları için çok önemli potansiyel arzediyor. Ayrıca Türkiye, bölgesinde de etki alanını artırıyor.
“Soykırımı inkar edene ceza” öngören tasarıyla ilgili tedirginlik bölümü de şöyleydi:
- Söz konusu tasarının yasalaşması iki ülke arasında hızla gelişen ekonomik ilişkileri derinden zedeler. Türk halkının bu konudaki hassasiyeti biliniyor. Tasarı yasalaşırsa, Türkiye’de Fransız ürünlerine karşı ciddi bir protesto oluşacak ve bu tepki ekonomik kayba yol açacak. Fransız ekonomisi ve çalışanlarının böylesine olumsuz durumu hak etmediğine inanıyoruz.
Mektubun son bölümünde şunlara yer verilmişti:
- Tasarının ifade özgürlüğü bakımından Fransa demokrasi geleneği ile ne derece bağdaştığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Kanunun yasalaşması halinde Fransa ile iş yapan işadamlarının ve çalışanlarının doğru bildiklerini ifade etmekten kaçınmamaları halinde suçlu duruma düşmelerini tahayyül dahi edemiyoruz. Tasarının yasalaşmasına engel olmanızı arz ediyoruz.
Paksoy, mektubu aktardıktan sonra bir ayrıntıyı daha paylaştı:
- Gras Savoye Yönetim Kurulu Başkanı ve ortağı Patric Lucas, Türk işadamlarıyla birlikte Fransız iş dünyası nezdinde yapılacak görüşmelere katılmaya hazır olduğunu da bildirdi.
Önce Davutoğlu ve Yazıcı’nın TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’yla birlikte Türkiye’deki Fransız şirketlerin önde gelenleriyle buluştu...
Ardından TOBB ve TÜSİAD, Paris’te Fransız iş dünyasının önde gelen örgütlerinin başkanlarıyla görüşmeler yaptı...
Gras Savoye gibi bazı şirketler Sarkozy’ye doğrudan mektup gönderdi...
Bakalım Fransız iş dünyası nezdinde yapılan girişimler ne kadar etkili olabilecek...
Onu bugünden itibaren göreceğiz...
Paylaş