Bilgin'den TMSF'ye: Neden hálá hacizle üstümüze geliyorsunuz

EL konulup kapatılan Etibank'ın eski patronu, Sabah Grubu'nun imtiyaz sahibi Dinç Bilgin, son görüşmelerinden birinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetimine sitem etti:"Benim Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile imzaladığım bir protokol var. Sizinle uzlaşmış olmama rağmen neden hálá hacizlerle üzerimize geliyorsunuz?"TMSF yönetimi yanıtladı: "Evet, sizinle geçmişte imzalanmış bir protokol var. Ancak, işlemiyor. Bazı maddeleri için süre geçmiş, bazılarına uyulmamış. Protokol gerçek anlamda uygulamada değil. Alacaklarımızın tahsili geciktiği için biz de ister istemez haciz yoluna gidiyoruz."TMSF yönetimi Bilgin'i yeniden uyardı: "Hacizlerin ortadan kalkması için Etibank'tan doğan 830 milyon dolar dolayındaki borcunuzu kesin protokole bağlamamız ve ödemeye başlamanız lazım. Yoksa hacizler sürer."Dinç Bilgin, çaresiz Sabah Grubu ve ATV'nin kiracısı olan Merkez Grubu'nun patronu Turgay Ciner'in TMSF'yle pazarlığına odaklandı. Aslında pazarlıkta kendisi de taraftı. Çünkü, Bilgin'in rızası olmadan Sabah Grubu ve ATV en azından şimdiki hukuki durumuyla Ciner'e satılamazdı.Kamuoyu Ciner-TMSF pazarlığına odaklanmışken, geçen gün Dinç Bilgin'i umutlandıran bir gelişme oldu. Bilgin'in BDDK'yla imzaladığı protokolün hükümlerinden biri olan A-Tel'deki yüzde 50'lik hissenin TMSF'ye devri gerçekleşti.Ancak, Bilgin'in "Tamam, şimdi borcum 270 milyon dolar birden azalacak" havasına girmesini yine TMSF engelledi. TMSF, "Bilgin'le A-Tel konusunda 270 milyon dolarlık tutar üzerinden mahsuplaşamayız. Bu fiyat çok yüksek, düşürmemiz gerekiyor" görüşünü ortaya koydu.Şimdi biraz gerilere gidelim, A-Tel olayını hatırlayalım. A-Tel, Çukurova Grubu'yla (Mehmet Emin Karamehmet) Sabah ve ATV'nin bağlı olduğu Medya Holding'in yüzde 50'şer payla Turkcell'in ön ödemeli kartlarını pazarlamak üzere kurulmuş bir şirket.Pamukbank'a el konulmasından sonra gelişen süreçte, Yapı Kredi Bankası yönetimi, Çukurova Grubu'nun elindeki yüzde 50'lik A-Tel payını 270 milyon dolara devraldı. Yapı Kredi'nin attığı bu adımla birlikte, Bilgin'in elinde kalan payın da fiyatı 270 milyon dolar olarak tescillenmiş oldu.Bu aşamada Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), müdahil olup, Yapı Kredi aleyhinde dava açtı. Davanın ilk aşamalarında Yapı Kredi haklı bulunsa da, henüz konu kapanmış değil.TMSF bir yandan bu davanın sonuçlanmasını bekliyor, diğer taraftan da Bilgin'den A-Tel'in kendi payına düşen kısmı için fiyat indirimi istiyor. TMSF ayrıca, "Eğer mahkeme Yapı Kredi'nin aldığı A-Tel hissesinin fiyatını düşürürse, Bilgin kanadının fiyatını da buna göre gözden geçirebiliriz" demeyi ihmal etmiyor.Bu gelişmeler yüzünden TMSF, 270 milyon dolarlık mahsuplaşmayı yapmıyor. Bilgin, "A-Tel'i devrettim, biraz rahatladım" havasına giremiyor.Bilgin'in rahatlaması, bir yandan 830 milyon doları kabul edilebilir bir takvimle ödemeyi kabullenmesine, diğer taraftan da Sabah Grubu ile ATV'nin olabildiğince yüksek fiyata satılmasına bağlı bulunuyor.Yani Bilgin, dört gözle Sabah ve ATV'yi iyi bir fiyata satacağı günleri bekliyor... Yoksa işi zor...Sabah'ı başkası alırsa Ciner 'çıkmam' diyemezTASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), hem Dinç Bilgin'den 830 milyon doları alabilmek için sağlam protokol arayışını sürdürüyor, hem de Sabah Grubu ve ATV'nin