Doğudan yükselen güneş içimizi ısıtıyor

Doğudan yükselen güneş, ısıtıyor içimizi.

Eğitim, ilim, sanat aydınlatıyor yolumuzu.

İnönü, yurdumun parlak yüzü.

İnönü Üniversitesi korosu, üniversite marşını seslendirirken, Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun "Her üniversiteye bir konservatuvar kuralım" önerisini yönettiği üniversitede hayata geçirme yolunda hızla ilerlediğini gördüm. Zaten Prof. Hilmioğlu, törene bizi şu sözlerle davet etti: "Türkiye’de bir ilk gerçekleştireceğiz. İkinci Ordu Bandosu, Beethoven, Brahms, Bizet’in eserlerini seslendirecek. Kendilerine ünlü piyanistimiz Hande Dalkılıç da eşlik edecek."

Prof. Hilmioğlu, törende İnönü Üniversitesi’nden bazı rakamlar verdi:

Üniversitemizde 17 bin 481 öğrenci öğrenim görüyor. Öğrencilerimizin yüzde 35’i kız.

Toplam öğretim elemanı sayısı 1004. Bunların 390’ı öğretim üyesi.

3 bin 588 personelimiz var. Bunların 1551’i sözleşmeli. Sözleşmeli personel rekortmeniyiz.

Turgut Özal Tıp Merkezi, Türkiye’nin canlıdan karaciğer nakli yapabilen 5 merkezinden biri.

Prof. Hilmioğlu’nun görev dönemi 2001-2006’ya dönük bilançosu dikkat çekiciydi. İnönü Üniversitesi, bu dönemde bütçeden 72.7 milyon YTL’lik pay alabilmiş, Prof. Hilmioğlu ve ekibi 34.2 milyon YTL’lik ek kaynak yaratmıştı.

Prof. Hilmioğlu, daha sonra konuyu bilimsel yayın sıralamasına getirdi: "Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı 77 devlet ve vakıf üniversitesi arasında 2005 yılı verilerine göre 12’nci sırada. 53 devlet üniversitesi arasında ise 7’nci sırada. Üzerimizde Hacettepe Üniversitesi var. Hedefimiz ilk üçe girmek."

Prof. Hilmioğlu, ayrıca hükümetin kendilerine kadro vermemesinden yakındı, bu yüzden Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki bazı birimleri hizmete açamadıklarını vurguladı.

Akşam saat 20.00’de sahnede 2’nci Ordu Bölge Bando Komutanlığı kadrosu ile piyanist Hande Dalkılıç vardı. Dalkılıç ve Albay Said Kutlu yönetimindeki bando birlikte Ludwig Van Beethoven’in 3’üncü piyano konçertosundan bir bölüm seslendirdi. Daha sonra bando, Ferit Tüzün, Johannes Brahms, George Bizet ve Ulvi Cemal Erkin’in eserleriyle izleyenleri büyüledi.

Prof. Hilmioğlu, projeyi ekibiyle ortaya koymuş, 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın vizesiyle bu konser gerçekleşmişti. Önceki 2’nci Ordu Komutanı (şimdi Ege Ordu Komutanı) Orgeneral Şükrü Sarışık’ın da projede payı vardı. Prof. Hilmioğlu, konseri başta Adıyaman olmak üzere 2’nci Ordu’ya bağlı bölgelerde tekrarlamak fikrini açtı, Orgeneral Iğsız hemen onayı verdi.

Derken Hande Dalkılıç, sahneden önemli haberi iletti: "2007-2008 öğretim döneminde İnönü Üniversitesi’nin konservatuvarı eğitime başlayacak."

Konserden çıkarken, sabahki 120 kişilik koronun İnönü Üniversitesi Marşı hálá kulağımdaydı:

"Doğudan yükselen güneş, ısıtıyor içimizi..."

İbrahim Tatlıses’e ’Küstüm’ teşekkürü

TUNA Çelik’in patronu, Malatyalı işadamı Turan Tuna aradı: "Tebrikler, büyük hayır işledin..."

Turan Tuna’nın tebriki üzerine meraklandım, o sürdürdü: "Latif Doğan’ın seslendirip ünlendiği ’Küstüm’ türküsünün Malatya’nın Doğanşehir İlçesi’nden Mahmut Atabay’ın eseri olduğunu yazmıştın ya..."

Turan Tuna, sözü türküden açınca merakım arttı, arkası geldi: "O arkadaşı geçen pazar akşamı İbrahim Tatlıses programına Latif Doğan’la birlikte konuk etti. Kekeme olduğu için konuşmakta güçlük çekti ama eserini çok güzel seslendirdi."

Tuna’nın aktardığına göre, Tatlıses, Mahmut Atabay’a bir-iki eserine kaset ve CD’lerine alma sözü vermiş. Tatlıses ayrıca Mahmut Atabay’a, "Bir köşe yazısında sizden bahsedildiğini gördüm, hemen davet ettim" demiş.

Benim o yazım 22 Eylül Cuma günü yayınlanmıştı. Tatlıses, Atabay’ı 24 Eylül Pazar akşamı programına konuk etmiş. Seyahatteydim, programı kaçırmıştım, Turan Tuna’nın uyarısıyla öğrendim...

Teşekkürler İbrahim Tatlıses...

Sayenizde domatesin değeri yükseldi

İSTANBUL’daki Tokatlı işadamlarını çatısı altında toplayan Tokatlı Sanayici ve İşadamları Derneği (TOSİAD), geçen akşam İstanbul’da iftar yemeği verdi.

Başkanlığını Abdurrahman Başkan’ın yürüttüğü TOSİAD’ın iftarında Reşadiye İşadamları Derneği (REŞİAD) Başkanı Mehmet Önder yanıma geldi: "Sayenizde Tokat’ın domatesinin değeri yükseldi."

Önceki Tokat Valisi (şimdi Hakkari Valisi) Ayhan Nasuhbeyoğlu döneminde, kendisinin "Tek domates yere düşmesin" sloganından yola çıkarak, Tokat’taki "domates mucizesi"nden söz etmiştim.

Geçen yaz Sadi Özdemir’in de yolu Tokat’a düştü, başta Reşadiye olmak üzere bazı ilçelerini dolaştı. Dönüşünde, "Tokat, domateste 400 milyon YTL’ye koşuyor" başlıklı haberi sayfalarımıza yansıdı. Tokat bu yıl 1 milyon tonluk bir domates verimine ulaşmıştı.

Mehmet Önder’e, "Sayenizde domatesimizin değeri arttı" dedirten de Sadi’nin haberiydi...

Eğer gerçekten üreticinin cebi para gördüyse, ne mutlu bize...