TÜRKİYE’nin 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın göreve gelişinin altıncı ayıydı...
O günlerde Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı’nın telefonu çaldı. Arayan Turgut Özal’dı: "Sakıp Ağa, gel de bir görüşelim."
Turgut Özal, özel sektör dönemlerinde Sabancı Holding’de de görev yapmıştı. Sakıp Sabancı, eski profesyonel yöneticisi Özal’ı seviyordu. Davet üzerine Ankara’nın yolunu tuttu, verilen saatte Çankaya Köşkü’ne gitti. Turgut Özal, eski patronu Sakıp Sabancı’yla dertleşti.
Bu görüşmeden bir-iki gün sonra Sabancı Holding’in üst düzey yöneticilerinin dikkatini Sakıp Sabancı’nın üzgün oluşu çekti: "Sizi üzen bir şey mi var efendim?"
Sakıp Sabancı, kendisiyle ilgili bir şey olmadığını belirtip, anlattı: "Cumhurbaşkanımız Turgut Özal beni çağırmıştı. İki gün önce gittim, sohbet ettik. Durumuna çok üzüldüm."
Sabancı Holding yöneticileri, hayretle Sakıp Sabancı’ya baktı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın nesi vardı ki Sakıp Sabancı bu kadar üzülmüştü. Yanıt Sabancı’daydı: "Çocuklar, Turgut Bey Çankaya Köşkü’nde çok sıkılıyor. Turgut Bey gibi kafasında sürekli yeni projeler geliştiren, icranın başında olmak isteyen bir insan için Cumhurbaşkanlığı görevi bütün onuruna rağmen ’durağan’ geliyor anlaşılan."
Aradan yıllar geçti, AKP tek başına iktidara gelip, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yolunda önünün açık olduğu görülünce, Sakıp Sabancı’nın bu anısı ona da aktarıldı. Erdoğan, kendisine bir-iki yıl önce anlatılan anıyı dinledi, renk vermedi.
Bir süre önce öğrendiğim bu olayı geçenlerde buluştuğum Polisan Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis’le paylaştım. Malatyalı işadamı Necmettin Bitlis de rahmetli Sakıp Sabancı’nın yakın dostlarından biriydi, Özal’ı da yakından tanırdı.
Bitlis, anıyı dinledikten sonra Tayyip Erdoğan’la ilgili değerlendirme yaptı: "Özal’ın hatalarından ders almış. Özellikle makro ekonomik verilere bakınca, Türkiye’yi iyi yönetti."
Bitlis, ardından Cumhurbaşkanlığı konusundaki bakışını ortaya koydu: "Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanı olmaması lazım. İcranın başında bir beş yıl daha kalmasında yarar var."
Necmettin Bitlis, sonra Özal’ın Çankaya’da olduğu günlere döndü: "Eğer ömrü vefa etseydi, Turgut Bey Cumhurbaşkanlığını bırakıp, partisinin başına geçerek yeniden seçime girecekti."
Türkiye’deki bir siyasetçi için çıkılabilecek en büyük, en onurlu "zirve" neresi? Elbette Cumhurbaşkanlığı... Önüne fırsat çıktığında hangi siyasetçi bu onuru yaşamak istemez?..
Nitekim 8’inci ve 9’uncu Cumhurbaşkanları Turgut Özal ile Süleyman Demirel örnekleri ortada...
Ancak, Özal’ın "İcranın başında daha çok iş yapmak yerine Çankaya’ya çıkmayı seçmekten pişman olduğu"na dair birçok örnek anlatıldı... Aktardığım Sakıp Sabancı anısı da bunlardan biri...
Merak ediyorum, Tayyip Bey, Çankaya’ya çıkarsa, Özal gibi "can sıkıntısı" çeker mi?
140 ülkeden 12 bin oda bizi ilgiyle izliyor
DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rona Yırcalı, bir süredir apayrı heyecan ve telaş içinde... 140 ülkeden 12 bin ticaret ve sanayi odasını çatısı altında toplayan World Chambers Federation (Dünya Odalar Federasyonu) Başkanlığı bir süre önce Rona Yırcalı’ya geçti...
Rona Yırcalı’nın telaşı ve heyecanı bu başkanlıkla sınırlı değil... Çünkü, Dünya Odalar Federasyonu’nun yıllık toplantısı 4-6 Temmuz’da İstanbul’da yapılacak. Şirket görüşmeleri de öngörülen bu toplantıyla ilgili trafik 2 Temmuz 2007’de başlayıp, 7 Temmuz’a kadar sürecek...
Yırcalı Başkanlığındaki Dünya Odalar Federasyonu yönetimi toplantıya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den Almanya Başbakanı Angela Merkel’e, İngiltere Başbakanı Tony Blair’den o dönemdeki Türkiye Başbakanı’na kadar birçok lideri bu önemli zirveye çekmek için çaba harcıyor.
Yırcalı, başkanlığıyla birlikte Dünya Odalar Federasyonu’nda Türkiye’ye ilginin arttığını belirtiyor: "Türk ekonomisini yakından izliyorlar. Biz kötümserken bile, Türkiye’ye yabancıların sıcak ilgisinin sürdüğünü buradaki görevimde daha iyi anlıyorum. Bölgemizdeki olumsuz şartlara rağmen, Türkiye’nin attığı olumlu adımların iyi izlendiğini görüyorum."
140 ülkeden 12 bin ticaret ve sanayi odasını temsil eden Dünya Odalar Federasyonu’nun başında bir Türk’ün olması, 2-6 Temmuz’da Türkiye’de "zirve" toplamayı planlaması önemli...
Yırcalı, hedeflediği liderleri de "zirve"de ağırlayabilirse, 4 gün dünya patronlarının gözü Türkiye’de olacak...