Paylaş
Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer ile Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in ev sahipliğindeki yemekte Ata Investment’tan Halil Doğan Bolak, Renova’dan Didem Engin, Kangaroo’dan Faruk Bil’le aynı masadayız.
Ben masaya oturur oturmaz Halil Doğan Bolak sordu:
- Sanırım kızınız ABD’de (Boston) Berklee College of Music’te okuyor.
- Evet...
- Benim orada destek vermeye çalıştığım bir öğrencim var. Adı Emir Cerman.
- Biliyorum. Kızım Sırma Munyar da birara bazı çalışmalarına katıldı. Emir Cerman’ı İstanbul’da Sezen Aksu’nun desteğiyle gerçekleşen etkinlikten de biliyoruz.
- Okulunda da başarılı işler yaptı. Şimdi de dünya çapında bir proje geliştirdiler. Bu arada da okulunu bitiriyor. Önümüzdeki hafta diploma törenine katılmak üzere Boston’a gidiyorum.
- Siz Emir Cerman’ı nasıl buldunuz? Nereden çıktı müzik eğitimi gören bir öğrenciyi desteklemek? O mu sizi buldu?
- Rahmetli babam Aydın Bolak, Türk Petrol Holding’in kurucusuydu. Bizim ailenin diğer kanadı Mardin Ailesi’yle içiçedir. Arif Mardin’i biliyorsunuz.
- Evet, kendisi Berklee College of Music’te ismi en üst sıralarda yer alır. Rahmetliye kızımın müzik eğitimi konusunda danışma fırsatı yakalamıştım.
- Arif Bey bir gün, “Bana Berklee College of Music’te öne çıkabilecek birini bulun” dedi. Ondan sonra araştırmaya başladım. Emir’i kızım Nazlı aracılığıyla tanıdım. Doğru dürüst müzik eğitimi yoktu ama hangi müzik aletini verseniz çalacak durumdaydı.
- Doğrudan Berklee College of Music’e göndermeyi mi önerdiniz?
- Kendisine, “İyi bir müzik eğitimi almaya ne dersin?” diye sordum. O da denemek isteyeceğini belirtti. İngilizcesi de pek iyi değildi: Berklee’nin Malezya’daki yetenek sınavına gönderdim. Yetenek jürisinin yüzde 50 burs önerisiyle döndü.
- Çok başarılı bir sınav olmuş...
- Hemen hızlı bie İngilizce eğitimine gönderdim. Sonra da Berklee College of Music’e gitti. 7 Mayıs’ta mezuniyet töreni var. Emir’in çok başarılı bir müzisyen olacağına inanıyorum.
- Diploma törenine gitmeniz de önemli...
- Berklee College of Music’in rektörü bizzat çağırdı. Emir’in diplomasını benim vermemi istedi.
Halil Doğan Bolak, bunları anlatırken gözleri parlıyordu...
Rahmetli Arif Mardin’in Türkiye’den yeni, başarılı müzisyenleri keşfetme çabası gerçekten Emir Cerman’ın başına “talih kuşu”nu kondurmuş...
Bu durumda artık Emir’e, Türkiye’nin göğsünü kabartacak başarılara imza atmak düşüyor...
Dinçer ve Okyay çiftleri iş konseylerine damga vuruyor
ÖNCEKİ akşam Türk-Amerikan İş Konseyi ile Türk-İngiliz İş Konseyi’nin ortak daveti için Four Seasons Bosphours’taki salona girdiğimde Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in yanına gittim:
- Eşiniz Sabancı Holding Perakende Grubu Başkanı Haluk Dinçer, Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı. Siz de Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanısınız. Ortaklaşa etkinlik yapmanız ilginç bir rastlantı. Özellikle mi planladınız?
- İstanbul’un finans merkezi olmasına dönük çalışma yapılırken, dünyadaki iki önemli merkezi, Londra ve New York’u incelemek, konuşmak gerekir. Dolayısıyla “Finans Merkezi İstanbul” bizi işbirliğine taşıdı.
Suzan Sabancı Dinçer, bunları anlatırken diğer iş konseylerinden bazılarında da “eş durumu” olduğuna dikkat çekti:
- Sanıyorum bazı Avrupa ülkelerine dönük iş konseylerinde de bizim gibi iki eş ayrı üklelerde görev almış durumda.
Bu ipucu üzerine DEİK’in internet sitesine girdim. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile yine grubun üst yönetimindeki eşi Osman Okyay’ın da iki ayrı ülkenin iş konseyi başkanı olduğunu gördüm. Onların görevleri de şöyle:
? Zeynep Bodur Okyay: Türk-İtalyan İş Konseyi Başkanı.
? Osman Okyay: Türk-Hollanda İş Konseyi Başkanı.
Yani hem evde, hem işte, hem de iş dünyası örgütlerinde birlikte yürüyorlar...
Paylaş