Dadının gücü!

Yılda 250 bin kişinin ziyaret ettiği Rahmi M. Koç Müzesi, 20’nci yılını kutluyor. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, müzenin belgeselinde “Babam yurtdışına gittiğinde hediyeler getirirdi. Alman dadımız o günlerde beni koleksiyon oluşturmaya yöneltti” yorumunu yaptı.

RAHMİ M. Koç Müzesi’nin 20’inci kuruluş yılı için Hasköy’deki müzede Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç’un konuğuyuz. Koç, ekranlara yansıtılan belgeselde söze Alman dadı gözetiminde büyüdüğünden girdi:
- Babam Vehbi Koç, yurtdışına gittiğinde hediyeler getirirdi. Dadımız o günlerde beni koleksiyon oluşturmaya yöneltti. İlk parçalar da Marklin trenler oldu. Sonra buharlı makinelere merak sardım.
Koleje başladığı yıl koleksiyonun başına geleni aktardı:
- Ben koleje başlayınca annem oyuncaklarımı kapıcının oğluna verdi.
1956’da ABD’nin Detroit kentine Ford için gidip bir ay kaldığını belirtti:
- O günlerde Henry Ford Müzesi’ni gezdim ve hayran kaldım. Ford’un her yeni modelinin ilk ürünü banttan çıkınca müzeye koyuyorlardı.
Sanayi müzesinin kurmaya karar verdiğinde fabrikalarının bantlarından çıkan ilk ürünleri koymayı düşündüğünü vurguladı:
- Arkadaşlarım, “Senin banttan çıkan ilk ürünlerini kim ne yapsın” diye itiraz etti. Bunun üzerine müzenin 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek objelerden oluşması gerektiğine karar verdik.
Ekrana Rahmi Koç’la dönüşümlü olarak müzenin yönetim kurulu üyesi Bülent Bulgurlu da yansıdı:
- Müzenin ilk yeri Lengerhane’yi Tekel İdaresi’nden ihaleyle aldık. Viraneydi, Tekel o dönemde sadece bahçeyi kullanıyordu.
Koç, kısa sürede yer sıkıntısı çekmeye başladıklarını kaydetti:
- Hasköy Tersanesi’nin özelleştirilmesi ihalesine girdik ve aldık. 2.5 yılda restore edip, 2001’de müzemize kattık.
Ardından müzenin Ankara ayağına değindi:
- Çengel Han, babamın dedemin dükkanında çırak olarak çalıştığı ilk yerdi. Biz Ankaralı bir aileyiz. Müzenin bir şubesinin de başkentte olmasını istedim. Böylece Çengel Han’ı restore edip, Ankara’da da müzemizi açtık.
Bulgurlu, Ankara’daki alanın büyüyeceğine işaret etti:
- Safran Han’ı da müzeye katmak üzere restore ediyoruz.
Koç, müzenin Ayvalık’a da The Coca-Cola Company’nin Başkan ve CEO’su Muhtar Kent’in babası Necdet Kent’in kütüphanesini taşıdıkları tarihi şapel ve yel değirmeninin restorasyonuyla yönlendiğinin altını çizdi:
Bulgurlu, müze için obje alımı ve biriktirmenin aralıksız sürdüğüne vurgu yaptı:
- Taksiyarhis Kilisesi’ni 30 yıllığına kiralayıp restore ettik. Orası de müzemizin bir şubesi oldu. Rahmi M. Koç Müzesi, dünyadaki benzerleri arasında ilk 4’e giriyor.
Koç Topluluğu’nun Bizden Haberler Dergisi’nde daha önce Koç’la yapılmış söyleşideki verilere baktım:
- Hasköy’deki müzede 14 bini aşkın obje sergileniyor, yıllık ziyaretçi sayısı 250 bini buluyor. Ankara Çengelhan’daki şubeyi yılda 80 bin, Cunda’daki tarihi şapel ve yel değirmenindeki kütüphaneyi yılda 50 bin kişi geziyor.
Sonra Koç’un belgeseldeki sözlerine döndüm:
- Müze, para kazanma yeri değil. Aksine sürekli para koymak gerekiyor.
1994’te başlayan müze yolculuğu, 20 yılda dünyada ilk 4’e girmiş bulunuyor.
Koç, en çok müze defterine yazılanları okudukça haz duyuyor...

Rahmi M. Koç Müzesi’nin 20. yıldönümünde “Hayallerle Dolu Küçük Evler Sergisi” açıldı. Sergi 16 Haziran 2015’e kadar açık kalacak.

Sigorta bedeli 100 milyon dolar oluyor

ÖNCE Rahmi Koç’a sordum:
- Müzeler için ne kadar harcama yaptınız?
- İnanın oturup hesap yapmış değilim.
- Sigorta bedeli bir gösterge olabilir...
- Büyük bir bedeli var ama tam rakamı hatırlamıyorum.
Ardından Rahmi Koç Müzesi Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Bulgurlu’ya yöneldim:
- Sigorta bedelini Müze Direktörümüz Ertuğrul Duru bilir...
Sorumun yanıtını Duru’dan aldım:
- Sigorta poliçelerimiz 80 milyon dolar... Önümüzdeki ay sonunda 100 milyon dolar olarak artıracağız.
Şu ayrıntının altını çizdi:
- Müzelerimizin bugün sıfırdan kurulması düşünülürse, poliçe bedelini 3’e katlayan bir harcama bile yeterli olmayabilir. Koleksiyondaki objelerin pek çoğunun ikincisini bulmak mümkün değildir.
Nitekim Rahmi Koç da ekranlardan şu noktayı paylaştı:
- Müzede hakiki objelerin sergilenmesi, makinelerin çalışıyor olması gerekiyor.