’Bu düşüşün çıkışı olacak’ diye düşünen çok yabancı var

Toplantı Koç Holding Stratejik Planlama Başkanı Tamer Haşimoğlu’nun 2002-2005 döneminde Türk ekonomisi sunumuyla başlıyor. Haşimoğlu, ekonomideki başarıları somut verilerle sıralıyor.

Ardından Bülend Özaydınlı, "Fortune 500’deki Tek Türk Grubu" diye söze girip, 90 bin personele koşan Koç Grubu’nun konsolide satışlarının 35.9 milyar dolara, kombine satışlarının 51.5 milyar dolara doğru yöneldiğini vurguluyor.

Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu, Gıda Perakende ve Turizm Grubu Başkanı Ömer Bozer, Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu ile Bankacılık ve Sigortacılık Grubu Başkanı Rüşdü Saracoğlu sektörlerini anlatıyor.

Özaydınlı başkanlığındaki Koç ekibi Londra’da ayrıca 150 yabancıyla birebir görüşüyor, Türkiye ekonomisini ve Koç Grubu’nu anlatıyor. Benzer sunum ABD’de de tekrarlıyor. Amaç, yabancı fonlar ve yatırımcıların dikkatini Türkiye’ye çekmek...

Özaydınlı başkanlığındaki ekip sunumda ve birebir görüşmelerde, "ABD ve AB merkez bankaları faiz artırıyor, Japonya da bu yönde sinyal veriyor. Dünyada likidite sıkışıklığı yaşanıyor, gelişmekte olan piyasalar olumsuz etkileniyor. En büyük dalga da Türkiye’de görülüyor" saptamasını yapıyor.

Yabancılar bununla da kalmıyor, kuşkularını dile getiriyor: "Erken seçim olmasa da Türkiye yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi yüzünden, seçim havasına girdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’de siyasi ortamı gereceği endişesi var. Bu yüzden Türkiye’den daha hızlı çıkıyoruz."

Koç ekibi, "Türkiye’de bu düşüşün çıkışı olacak" düşüncesiyle piyasaya yeniden dönmeyi planlayan, ilk kez gelebileceğinin işaretini veren yabancı yatırımcılar olduğunu gözlüyor.

Dünyadaki dalgalanmaya rağmen Türkiye’ye gelmek için "kapıda bekliyor" izlenimi veren yabancılar, ne istiyor? Koç ekibine ulaşan mesajlar, "Hükümet Cumhurbaşkanlığı seçiminde ülkeyi germeyecek formül bulunacağını net şekilde ortaya koymalı" noktasında birleşiyor.

Mart ayının ortalarından beri yaşadıklarımızı kısaca hatırlayalım...

* Merkez Bankası Başkanlığı’na atamada "türban"a odaklandılar, yabancı yatırımcıyı kuşku sardı.

* TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın 20’lik delikanlıyı, "23 Nisan çocuğu" diye makamına oturtup, "laikliği yeniden tanımlayalım" tartışması başlatınca, kuşkular arttı.

* Başbakan Tayyip Erdoğan, Arınç’ın tartışma yaratan konuşmasını geçiştirmek yerine, "Aynı şeyleri düşündüğü" mesajı verip, kuşkuları zirveye tırmandırdı.

* Derken, dünyada başlayan "para darlığı", siyasi tedirginlik yüzünden Türkiye’ye daha fazla kasıp kavurmaya başladı...

Bir tarafta 3.5 yıllık başarı, diğer tarafta dışarda başlayıp, içeride büyüyen dalga...

Yabancı-yerli demeden yatırımcıyı rahatlatacak "güven ortamı"nı yeniden yaratalım...

Yoksa, kişi başına 10 bin doları gözlerken, yoksulluk derinleşecek...

’Not ettim’ dedi, 500 milyon dolarlık satışlar başlattı

AK Yatırım’ın Londra’daki toplantısından sonraki kokteylde, yabancı finans şirketlerinden birini temsil eden Türk uzman Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’a yaklaştı:

"Sayın Başkan, kurların çok düşük seyrettiği dönemde Merkez Bankası dolar alım ihaleleri yapıyordu. Şimdi dövizde ciddi likidite sıkışıklığı var. Bu durumda dolar satış ihaleleri başlatamaz mısınız?"

Yılmaz düşündü, rengini belli etmemeye özen gösterdi: "Ben, bu önerinizi şu anda not ettim..."

Aslında bir süredir bankacıların çoğundan bu yönde öneri Merkez Bankası’na iletiliyordu. Türk uzman ısrar etti: "Efendim şu anda döviz sıkışıklığını ortadan kaldıracak tek kurum Merkez Bankası... Çok şükür elinizde yüklü rezerv de var. Sizin dolar satış ihalesi açmanız, piyasaya yön verme konusunda yardımcı olabilir..."

Yılmaz, gülümsedi, "Not ettim" sözünü tekrarladı... Derken, geçen pazar günü toplanan, Yılmaz’ın ABD’den telekonferansla katıldığı Para Politikası Kurulu’ndan (PPK), günlük 500 milyon dolara ulaşan dolar satış ihaleleri düzenlenmesi kararı çıktı...

Hafta başında 500’er milyon dolarlık satış ihaleleri devreye girdi...

Demek ki Yılmaz, "Not ettim" derken, kararını önceden vermiş...