Fasulye yetmez, elma ve karanfilimiz de var

AMASYA dururken "Elma ve Kültür Festivali" için yolumun Malatya’ya düşeceği hiç aklıma gelmezdi, ama düştü...

Fransa’da doğan LC Waikiki markasını bataktan çıkarıp, dünya hazır giyimine yeniden kazandıran Taha Grubu’nun patronlarından Vahap Küçük çağırdı, Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Şaban Taçyıldız ısrar etti, Malatya’nın ilçesi Doğanşehir’in "3’üncü Elma ve Kültür Festivali"ne gittim.

Doğanşehirli olan Vahap Küçük’ün kendisiyle aynı adı taşıyan babası Vahap Küçük, festivalin ana sponsoruydu. Baba Vahap Küçük, 300 dönümlük arazisinin önemli bir bölümünde elma üretimi yapıyor.

Baba-oğul Vahap Küçük’ler Doğanşehir’in başta damlama sulama yöntemi olmak üzere modern tarım teknikleriyle önemli bir elma üretim merkezine dönüşebileceğini düşünüyor. 3 yıldır "Elma ve Kültür Festivali" düzenlenmesine destek olmaları da bu yüzden...

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Mücahit Fındıklı’ndan aldığım bilgilere göre, Doğanşehir’de 8 bin dekar alanda 140 bin elma ağacı dikili. İlçenin elma rekoltesi 7 bin 125 ton...

Atılan adımlar Malatya’da fasulyesiyle bilinen Doğanşehir’i şimdi Golden ve Starking elma üretiminde de iddialı olmaya doğru götürüyor.

Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, bu iddiaya bir de karanfili ekliyor. Daha önceki görev yerlerinden Isparta’da kesme çiçek üretiminin gelişmesinde rolü bulunan Halil İbrahim Daşöz, o başarıyı Malatya’nın Doğanşehir ilçesine de taşıma çabası veriyor.

Daşöz, Isparta’daki bazı öğretim üyelerini Malatya’ya davet etmiş. Karanfil üretimine en uygun iklim ve toprak koşulunu Doğanşehir’de görmüşler. Bunun üzerine 2 dönüm alanda deneme amacıyla karanfil üretimi başlamış. Elde edilen ilk ürünler de Antalya’daki çiçekçiler aracılığıyla İngiltere’ye ihraç edilmiş.

Mücahit Fındıklı’nın anlattığına göre, Vali Daşöz, 19-21 Eylül tarihleri arasında Doğanşehir’den bir otobüs dolusu çiftçiyi kesme çiçek üretimi konusunda yapılanları yerinde görmek üzere Isparta’ya göndermiş.

Festivalde gördüm ki, Doğanşehirli artık "Bize sadece fasulye yetmez. Artık elma ve karanfilimiz de var" diyor, üretime bu düşünceyle asılıyor... Elma üreticisi ürününü "ucuza kaptırmamak" için ilçeye yeni soğuk hava deposu kurulmasını istiyor.

Çiftçinin özellikle sulama sorununun da çözülmesiyle Doğanşehir’de fasulye, elma ve karanfil üretiminin el ele gelişeceği ortaya çıkıyor...

Hani demokrasi vardı çiftçi niye konuşmadı

MALATYA’nın Doğanşehir ilçesinin "3’üncü Elma ve Kültür Festivali"nde, en iyi elmaları yetiştiren çiftçiler yarışmadaki derecelerine göre çeyrek, yarım ve tam cumhuriyet altınıyla ödüllendirildi.

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, kazanan yarışmacılardan birine altınını verdikten sonra törendeki işadamlarına döndü: "Hadi bakalım, yarışmayı kazanan elmaların kasası 500 YTL, herbiriniz birer kasa alacaksınız."

Ardından Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın son altını takıp, yerine geçerken arka sıralardan yaşlı bir çiftçinin sesi yükseldi: "Hani memlekette demokrasi vardı. Burada neden bir çiftçi konuşturulmadı."

Cemal Akın
, hiç itiraz etmedi: "Buyur dayı, kürsü senin..."

Çiftçi, üzerinde yerel şalvarı, başında kasketiyle kürsüye yöneldi. Karşısında Vali Yardımcısı, Kaymakam, ilçe ve il belediye başkanı olduğu için "devlete saygısından" hemen kasketini çıkardı: "Burada elmanın, fasulyenin, karanfilin güzelliklerini anlattınız. Bizim bunları üretirken yaşadığımız su sıkıntısına hiç değinmediniz. O parti, şu parti demeyin, lütfen bizim su sorunumuzu çözün. Aksi halde ürünümüz susuzluktan kavruluyor."

Çiftçi meramını kısaca anlatıp, en büyük alkışı alarak kürsüden çekildi...

’Küstüm’ türküsünün asıl sahibini dinlemeliydin

DOĞANŞEHİR’deki "3’üncü Elma ve Kültür Festivali" kapsamında ilçenin meydanında halk konseri düzenlendi... Latif Doğan’ın assolist olarak çıktığı gecenin başlangıç bölümünde yerel sanatçılar sahne aldı.

Ben konserden erken ayrıldım. Ertesi sabah havaalanında tiyatro sanatçısı Malatyalı Kenan Işık, "Keşke biraz daha kalabilseydin. Bence Mahmut Atabay adlı yerel sanatçıyı dinlemeliydin" dedi.

Mahmut Atabay, Latif Doğan’ın yorumuyla meşhur olan "Küstüm" adlı türkünün bestecisiymiş. Kenan Işık, biraz ayrıntı verdi: "Çocuk aslında kekeme. Öyle ki seyircilere teşekkürü denedi, edemedi. Ama kendi bestesi ’Küstüm’ü muazzam bir yorumla okudu."

Uçağa binerken aramızda konuştuk: "İbrahim Tatlıses, Mahmut Tuncer, Belkıs Akkale ve Latif Doğan gibi değişik televizyon kanallarında türkü programı yapan sanatçılar var. Acaba bunlardan biri Mahmut Atabay’ın sesini duyurur mu?"

Mahmut Atabay
, konuşmakta zorlandığı için işin "sohbet" kısmı es geçilip, en azından "Küstüm"ü kendi sesinden milyonlara izletme şansı verilse belki bestelerinin değeri artar, geçim sıkıntısı azalır değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları