Enflasyon düşüyor bankaları zorluyor

TÜRK bankacılık sektöründe birçok ilklere imza atan Burhan Karaçam'dan bir mektup aldım.

Enflasyonda ‘‘tek hane’’yi göreceğimiz günlerin yaklaşması onu biraz gerilere götürmüş. Karaçam, söze şöyle girmiş:

‘‘Enflasyonun tek haneli rakamlara inmesiyle sektörün başına neler gelebileceğini bankacılar yeni yeni görmeye başladı. Bu durumu 7 yıl önce Yapı Kredi Bankası'nın başında olduğum günlerde gündeme getirmiştik. O tarihlerde enflasyonun tek haneli rakamlara inişine dönük önlem almayanların dönüşü olmayan açmazların içine girebileceğini anlatmışız.’’

Karaçam
, mektubun ekine o günlerde hazırladığı ‘‘enflasyonun inişinin bankaların üzerine etkisi’’ tablosunu da koymuş.

Birinci sütunda hesaplar yüzde 100 enflasyon ortamında yüzde 150 faiz geliri üzerine kuruluyor. Yüzde 110 faiz gideri, yüzde 40 net faiz gelirine göre yapılan hesapta hizmet gelirlerinin düşük olmasına karşın, işin içine yüzde 40'lık hizmet gideri de girse, banka kárı yüzde 15'i bulabiliyor.

İkinci sütunda hesaplar yüzde 10 enflasyon, yüzde 15 faiz gelirine göre yapılıyor. Faiz geliri düşünce başka yerden para kazanamayan banka anında yüzde 21 zarara dönüyor. Hesapların ayrıntısını tabloda da görmek mümkün.

Bu hesapları 10 Eylül 1998'de düzenlediği bir basınla sohbet toplantısında anlatan Burhan Karaçam, sorular üzerine, şöyle demiş:

‘‘Teknolojiye yatırım yapan, hizmetlere önem veren kazanır. Bu konuda erken adım atan bankalar, gelecekte teknoloji altyapısını kiralama yoluna da gidebilir. Aksi halde bankacılıkta birleşmeler gündeme gelebilir.’’

Karaçam
, o günlerde yaptığı uyarıları şimdi de yineliyor:

‘‘Enflasyon tek haneye inince birçok banka maliyetlerini karşılayamaz duruma gelecek. Bankalar sermaye yeterlilik sorunuyla karşılaşacak. Bu durumda bankalar arasında konsolidasyon (birleşme) kaçınılmaz olacak.’’

Karaçam
, bankaların yüksek faizin son ‘‘büyük kaymağını’’ 2003'te yediğini belirtiyor, 2004'ün de kalan kırıntılarla geçirilebileceğini vurguluyor. Karaçam, asıl zorluğun 2005'te görüleceğine dikkat çekiyor.

Devlet Bakanı Ali Babacan, martta açıklanacak şubat endeksinde enflasyonun tek haneye indiğini göreceğimizi söylüyor.

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti de, bu yılın ilk yarısında tek haneli enflasyonu görsek de, yıllık hedef yüzde 12'nin tutturulacağını, gerçek anlamda tek haneli rakamın 2005'te yaşanacağını vurguluyor.

Böyle bir ortamda Karaçam'ın uyarısını dikkate almak gerekiyor.

Puro özürüm var

GEÇEN pazar, ‘‘Kemal Uzan'ın 1.1 trilyon liralık 5 bin purosu çıktı’’ başlığı attık. Fatih Altaylı, ‘‘Ben puroyu bilirim, güldürmeyin’’ diyerek, 5 bin puronun değerinin 1.1 trilyon lirayı bulmasının mümkün olmadığını vurguladı. Sonra puroyu iyi bilen başka dostlarımız da uyardı.

Bunun üzerine istihbarat servisimizden gelen rakamlara yeniden baktık. Parasal değer konusunda hakları vardı. Haberimizde puroların tekinin en pahalısının 198 Euro olduğu vurgulanıyordu. Bu durum ortalama fiyatı yükseltiyordu. Oysa ortalama fiyat taş çatlasa 40 Euro'yu geçmiyordu. 40 Euro'dan hesaplayınca 5 bin puronun bedeli 335 milyar lira ediyordu.

O gün istihbarattaki arkadaşlara, Cohiba puronun fiyatını nereden aldıklarını sormuştum, ‘‘İnternetten bulduk’’ demişlerdi. Yeniden sordum, kaynakları bir başka gazetede daha önce çıkmış puro yazısıymış. Uzan'ın 5 bin purosunun değerini üç katından fazla göstermemiz bundan kaynaklandı.

Bir evde 5 bin puro yeteri kadar abartılıydı. Özel abartma çabamız asla yoktu.
Yazarın Tüm Yazıları