Erkek erkeğe çayda çıra oynanır mı

GEÇEN hafta çıkan kararnameyle merkeze alınan Vali Muammer Muşmal’ın önderliğinde, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) omuz vermesiyle gerçekleşen "Elazığ Buluşuyor" toplantısının "Serbest Kürsü" bölümü...

"Kümelenme Tabanlı Bölgesel Kalkınma Projesi"yle ilgili sunumun ardından katılımcılar söz alıyor. Toplantıyı Elazığlı işadamları Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Gül ve APS Giyim’in patronu Osman Benzeş’le birlikte izliyorum.

İstanbul Bilim Üniversitesi’nin Elazığlı Rektörü Prof. Canan Efendigil Karatay söz aldı. Prof. Karatay, toplantıdaki kadın sayısının azlığına dikkat çekti: "Madem Elazığ’ın geleceğini konuşuyoruz, neden daha çok kadına yer vermediniz? Bu tür toplantılarda daha çok kadına yer verilmeli, onların da katkıları alınmalı."

Prof. Karatay, bir gece önceye dönüp, ilginç uyarıda bulundu: "Ben Elazığlıyım. Halk oyunlarını da iyi bilirim. Akşam yemekte halk oyunları ekibini izledik. Elazığ’ın ünlü ’çayda çıra’ oyununu sergilediler. Ama erkek erkeğe. Aralarında kızlar yoktu. Erkek erkeğe ’çayda çıra’ oynanmaz."

Sonra, "çayda çıra"nın özelliğini anlattı: "Çayda çıra, bir anlamda kızlarla erkeklerin cilveleşmesinin sergilendiği oyundur. Geçmişten beri hep kızlı-erkekli oynanır. Tarihten gelen bu yapıyı bozmayın lütfen."

Elazığ’a cuma akşamı 22.30’da vardığımız için halk oyunları ekibinin performansını izleyememiştik. Prof. Karatay’ın sözleri üzerine Mehmet Gül’e döndüm:

- Ne diyorsunuz Prof. Karatay’ın uyarısına?

- Sayın Hocamız çok haklı.

Mehmet Gül, başta Harput olmak üzere, Elazığ’ın tarihinin ve kültürünün öne çıkarılması yönündeki çalışmalarda hep en önde yer alan bir işadamı. Nitekim, Harput’ta, Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül adına restore ettiği "Harput Kültür Evi" de bunlar arasında yer alıyor.

"Çayda çıra"yı erkek erkeğe oynatmak sanırım Vali Muammer Muşmal’ın isteği değildi. Büyük olasılıkla ekip öyle denk gelmiş, yani bu önemli ayrıntıya organizasyonda görev alanlar dikkat etmemişlerdi...

Ancak, bu durum Prof. Canan Efendigil Karatay’ın gözünden kaçmamıştı: "Erkek erkeğe ’çayda çıra’ oynamak olmaz. Bundan sonra dikkat edin."

"Halk oyunu" deyip geçmeyelim, tarihsel, kültürel kurgusunu bozmayalım...

Elazığ, balıktan 3 milyar dolar kazanabilir mi

ELAZIĞ’daki toplantıların "Serbest Kürsü" bölümünde kentin kümelenme analiziyle ilgili sunumu izledim. Elazığ’da en fazla iki sektör öne çıkmış: Mermer ve su ürünleri.

Kentte "Elazığ vişnesi"yle daha da çok öne çıkan mermer sektörünü herkes zaten gayet iyi biliyor. Kümelenme çalışmalarıyla bu sektörden elde edilen gelirin daha da artırılması öngörülüyor.

Sunum sonrasında Elazığ Su Ürünleri Birliği Başkanı Tuncay Kaya söz aldı:

Balıkçılığa 1995’te amatör şekilde başladık. 2008’in ilk aylarında birliğimizi kurduk.

Hedefimiz 2010’da 15 bin ton işlenmiş alabalık pazarlama kapasitesi ulaşmak. Bunun parasal değeri 540 milyon dolardır.

Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız 2023’te su ürünleri sektöründe 3 milyar dolarlık ciroya ulaşırız.

Elazığ’da bu sektörden ekmek yiyen kişi sayısı 30 bine çıkar.


Elazığ’da balıkçılık gelirinin 3 milyar dolara çıkması büyük hedef...

’İmkánsız Periler’i yaptı, ’tutmazsa’korkusuyla ağladı

ÖNCEKİ cumartesi sabahı sabahı saat 09.00, Elazığ’daki Akgün Oteli’nin lobisi... "Elazığ Buluşuyor"a katılanlarla birlikte organize sanayi bölgesine gitmeye hazırlanırken telefonum çaldı. Arayan Metro Group Türkiye Temsilcisi Nurdan Tümbek Tekeoğlu’ydu. Başladı ağlamaya:

Æ Metro Group Türkiye çalışanları olarak 10 ilimizi dolaşıp, 45 başarılı kız çocuğunun hayat hikáyesini içeren ’İmkánsız Periler’ adlı kitap hazırladık. Doğan Kitap’tan çıktı. Geliriyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üzerinden kız çocuklarının eğitimine destek vermeyi sürdüreceğiz. Ancak, gazeteler tek satır yer vermemiş.

- Gündem çok yoğundu. Bir-iki gün bekleyin, birçok yerde yayınlanır.

ÆKız çocuklarının okumasına destekten başka amacımız yok. Nasıl olur da kimse yayınlamaz.

- Moralinizi bozmayın, sabredin.

Dediğim çıktı, pazardan başlayarak gazetelerin çeşitli bölümlerinde ve yazarların köşelerinde "İmkánsız Periler"den söz edildi. Televizyon ekranlarına yansıdı.

Metro Group, Türkiye’ye bugüne kadar 700 milyon Euro yatırdı. Türkiye’den gerçekleştirdiği ihracat 600 milyon Euro’yu buluyor. Grubun marketlerinin raflarında 2 bin dolayında yerli üreticinin malları yer alıyor. Ayrıca çok güzel sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyor.

"İmkánsız Periler"de Metro Group çalışanlarından Nurdan Tümbek Tekeoğlu, Ersan Açıkay, Şebnem Sayıl, Nurdan Ataolur, Onur Bilir, Seda Sunat Madak, Şule Çevik ve Bilge Maden’in imzası var.

Hepsi, kitabın yılbaşı hediyeleri arasına girmesini, daha fazla kız çocuğunun eğitimine katkı sağlanmasını bekliyor.
Yazarın Tüm Yazıları