Dünya ‘ortak zevk’te buluştu ‘Amerika ve diğerleri’ bitti

Dearborn’da önce Ford Müzesi’ni ve fabrikanın bir bölümünü gezdik, ardından da Ford Motor Company Başkan Yardımcısı ve Amerika Başkanı Mark Fields’le görüştük.

Mark Fields’e önce Amerika’daki durumu sorduk:

- Gerek ekonomide, gerekse pazarda iyileşme trendi var. Ancak, bu trend çok yumuşak bir çıkış şeklinde. Geçmişte ani kriz düşüşleri, benzeri şekilde çıkışlar getiriyordu. Bu kez öyle olmuyor.

- Gölcük’te üretilen Ford Connect’i Amerika pazarına sunmaya başlamanız krizden mi kaynaklandı?

- Hayır... Çünkü, biz Transit Connect’i Amerika pazarı için 4 yıl önce düşünmeye başladık.

- Neden 4 yıl önce?

- Bir yandan petrol fiyatları artmaya başlamıştı, diğer yandan da “Amerika’da benzeri olmayan bir araç piyasaya sürebiliriz ve rakipsiz olabilir” diye düşündük.

Fields, Amerika pazarını yöneten Ford ekibi olarak o günlerde bir araştırma da yaptırdıklarını vurguladı:

- Müşteri, “Yakıt tasarrufu isteriz ama hem aracın içi, hem de bagajı geniş olmalı” yönünde taleplerini ortaya koydu. Ayrıca manevra kabiliyetinin de altını çizdi.

Mark Fields, sonra sorunun kriz bölümüne döndü:

- 2008’in ikinci yarısında yayılan, 2009’u da kapsayan kriz yılı, bizim Transit Connect’i Amerikan pazarına çekmek konusunda 4 yıl önce ne kadar doğru karar aldığımızı ortaya koydu.

- Transit Connect’i genelde Amerikalıların alıştığı araçlarla kıyasladığımızda küçük olduğu ortada. Böyle bir küçük araca nasıl tepki veriyor?

- Müşteri aracın dış büyüklüğüyle değil, iç rahatlığıyla, bagaj kapasitesiyle ilgileniyor. Transit Connect taksiye binmek ve inmek, mevcut büyük sedan araçlara göre daha kolay. Ayrıca, müşteri için görüş sahası da daha geniş.

- Ya taksi sürücüsü açısından durum ne?

- Birinci avantajı yakıt tasarrufu olacak. Örneğin New York gibi yoğun trafik olan yerlerde manevra kabiliyetinin üstün olması da çok işe yarayacak. Nitekim Amerika’da birçok şehir, Transit Connect taksi projesiyle yakından ilgileniyor.

- Merkezi ABD’de olan birçok uluslararası kuruluş başta pazar olmak üzere tüm yapılanmasını, “Kuzey Amerika ve diğerleri” şeklinde belirler. Transit Connect’le Ford Motor Company’de bu yapı değişti mi? Klasik “Amerikalı şımarıklığı” bitti mi?

- Artık Amerikalı tüketicinin zevki ve dünyanın diğer ülkelerinin zevkleri gibi farklar ortadan kalktı. İhtiyaçlar, zevkler birbirine çok yaklaştı.

2009’da Gölcük’ten Amerika’ya 30 bine yakın Transit Connect gitti...

Bu yıl da 25-30 bin adet arası ihracat gerçekleşecek...

Amerikalı artık, “Biz ve dünyanın diğer ülkeleri” havasından iyice sıyrılacak...

Gölcüklü Transit Connect ‘One Ford’un bir parçası

FORD Motor Company Başkan Yardımcısı Mark Fields, bir süredir odaklandıkları “One Ford” (Tek Ford) stratejisi üzerinde durdu:

- Biz 3 yıldır “One Ford” (Tek Ford) diye adlandırdığımız bir strateji uyguluyoruz. Bu stratejiyle kriz öncesi yeniden yapılanmaya ve kendimizi disipline etmeye başladık. Krizden önce tüm ihtiyaçlarımız için gerekli finansmanı sağladık. Bu strateji çerçevesinde dünyanın her yerinde her düzeydeki müşteri talebine göre yapılanma gündeme geldi. Dünyada ABD’ye taşıyabileceğimiz ürünler olduğunu gördük. Düşünce tarzımız değişti.

- Transit Connect’in “One Ford” içindeki yeri nedir?

- Transit Connect, bu stratejinin bir parçası. Türk mühendisliğinin ürünü olan Transit Connect’in Amerika’ya ihracatının başlaması da “One Ford” stratejisi çerçevesinde gerçekleşti.

Toyota araç geri çağırdı diye stratejimiz değişmez

- Toyota Motor Company, çok büyük miktarda araç geri çağırma olayına imza attı. Bu durum özellikle Amerika pazarında Ford Motor Company’yi nasıl etkiledi?

- Bu durum bizim stratejimizi değiştirecek bir gelişme değil. Biz öncelikle müşterimizin sesine kulak veriyoruz. 2008 yılının ekim ayından beri pazar payımızda düzenli bir artış var. Aynı doğrultuda yolumuza devam edeceğiz.

Büyüklük değil, kârlı ve sağlam yapı önemli

FORD Motor Company Başkan Yardımcısı Mark Fields’e anımsattık:

- Pazar payınız arttı, krize rağmen kâr edebildiniz ama elinizdeki Land Rover, Jaguar gibi markaları sattınız. Volvo’daki hisseler de elden çıkarıldı. Bu marka satışları, Ford Motor Company’nin krizden yara aldığı anlamına gelmiyor mu?

- Biz, Ford markasına yoğunlaşma stratejisi belirledik. Evet, bazı markaları elimizden çıkarıp, biraz küçülmüş olabiliriz ama bu bize ana markamıza konsantre olarak büyüme olanağı sağladı.

- Kriz olmasaydı da bu markalar satılır mıydı?

- Evet... Çünkü, büyüklük değil, kârlı ve sağlam bir yapı önemli. Ana hedefimiz bu.

Artık özel jet yok tren var

KRİZ yılı 2009’da Detroit’te olan Ford Motor Company, General Motors (GM) ve Chrysler’in CEO’ları Washington’da ABD yönetimiyle “bize yardım edin” görüşmesine özel jetlerle gittikleri için eleştiri bombardımanına tutulmuştu.

Otomotiv devlerinin CEO’ları daha sonraki görüşmeler için Washington’a kadar otomobille gitmek ya da tren yolculuğu yapmak zorunda kalmışlardı...

Ford Motor Company Başkan Yardımcısı Mark Fields’e sorduk:

- Yeniden özel jetleri kullanmaya başladınız mı?

- Jet mi? Ne jeti? Artık özel jet yok, tren var...

Fields, kendisi söylemese de, Motor Show için Detroit’ten Chicago’ya son seyahatini de trenle yapmıştı...