Formula 1 şampiyonu şampanya patlatırsa 250 bin YTL ceza mı ödeyecek

Yazgan’ın mektubu alkollü içki satışı konusundaki yeni mevzuatla ilgiliydi. Yazgan, "uygulamacı gözüyle" yeni kuralları irdelemişti. Özetle bakalım:

Yetki olmadan açık içki satışı, sunumu, bu içkileri ambalajını bozarak-bölerek satmak yasak (Cezası 1000-10 bin YTL): Otel ve tatil köylerine şarap satışları, alüminyum folyodan yapılmış, hijyenik ve 20 litrelik çok özel torbalar içinde yapılıyor. Otel bunu fıçı tarzında, soğutuculu ve musluklu özel aparatlara bağlıyor (yani orijinal ambalajından ayırıyor), bardakla ikram ediyor... Yasak!..

Restoranda bardakla şarap satmak yasak: Bazı restoranlar, isteyen müşterilerine kadehle şarap ikram ediyor, bu da yasak. İkramı yapana 1000 YTL ile 10 bin YTL arasında değişen ceza var. (Bir duble rakı vermek de yasak.)

Marketten telefonla şarap-rakı istemek yasak: İçkiyi telefon sistemi ile müşteriye satmanın 20 bin YTL’den başlayıp, 100 bin YTL’yi bulan cezası var. Yani, bakkalınıza, marketinize telefon edip, "2 ekmek, 1 yoğurt, 1 şişe de kırmızı şarap" sipariş ederseniz marketiniz yandı. (Üreticilere de, tüketicilerin internet, faks ya da telefonla siparişlerini yerine getirecek sistemle çalışmaları izne tabi.)

Şarap raflarına dikkat: Market, bakkal ve bayiler, raflarına içkileri bir firmaya üstünlük sağlayacak şekilde yerleştirirse 30 bin YTL ceza yiyecek.

Tatilde şampanya ödülü yasak: Tatil köyleri ve turistik tesislerde eğlendirici yarışmalar düzenlenip, kazananlara verilen ödüller arasına bir şişe şampanya koymanın cezası 250 bin YTL’ye kadar çıkabilecek.

Nurtekin Yazgan, Formula 1 yarışı sonrası patlatılan şampanyayı da bu çerçevede değerlendirmiş: "Sakın Formula şampiyonlarına şampanya patlatmayın. Siz de 250 bin YTL’ye kadar ceza ödemek zorunda kalabilirsiniz."

Yazgan’a göre, sofra şarabında düşürülmesine rağmen, sektör hálá yüksek ÖTV yükü altında eziliyor.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK), koyduğu kurallarla sektörü köşeye sıkıştırıyor...

Yine de "Dimdik ayaktayız" mesajı veriyor...

Hürriyet, ’küresel ısınma ligi’nde ikinci sırada

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), Tesco Kipa’nın katkılarıyla düzenlediği "Küresel Isınma Kurultayı"nın, "Medya ve Küresel Isınma" konulu paneli...

Paneli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yönetiyor. Benim de aralarında bulunduğum panelistler Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Sabah Gazetesi Yazıişleri Müdürü Barış Soydan, Akşam Gazetesi Yazarı Yavuz Semerci’den oluşuyor.

Hisarcıklıoğlu, panel nedeniyle bir araştırma yaptırmış. Buna göre, 2008’in ilk 4 ayında gazetelerde içinde "küresel ısınma" geçen 2 bin 953 haber yayınlanmış. Haberlerin aylara göre dağılımı ocakta 553, şubatta 448, martta 942 ve nisanda da 1010 şeklinde gerçekleşmiş.

Gazeteler arasında bir de "küresel ısınma haberi ligi" oluşturulmuş: Son dört ayda Cumhuriyet (119), Hürriyet (117), Sabah (113), Milliyet (81), Akşam (75), Star Gazetesi (40) küresel ısınma haberi yayınladı.

Hisarcıklıoğlu, ardından konuyu açtı: "Bugüne kadar biz doğayı tüketiyorduk. Şimdi doğa hayatımızı tüketmeye başladı."

Hisarcıklıoğlu’nun aktardığı küçük araştırma, küresel ısınmanın "hayatımızı tükettikçe" gazete sayfalarında kendine yer açtığını ortaya koydu...

Federasyon’un Terim’i yalnız bırakması iletişim kazasıymış

CUMARTESİ akşamı İstanbul Bağcılar’daki Holiday Inn Otel’de Malatya Eğitim Vakfı’nın (MEV) gecesi vardı... Şaban Taçyıldız başkanlığındaki MEV yönetimi, geceye güçlü katılım sağlamak için epey uğraşmıştı. Konuklar arasında Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan da yerini almıştı. Doğan’a "Fatih Terim’e yapılan ayıp" olayını sordum.

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’e İtalya Cumhurbaşkanı’nın "Liyakat Nişanı", İtalya Büyükelçiliği’nde törenle verilmişti. Törene TBMM Başkanı Köksal Toptan’dan, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’na, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik’ten Futbol Federasyonu eski başkanları Haluk Ulusoy ile Levent Bıçakçı’ya kadar birçok önemli konuk katılmıştı.

Ancak, Futbol Federasyonu’nun Hasan Doğan başkanlığındaki mevcut yönetiminden kimse orada yoktu. Doğan, soruma "İletişim kazası" yanıtı verdi: "Törene Federasyonu temsilen ’o gitsin, bu gitsin’ derken, herkes birbirine bırakmış."

Bu durum Federasyon’un Terim’e karşı tavrı sayılabilir miydi? Doğan, reddetti: "İlgisi yok."

Sonuçta Federasyon "kaza" yaptı, Terim nişan töreninde "yalnız" kaldı...