Evlilik yıldönümü hediyesi Darüşşafaka’ya bağış oldu

ÖNCEKİ hafta cumartesi sabahı Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın İstanbul Maslak’taki kampüsü...

Haberin Devamı

Darüşşafaka Cemiyeti’nin Başkanı Zekeriya Yıldırım’ın girişimiyle oluşan Yüksek Danışma Kurulu, Tarhan Erdem’in başkanlığında toplatıda...
Yüksek Danışma Kurulu’nda Yavuz Canevi, Ertuğrul Kumcuoğlu, Hüseyin Gelis, Faruk Eczacıbaşı, Bülent Tanla, İsmet Kasapoğlu, Leyla Alaton, Murat Dayanıklı, Hüsnü Güreli, Oktay Ekşi, İmren Aykut, Mustafa Boydak, Coşkun Ulusoy, Sümer Oral ve İmren Aykut gibi isimler var.
Yüksek Danışma Kurulu Üyesi sıfatıyla benim de katıldığım toplantının en önemli gündem maddelerinden biri, Darüşşafaka’ya “kaynak yaratma”nın yollarını bulmak.
Önce Zekeriya Yıldırım bazı verileri sıraladı:
·  2006 yılında 693 olan öğrenci sayımız 2010’da 838’e çıktı. 2012 hedefimiz 975’e yükseltmek.
· 2006’da öğrenci başına giderimiz 14-15 bin lira düzeyindeydi. 2010’da bu rakam 20 bin liraya çıktı.
·  Rezidanslarımızda kalan bağışçı sayısı 385 kişiye çıktı. 300 bin lira bağışlayan, yaşlılar evi hizmeti veren rezidanslarımızda kalabiliyor.
· Ünlü bir işadamımız evlilik yıldönümünü vesile sayıp, eşiyle birlikte Darüşşafaka’ya bağışta bulundu.
·  Yapı ve Kredi Bankası çalışanları, kendi rızalarıyla maaşrından her ay bize bağışlarını yönlendirmeye başladı. Bazı Ziraat Bankası çalışanları da aynı yolu seçti.
·  Türkiye İş Bankası’nın 81 ilden 81 öğrenci projesiyle program, bizim tarihimizdeki en büyük bağışlardan biri oldu.
Yıldırım bunları sıralarken, Yüksek Danışma Kurulu üyelerinden şu soru yöneldi:
-  Öğrenci başına giderin 20 bin liraya yükselmesinin arkasındaki en önemli etken nedir?
-  Biz göreve geldikten sonra Anadolu’da kendimizi daha fazla duyurmaya başladık. Her yıl sınavlar öncesinde ortalama 20 ilde tanıtım toplantıları yaptık. Böylece öğrencilerimizin yüzde 70’i Anadolu’dan gelir oldu.
-  Öğrencilerin yüzde 70’inin Anadolu’dan olmasının maliyet artışına ne gibi bir etkisi var?
-  Anadolu’dan gelen öğrencilerimiz çoğunlukla hafta sonları da okulda kalıyor. Onlara dönük eğitim dışı sosyal etkinlikler de yapıyoruz. Bunlar öğrenci başına giderlerimizi artırıyor.
Yıldırım, Anadolu’dan yönelen öğrenci sayısındaki artışın maliyetlerini yükselten etken olduğunu söylerken yanlış anlaşılmak istemedi:
-  Biz Anadolu’dan daha fazla öğrenci gelsin istiyoruz. Hedefimiz, Darüşşafaka’nın sunduğu eğitim fırsatının kapısını başarılı tüm yetim çocuklarımıza açmak. Bilançomuzdaki bu durumu daha fazla bağışa ihtiyacımız olduğunu anlatmak için ortaya koydum.
Bir işadamının eşine, “Bu yılki evlilik yıldönümü hediyem Darüşşafaka’ya bağış” demesi bana anlamlı geldi. Yapı Kredi ile Ziraat Bankası çalışanlarının maaşlarından verdiği destek de duygulandırdı.
Toplantı sürerken iki bağış yolu düşündüm:
·  Bir hazır giyim markası her yıl Darüşşafaka öğrencilerinin tümünü giydirmeyi düşünmez mi?
·  Bir başka şirket, “Darüşşafaka’daki öğretmenlerin maaşının yarısı bizden” diyemez mi?

Haberin Devamı

Alışverişi uçakta yap ürün adresine gelsin

Haberin Devamı

GEÇEN cuma öğlen saatlerinde THY’nin Tokyo-İstanbul uçağı havalandıktan 1-2 saat sonra bir anons dikkatimi çekti:
-  Sayın yolcularımız, duty-free satışlarımız için ürün seçenekleri koltuk ceplerindeki kataloglarda görülebilir. Alacağınız ürünleri isterseniz Japonya’daki adresinize de gönderebiliriz.
Hemen kabin görevlilerine sordum:
-  “Eve teslim” tercihli alışveriş yapan çok olur mu?
-  Her uçuşta 5-6 yolcumuz bu şekilde alışveriş yapar.
Dönünce işin önde gelen uzmanı Uğur Cebeci’ye durumu aktardım:
-  Ben ilk kez böyle bir anons duydum. Ne zamandan beri “uçakta adrese teslim satış” yapılıyor?
-  Bir süredir bazı hava yolu şirketleri yapıyor. THY de bazı hatlarında bu sistemi uyguluyor...
Bazı ülkelerin free-shop alışverişine koyduğu sınırlama böyle mi aşılıyor acaba?

Haberin Devamı

En güçlü arabulucu Türkiye görünüyordu

GAZİANTEP Sanayi Odası Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Koçer, son kitabında İsrail ve Filistin’e dönük katıldığı çalışmalardan iki örnek not koymuş.
Birinin “Check Point”, diğeri de “2. Ankara Forumu-Doğu Kudüs”...
Koçer, 2004 yılı sonuna doğru dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le gittiği İsrail-Filistin seyahatinin notlarını “Check Point” (Kontrol Noktası) başlığı altında toplamış. Koçer’in o dönemde en çok dikkatini çeken şey, İsrail askerlerinin oluşturduğu kontrol noktaları olmuş.
Koçer, o notlarında şu saptamayı yapmış:
-  Her iki ülke de Türkiye’yi seviyor ve güveniyor. Bölgede barışı tesis edecek, arabulucu olabilecek tek ülke Türkiye.
2005 yılı ortalarındaki seyahati sonrasında da Koçer’in notlarında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun şu sözleri yer alıyor:
-  Üzümü tane tane yiyelim. Bizler işadamıyız. Büyük sorunlarla uğraşmadan öncelikle günlük hayatı etkileyen sorunları çözelim. Geleceğe yürüyelim.
İsrail’in insani yardım taşıyan gemilere operasyon düzenleyip, 9 vatandaşımızı öldürmesi sonrasında Türkiye’nin “bölge barışının en güçlü arabulucusu” konumu hâlâ sürebilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları