Paylaş
- Borusan Müzik Evi, İstanbul’daki önemli bir boşluğu doldurdu. Ne kadar harcama yaptınız?
Önce harcadığı bedeli söylemişti:
- 6 milyon doları buldu.
Biraz duraklayıp Borusan Müzik Evi’nin bulunduğu binanın kendisi açısından farklı anlamını aktarmıştı:
- Ben 1946-48 döneminde Beyoğlu’nda tüccar terzilik yaptım. Çalıştığım bina, şimdi Borusan Müzikevi olan binaya çok yakındı.
- Binayı o yüzden mi satın aldınız.
- Öyle sayılır. Amacım binanın tümünü kitapevi yapmaktı. Hem kızım Zeynep (Hamedi), hem de oğlum Ahmet, müzikevi olmasını istediler.
Mesleğe başladığım ilk yıllardan itibaren izlediğim, rahmetli Ertuğrul Soysal aracılığıyla daha yakından tanıma fırsatını elde ettiğim Asım Kocabıyık’la her sohbet sonrasında yanından yeni şeyler öğrenerek ayrıldım. Cumhuriyet’in kazanımlarının değerini kendisinden sonraki kuşakların da iyi anlaması için titizlendiğini gördüm.
Bunun bir örneğini Nebil Özgentürk’ün 2010 yılında yaptığı, “Cumhuriyet’in Kanatlarında Girişimci Asım Bey” belgeselinin öyküsünü dinlerken öğrenmiştim.
Asım Kocabıyık o gün Borusan Holding personeli için attığı farklı bir adımı şöyle aktarmıştı:
- Hem torunlarımın, hem de holding şirketlerimizde çalışan gençlerin Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi özümseyemediklerini gözlemlemiştim. Bunun üzerine Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler”le başlayan kitap serisini onların okuması için bir plan yaptım.
- Nasıl bir plandı?
- TÜYAP’ta o günlerde gerçekleşen Kitap Fuarı’nı dolaştıktan sonra “Şu Çılgın Türkler” kitabını yayınlayan yayınevinin sahibiyle konuştum. Kitabı Borusan çalışanlarına uygun
koşullarda bir fiyatla vermesini istedim.
- Bu isteğiniz karşılık buldu mu?
- Bilgi Yayınevi yüzde 40 indirim yaptı. Yüzde 10’unu da biz karşılayalım istedik. Yani, kitapları personelimiz yüzde 50 indirimli alma imkanına kavuştu. Bunu da bütün personelimize duyurduk.
- Kaç kişi aldı?
O günlerdeki kişi sayısını paylaşmaya çalışmıştı:
- Sanıyorum 600-700 kişi aldı. Kitabı alanların bu kadar az olması beni üzdü.
Sohbet sırasında asistanı Nihal Hanım düzeltme yapma gereği duymuştu:
- Daha sonra talepler oldu. 1300 kişiyi bulduk efendim.
2011 yılı mart ayında memleketi Afyonkarahisar’ın Hocalar İlçesi’nde orada “Satı Gelin” olarak anılan annesi adına yapımına katkıda bulunduğu kız yurdunun açılışına giderken Borusan Kocabıyık Vakfı’nın yaptırdığı eğitim kurumlarına harcadığı kaynağın ulaştığı noktayı dinlemiştim:
- İlköğretim okulundan liseye, yurtlardan fakülte binalarına kadar harcadığımız kaynak 30 milyon doları aştı.
Asım Bey’e Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır diliyorum...
Kurucusu olduğu TÜSİAD’ı ‘kuşak farkı’ndan bıraktı
ASIM Kocabıyık’ın hem ailesini, hem de iş dünyasındaki dostlarını en çok şaşırtan adımlarından biri, kurucuları arasında bulunduğu TÜSİAD üyeliğinden ayrılması olmuştu...
Kocabıyık, TÜSİAD yönetimine şöyle bir mektup göndermişti:
- Ben de 40 yıldır TÜSİAD’ın içindeyim. Artık ayrılmak istiyorum.
TÜSİAD yönetimi, derneğin öncü isimlerinden Asım Kocabıyık’tan aldığı mektuba şaşırmış, böyle bir ayrılığı durdurmaya çalışmıştı:
- Sayın Asım Kocabıyık, sizi ‘Şeref Üyelerimiz’ arasında görmek istiyoruz.
O bunu da kabul etmemişti:
- Bana önerdiğiniz “Şeref Üyeliği”ne teşekkür ederim. Kabul edemeyeceğim.
Kendisine bu ayrılığın nedenini kızı Zeynep Hamedi ile birlikte sormuş, şu yanıtı almıştık:
- TÜSİAD’ı yönetenlerle artık kuşak farkımız var. Farklı düşünebiliyoruz. Ayrılmayı uygun gördüm.
Paylaş