ÇUKUROVA Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet, "erken ödeme" sözünü tutmayınca "yüzü kara" çıkan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ne yaptı?
Karamehmet'i veya "Finansör benim" diyen Nortway Petroleum'un Başkanı gibi görünen, üstelik bu bağlantıyla Turkcell yönetimine de giren Gary Steven Browning'i çağırıp, "Beyler ne oluyor?" sorgusuna çektiler mi?
TMSF yönetimi, "erken ödeme" sözleşmesinin başından beri, "Biz paranın nereden geldiğine değil, borcun ödenmesine bakarız" görüşünü savunuyor. Ortada bir şüphe varsa, paranın kaynağı ile ilgili soruşturmayı Mali Suçlar Araştırma Kurumu'nun (MASAK) yapabileceğini düşünüyor.
Durum böyle olsa da, Turkcell'in sitesine fotoğrafını bile koyan Browning'i çağırıp konuşmayı düşünmüyorlar mı?
TMSF yönetimi şu yanıtı veriyor: "Paranın kaynağı veya gelişiyle ilgili tartışmalar olabileceğini düşündük. O bakımdan paranın kaynağıyla muhatap olmak istemedik. Muhatabımız Karamehmet ile temsilcisi Osman Berkmen'dir."
Bu duruma Karamehmet ne diyor? Ona da mı hesap sorulmuyor?
TMSF yönetimi, Karamehmet ile Berkmen'i çağırıp konuşuyor. Karamehmet, mahçup tavırla savunmaya geçiyor: "Gecikme kreditörden kaynaklandı. Hálá parayı getirebileceğini söylüyor. Hatta bize yeni tarih bile veriyor."
TMSF yönetimi bu söz üzerine hemen uyarı yapıyor: "Sakın şu gün, bugün gelecek açıklamaları yapıp, İMKB'deki hisselerinizde spekülasyon ortamı yaratmayın. Ödeme yaparsanız ne yapacağımızı konuşuruz."
Ardından söz Çukurova'ya ait Yapı Kredi Bankası hisselerinin satışına geliyor. Pamukbank'ın devri sırasında dönemin BDDK Başkanı Engin Akçakoca'nın, "Yapı Kredi'nin değerini 4.5 milyar dolar sayıp, hakkını ödeyelim. Sen de Yapı Kredi borcunu temizle" önerisinde fiyatı düşük bulan Karamehmet, TMSF'ye artık "Artık satışı hızlandıralım" demek zorunda kalıyor.
Zaten 31 Ekim'e kadar Yapı Kredi'nin satış sürecinde görev alacak danışman şirketin belirlenmesi gerekiyor. TMSF, Karamehmet'e, "Bir an önce adaylarınızı bildirin, seçimimizi yapalım" diye bastırıyor.
TMSF bir de savunma yapıyor: "Kamuoyu bizi yanlış anlıyor. Karamehmet'e ekstra zaman tanıdığımız düşünülüyor. Oysa durum öyle değil. Yapı Kredi hemen eski sözleşmeye döndü. Eski sözleşmeye göre ikinci taksidi yılbaşında ödemeleri gerekiyor. Bize Pamukbank'tan doğan borçlarının ikinci taksidi 2004 Temmuz ayındaydı. Ek sözleşme yüzünden beklemeye almıştık. Eğer 30 Ekim'de ek sözleşmeye dönük ödeme yapmazlarsa, biz de eskiye döner, temmuzda ödenmeyen 16 milyon doları hemen isteriz. Ödemezlerse sözleşme kurallarını uygularız."
İki sözleşmede de "iki kez üstüste temerrüte düşülürse iş biter" maddesi bulunuyor. Önce 30 Ekim 2004, ardından da 31 Ocak 2005 Karamehmet için kritik eşik olarak karşısında duruyor. Eski sözleşme 31 Ocak 2005'e kadar ödenmesi gereken taksit dilimi için en fazla 60 günlük süre tanıyor.
Bu durumda, sözü edilen süre 2005 Mart'ını da bulabiliyor...
Süre uzadıkça Yapı Kredi ile Turkcell gibi değerli kurumlar zarar görüyor.
BDDK ile TMSF'ye artık Çukurova'nın "zaman kazanma" oyununa gelmemek düşüyor.
Ankara'da temel attılar şimdi Kahire'ye uçuyorlar
ATATÜRK Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nin işletmecisi TAV, önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 250 milyon dolarlık Ankara Esenboğa Havaalanı Yeni Terminali için ilk harcı döktü.
Erdoğan'ın inşaat süresini 36 aydan 24 aya indirmesi onları biraz zorlasa da, TAV'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur, Başkan Yardımcısı Hamdi Akın ve CEO’su Sani Şener mutluluktan uçuyor.
TAV, bir yandan 2005 Temmuz'unda işletme ihalesi yenilenecek Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Teminali'ni başkasına kaptırmamanın hazırlığını yapıyor, diğer yandan da dış projeler için mekik dokuyor.
İran'daki İmam Humeyni Havalimanı için beklenti sürerken, Şener bugün 350 milyon dolarlık Kahire Havalimanı ihalesinin "birincilik görüşmesi"ne gidiyor. TAV, bununla da kalmıyor, Kiev'de de 100 milyon dolarlık bir havaalanı projesine ilk harcı dökmek için kolları sıvıyor.
TAV'ın yıllık cirosu 250 milyon doları buluyor, Sani Şener, "Biz artık uluslararası havaalanı markası olduk" diyor.