kiracısı Turgay Ciner'le sıkı pazarlık yürütüyor.TMSF yönetimi, Sabah Grubu ve ATV'yi Turgay Ciner'e satma planını şu gerekçeye dayandırıyor: "Ciner'le Kasım 2003'te imzalanmış protokol var. Buna göre, Ciner Grubu, Sabah ve ATV için 15 yıl boyunca kárın yüzde 55'i veya cironun yüzde 6'sı düzeyinde TMSF'ye kira bedeli ödeyecek. Ödenecek bedel, yılda 10 milyon doların altına düşmeyecek. Yalnız ilk iki yıl için TMSF'ye aktarılacak miktar 2 milyon dolarla sınırlı kalabilecek. Kalan bölüm Sabah ve ATV çalışanlarının SSK primi-vergi borçlarının ödenmesinde kullanılacak. Bu tabloya bakınca, 15 yılda TMSF kasasına 150 milyon dolar para girecek. Bu bize yetmez. En iyisi bu işi satışa döndürmek."Bir süredir TMSF ile Ciner arasında sıkı pazarlık sürüyor. Fiyat 200 milyon dolara geldiğinde Ciner, "Daha fazla yükseltmem" tavrı sergiliyor.Oysa TMSF fiyatın daha da yükselmesi gerektiğini düşünüyor. Turgay Ciner de grubundaki yeniden yapılanmayı anlatmak üzere düzenlediği toplantıdaki soruları fırsat bilip, kestirip atıyor: "Alıcı değilim. Kira sözleşmem var. Başkası alırsa da, 'Almanya'dan kızım geldi, çık' diyemez."TMSF, Ciner'in bu sözlerini "meydan okuma" olarak algılıyor. TMSF'yle köprüleri tamamen atma niyetinde olmayan Ciner, TMSF'ye, "Size meydan okumam söz konusu değil" mesajı iletiyor.Sonuçta, Ciner'in Sabah ve ATV için gözden çıkardığı para miktarı epey yükseliyor. TMSF pazarlık sürdüğü için ulaştıkları rakamı pek açık etmek istemiyor. TMSF, başka teklifleri de hatırlatıp, Ciner'e, "Fiyatı yükseltin, bu işi sizinle bağlayalım. Bakın zamanımız daralıyor" diyor.TMSF, Sabah ve ATV'nin başkalarına satılması halinde Ciner'in "Buradan çıkmam" tavrı sergilemesinin pek de kolay olmadığını, eldeki sözleşmenin ve hukukun buna izin vermeyeceğini düşünüyor.Ancak TMSF, Ciner'e çağrısını yineliyor: "Bizim niyetimiz Sabah ve ATV'yi size satmak. Fiyatı yükseltin, uzlaşalım..."Bakalım iş nerede bitecek?..TMSF, gazete fiyatına müdahale edebilir miTURGAY Ciner'e ait Merkez Grubu'nun Sabah ve ATV için yaptığı kira sözleşmesindeki, "Cironun yüzde 6'sı veya kárın yüzde 55'i kadar kira ödenir" hükmü bilindiği için, Sabah'ın fiyatının 35 YKr'den 25 YKr'ye indirilmesiyle kafalarda soru işareti beliriyor: "TMSF, Sabah'ın fiyatını indirmesine müdahale eder mi?"Bu soruyu ortaya atanlar, "Sabah'ın fiyat indirmesi ciro ve kárın düşmesi, TMSF'ye yapacağı ödemenin kolay kolay 10 milyon doların üzerine çıkmaması anlamına geliyor" yorumunu yapıyor.Aynı görüşü savunanlar, "Maliye, vergi kaybı yaratıyorlar diye sigara fiyatını indiren özel sektöre müdahale etmişti" hatırlatması yapıyor.TMSF fiyat indirmeye, "Ticari bir manevra, biz sonuca bakarız" şeklinde yaklaşıyor...Ancak TMSF, "Ortada gelir veya kárı kasten gizleme durumu görürsek, peşini bırakmayız" uyarısı da yapıyor.Çiçek sıkıştırıyor zaman iyice daralıyorADALET Bakanı Cemil Çiçek, bir süredir 5020 sayılı "Batık Bankacılarla Mücadele Yasası"nı kastederek, TMSF ve BDDK'ya gönderme yapar gibi konuşuyor:"Ellerinde kendilerine güç veren yasa var. Top onlarda. Eğer hálá eksikliğini duydukları yasal düzenleme varsa, buradayız, yaparız. Artık onlar da gerekeni yapsın."Çiçek'in bu sözleri, TMSF'nin Ciner Grubu'na "Sabah ve ATV için zaman daralıyor" diye bastırmasıyla, BDDK'nın da Yapı Kredi için "31 Ocak milat" tavrı ortaya koymasıyla tam örtüşüyor değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları