Canlı yayını basar yüzsüze af çıkarır

TÜRKİYE Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), aralık ayında ‘‘Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi’’ gerçekleştirdi.

TEGV Başkanı Cengiz Solakoğlu'nun, ‘‘Amacımız daha çok tanıtım yapmaktı’’ dediği gösteri, Kanal-D ekranlarından canlı yayınlandı.

Çok sayıda sanatçı ve işadamının katıldığı gösteride ekranlara yansımayan, ancak özellikle TEGV yöneticilerini şaşırtan bir olay yaşandı.

Gösterinin tam orta yerinde Cengiz Solakoğlu'ya bir not iletildi:

‘‘Kapıda sizi vergi denetim elemanları bekliyor.’’

Solakoğlu
, notu görünce şaşırdı, ama ister istemez çıktı. Bir yandan canlı yayın sürerken, diğer taraftan da vergi denetim elemanları Solakoğlu'yu sorgulamaya başladı:

‘‘Efendim biz programa katılan sanatçıların TEGV'den ne kadar ücret aldıklarını öğrenmek istiyoruz. Bu konudaki belgeleri görmemiz gerekiyor.’’

Solakoğlu
içinden, ‘‘Biz burada gönüllülerin desteğiyle çocukların eğitimine katkıda bulunmaya çalışıyoruz, vergi denetim elemanları da başka yer yokmuş gibi, bizi denetlemeye geliyor’’ diye geçirdi. Ancak, kızdığını onlara belli etmedi. Sonuçta onlar da görevlerini yapıyordu.

KİMSE PARA ALMADI

Solakoğlu
, biraz durakladıktan sonra vergi denetim elemanlarının sorusuna yanıtını verdi:

‘‘Arkadaşlar burada gördüğünüz olay gönüllü bir organizasyon. Programa katılan sanatçı arkadaşların hiçbiri tek bir kuruş para istemedi. Dolayısıyla onlar açısından oluşmuş bir gelir yoktur.’’

Vergi denetim elemanları teşekkür edip, oradan ayrıldı. Solakoğlu, salondaki yerine dönerken şöyle düşündü:

‘‘Bravo Maliye'ye. Adamlar kimseye göz açtırmıyorlar anlaşılan. Ortaya çıkan gelirden, sanatçıların vergi açığını yakalamaya çalışıyorlar.’’

TEGV'deki olayın benzerleri, yılbaşı gecesi başta İstanbul olmak üzere birçok ilimizde yaşandı. Eğlence yerleri vergi denetim elemanlarının da önemli uğrak yerleri oldu.

Başta İstanbul Defterdarlığı olmak üzere, Maliye ekipleri bir süredir ‘‘suyun başını tutma’’ formülünü uyguluyor.

Maliye ekiplerinin bu adımlarıyla vergi mükellefi sayısı arttıkça, gelirler yükseldikçe seviniyoruz. Ama Türkiye'de her iktidar değişikliği sonrasında bu işleri gölgeleyen konu gündeme geliyor.

Şimdikinin adı da ‘‘Vergi Barışı Projesi’’... Bu projeyle 180-200 bin ihtilaflı vergi dosyasının temizlenmesi amaçlanıyor.

Maliye'nin 10 katrilyon lira dolayındaki vergi alacağının yarısını ihtilaflı dosyaların oluşturduğu belirtiliyor.

Maliye, ‘‘Hiç olmazsa ana parayı kurtarayım’’ mantığıyla hareket ediyor. Vergisini düzenli ödeyenlere haksızlık yapıldığı unutuluyor.

Hep vergi yüzsüzlerine ‘‘barış çubuğu’’ uzatıyor. Onlar bu çubuğu tutup, kurtuluyor. Yeni çubuk gelinceye kadar yüzsüzlüğe devam ediyor.

Kimsenin aklına, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıldırım'ın önerdiği gibi, ‘‘sabıkalı vergi yüzsüzlerini ayrı tutmak’’ gelmiyor.

Yol yakınken bir kere daha düşünülse iyi olmaz mı?

Dokunulmazlık iyiymiş vekilim

TBMM
Başkanı Bülent Arınç, ‘‘Milletvekilleri hem lojman konusunda, hem de maaşlarına zam almayarak fedakarlık örneği gösterdi’’ diyor.

‘‘Lojmanda oturmam, maaşıma zam istemem’’ diyen AKP'liler gerçekten böyle mi düşünüyor? Siyasette kıdemli bir AKP'liyi dinleyip, anlayalım:

‘‘Meclis'e ilk kez giren bir arkadaşımız, ‘Çok farklı imaj çizeceğim, dokunulmazlık kalksın, lojmanda oturmayalım' diyordu. Memleketine gitti. Radara yakalanmış. Polis, milletvekili olduğunu görünce, selam verip yolu açmış. Ceza kesmemiş. Dönünce, ‘Dokunulmazlık iyiymiş be vekilim' dedi.’’

Nitekim Recep Tayyip Erdoğan'ın çok yakınındakiler dahil, birçok AKP'li lojman konusunda dert yanıyor, ‘‘Nereden verdik bu sözü’’ diyor.
Yazarın Tüm Yazıları