Paylaş
İstanbul doğumlu Ömer Acar’ı hayat önce Bilkent Üniversitesi’nde iç mimari öğrenimine sürükledi. Bu mesleği bir süre denedi de... Ancak, belki de çocukluk hayalleri ona daha cazip geldi, İsviçre’ye gidip otelcilik eğitimi görmeyi yeğledi. Onun üzerine bir de ABD’de işletme masteri yaptı.
Bu konudaki ilk iş deneyimini de Zürih’teki Savoy Otel’de kazandı... Ardından Hawai, Beverly Hills derken Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki ünlü dalış merkezlerinden Sharm Ey Sheyk’deki ünlü otellerden birine yiyecek-içecek müdürü oldu.
Londra’daki (İngiltere) Harrods Mağazası’yla bilinen, Leydi Diana’nın sevgilisi Dodi al Fayed’in babası Mohammed Al Fayed’in yolu 40 yıl arayla bir gün Sharm Al Sheyk’e, Ömer Acar’ın yiyecek-içecek müdürlüğünü yürüttüğü otele düştü.
Al Fayed yiyecek-içecek servisinden memnun kalmış olacak ki, bu işi yöneten kişiyle tanışmak istedi. Ömer Acar’ı orada tanıyan Al Fayed, teklifini yaptı:
- Bizimle çalışmanı isterim...
- Ne görev yapacağım?
- Londra’da Harrods’un yiyecek-içecek bölümünü yönetmeni istiyorum.
Al Fayed’in teklifi Acar’ı heyecanlandırdı. Böylece Londra’daki Harrods’ta çalışmaya başladı:
- Harrods’ta 28 restoran var. Bunların hepsi bana bağlıydı. Tam 600 personel çalışıyordu. Ayrıca, Al Fayed’in sahibi olduğu futbol kulübü Fulham’ın, 28 bin kişilik stadyumunun tüm yiyecek-içecek işleri de bana bağlıydı.
Ömer Acar’ı, Ece-Ayşe Ege kardeşlerin Fransa’da yarattıkları Dice Kayek markasının Ritz Paris’te gerçekleşen “İstanbul Contrast” sergisinde gördüm. Bizi Ayşe Ege tanıştırdı:
- Ömer Bey, Ritz Paris’in Genel Müdürü’dür...
1889’da Sezar Ritz’in kurduğu,
dünyanın ilk Ritz’i olan oteli bir Türk’ün yönettiğini öğrenince soruları arka arkaya sıraladım:
- Kaç yıldır bu oteli yönetiyorsunuz?
- 5 yıldır otelin genel müdürüyüm.
- Otel Al Fayed’e ne zaman geçmişti?
- Kendisi 1979 yılında satın almış...
- Sizin otelin başına gelmeniz nasıl gerçekleşti?
- Sayın Fayed beni Harrods’da yiyecek-içecek sorumlusu yaptıktan sonra ekibine girmiş oldum. Oradaki çalışmalarımdan memnun kalmış olacak ki, 5 yıl önce şimdiki görevime getirdi.
- Siz otele genel müdür olduğunuzdan bu yana gelirlerde nasıl bir değişim oldu?
- Rakam veremem ama ciromuzda 3 kattan fazla artış oldu.
Ritz Paris, kuruluşundan bu yana dünyanın birçok ünlü simasını ağırlamış, aynı çizgisini sürdürüyor...
Otel bugünlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de ağırlamış bulunuyor...
Ömer Acar da, Türk yöneticilerin dünyadaki başarısının örneklerinden biri olarak karşımızda duruyor...
Düzenli müşteri adına özel kartvizit bastırıyor
RITZ Paris’in Genel Müdürü Ömer Acar, ekibiyle birlikte özellikle düzenli müşterilere kilitlenmiş durumda:
- Düzenli müşterilerimize özel kartvizit bastırıyoruz. Paris’te olduğu sürece, kartvizitini verip, ev-iş adresi gibi gösterebiliyor.
- Burada uzun yıllar yaşamış olanlar ve halen yaşayanlar da var değil mi?
- Coco Shanel bu otelde
37 yıl yaşamış... Elton John’un adına da bir dairemiz var... Leydi Diana da Paris’e geldiğinde burada
kalırmış.
Ömer Acar, lüks hizmette ‘personalite’ye doğru bir gidiş olduğuna dikkat çekti:
- Şimdi düzenli müşteriye kendi adının yazılı olduğu yastık hazırlıyoruz. Ayrıca, o müşterinin hayatında önemli olan şeylerin fotoğraflarını odasına önceden yerleştiriyoruz. Böylece oda, o müşterinin kendi evine dönüşüyor.
Buna bir de örnek verdi:
- Ünlü sinema oyuncusu Dustin Hoffman bir gün tam buraya gelecekken çocuğu aniden rahatsızlandı, apandist ameliyatı oldu. Ertelese de daha sonra geldi. Odasına girdiğinde karşısında çocuklarının fotoğrafını gördü. Elbette çok duygulandı...
Dünya derin kriz yaşasa da lüks hizmet sınırları zorluyor...
Ritz Paris’te kalan Türkler de artış var
ÖMER Acar, yönettiği Ritz Paris’te Türk resepsiyon görevlisi ve garson istihdamına önem veriyor:
- Siz genel müdür olduktan sonra Türk müşteri sayısında artış oldu mu?
- 5 yılda Türk müşteri sayımızda yüzde 300 artış var.
Ritz Paris’te, Kanal D, CNN Türk ve NTV’yi izlemek mümkün... Ayrıca, isteyene anında Hürriyet ve Milliyet gazeteleri iletiliyor... Yani, bu iki gazete mutlaka hazır bulunduruluyor...
Yeni şeyler yapıp yapmadığıma bakarım
- Ömer Bey, 5 yıldır Ritz Paris’i yönetiyorsunuz. Bundan sonraki hedefiniz ne? Daha ne kadar buradasınız?
- Ben hep, işimde yeni şeyler yapıp yapamadığıma bakarım... Eğer Ritz Paris’te ürettiğim yeni hizmet modellerinin sonuna gelirsem, o zaman değerlendiririm.
Ömer Acar, Ritz Paris’teki Genel Müdürlük görevinin
yanı sıra Londra’daki Harrods’ın da yönetim kurulunda bulunuyor...
Her ay şef üniforması giyiyor çalışanlara yemek servisi yapıyor
ÖMER Acar’ın yönettiği 160 odalı Ritz Paris’te 500 kişi çalışıyor. Acar, personelin işi sahiplenmesine, onlarla bir aile gibi çalışmaya özen gösteriyor:
- Her ay şef üniforması giyerim. Yönetimdeki arkadaşlarım da bana yardım eder. Yöneticiler olarak personele her ay kendi elimizle yemek yapar, servis ederiz. Kapıdaki görevliye benim kendi elimle yemek servisi yapmam, aradaki mesafeleri kaldırmaya yardım ediyor.
Acar, ayrıca çalışanların sorun ve önerilerini de tek tek dinlemeye çalışıyor:
- Her hafta farklı bölümlerden birer
temsilci seçilir. Gelip sorun ve önerilerini bana anlatırlar.
- O temsilcileri kim seçer?
- Birimlerde çalışanlar kendi aralarından seçerler...
- Her şeyi konuşmak serbest midir?
- Elbette... O birimi yönetenin hatalarına kadar her şey rahatlıkla konuşulur...
5 yıllık grafiği istikrarlı şekilde yükselen başarının altında yatan etkenlerden
biri 500 kişiyle kol kola yürümek olmalı...
Paylaş