Bazı üyeler şaraba bulaşmak istemedi, Elazığ Üzüm Birliği kuracağı şirketi ikiye böldü

BİR süre önce Elazığ Üzüm Üreticileri Birliği Başkanı Hüsamettin Kaya’dan mektup geldi: "Elazığ Üzüm Üreticileri Birliği Üzüm Entegre Tesisleri Yönetim Üst Kurulu’na seçildiniz."

Mektubun ekindeki listeye baktım, Elazığ Valisi (şimdi merkeze atandı) Muammer Muşmal’ın başkanlığında 31 kişiden oluşuyordu. Listede Oğuz Satıcı, Süleyman Orakçıoğlu, Mehmet Gül, Suat Öztürk, Hüseyin Şedele gibi işadamlarının yanısıra, Dünya Gazetesi Başyazarı Osman S. Arolat’ın da adı vardı.

Geçen cumartesi günü "Elazığ Buluşuyor" toplantılar için kente gittiğimde, üst kurul da ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Hüsamettin Kaya, Elazığ Merkez İlçe Üzüm Üreticileri Birliği’nin 2007’de kurulduğunu, 411 üyeli olduğu bilgisini aktardı.

Elazığ’daki Buzbağ Şarap Fabrikası’nın da sahibi Mey İçki başta olmak üzere, Kavaklıdere, Doluca gibi sektörün önde gelen kurumları, Öküzgözü ve Boğazkere gibi üzümleri üreten çiftçileri düşük fiyatlarla üzmüş, onlara tepki, Birlik kurulması sonucunu doğurmuştu.

Birliğin hedefi, yılda 120-130 bin ton üzümün 10 bin çiftçiyi yerlerde süründürmeyecek şekilde değerlendirilmesinin yollarını aramaktı. Fırat Üniversitesi’yle el ele strateji belirlendi. Buna göre, Birlik önderliğinde üzüm suyu, türevleri ve şarap üretim tesisleri kurulacaktı. 411 üyeye çağrı yapıldı: "Bir üzüm suyu fabrikası ile şarap fabrikası kurmayı planlıyoruz. Gelin ortak olun."

380 üyeden olumlu yanıt geldi ama bazıları Birlik yönetimine kendi şartlarını iletti: "Üzüm suyu tesisine ortak oluruz ama şaraba bulaşmak istemeyiz."

Birlik iki ayrı şirkete karar verdi. Merkez ilçe, Koruk Köyü’nde 120 dönüm arazi tahsis edildi:

ELBAĞ (Elazığ Bağcılık): Fabrika 6.6 milyon YTL’lik proje bedeliyle kurulacak. Üzüm suyu ve türevlerini üretecek. Yıllık kapasitesi 5 milyon litre olacak.

BUZLUKBAĞ: Fabrika 4.2 milyon YTL proje bedeliyle yapılacak. Yıllık şarap üretim kapasitesi 3.5 milyon litre olacak.

380 çiftçi üyeden iki fabrika için toplanabilecek kaynak 1.5 milyon YTL öngörüldü. Asıl sermaye için Birlik yönetimi öncelikle Elazığlı işadamlarına çağrıda bulundu: "Bu fabrikalara para koyun, omuz verin. Elazığ’da yetişen Öküzgözü ve Boğazkere üzümleri daha iyi değerlensin."

Çağrı ilk anda kulağa hoş geliyor, hatta insan "Elazığlı işadamları bu işe ’sosyal sorumluluk projesi’ gibi bakıp, girebilir" diye düşünüyor.

Ancak, "Üzümü iyi fiyata alalım, çiftçi oradan kazansın" mantığıyla bu şirketlerin yaşama şansını ortadan kaldırmamak gerekiyor.

Kadro için Hilmioğlu’nun gitmesini mi beklediler

GEÇEN pazar günü başta Hürriyet olmak üzere birçok gazetede CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın "çak" fotoğrafı vardı.

Malatya İnönü Üniversitesi’nin kadro ihtiyacının karşılanmasına kapıyı açacak yasa, iki tarafın ortak teklifiyle TBMM Genel Kurulu’ndan geçmiş, Aslanoğlu ve Çalık da, sevinçlerini "çak" yaparak, paylaşmışlardı. Yanlarında AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı da vardı.

O fotoğrafı görünce İnönü Üniversitesi’nin eski Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu’nu anımsadım. Prof. Hilmioğlu da görevdeyken epey çaba harcamış, ancak kadro almasını sağlayacak yasanın çıkmasına Mevlüt Aslanoğlu’nun tek başına gücü yetmemişti.

Prof. Hilmioğlu, iki dönem görev yaptığı üniversiteden bir süre önce ayrılmış, yerine Prof. Cemil Çelik atanmıştı. Prof. Çelik’in AKP’ye yakın olması, kadro kanununun çıkmasını kolaylaştırmıştı.

Fotoğrafa baktıkça "İnönü Üniversitesi’nin kadro kanunu için Prof. Hilmioğlu’nun gitmesini mi beklediniz?" diye sordum...

Hani kalbine karşı 8-0 galiptin Turgut Abi

BİZİM mesleğin duayeni, Kalıpsan ve Veston’un Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Dinsel, geçen yıl temmuzda aradığında hastanedeydi:

Turgut Abin 8, kalbi 0...

- Abi geçmiş olsun...

4’ü Londra’da, 4’ü İstanbul’da 8 anjiyo geçirdim. 2 bay-pass oldu. 1 balon tedavisi oldum. 2 kez de stent takıldı.

Aslında saydıklarına bakılırsa Turgut Dinsel, kalbine karşı 13-0 galip sayılırdı. O an için "8-0 galibim" demek gelmişti içinden.

Oğlu Koray Dinsel’le birlikte Kalıpsan ve Veston’u "kazasız belasız" yönetmeye çalışan Turgut Dinsel, "Ben galibim" dedikçe, kalbi sıkça yokluyordu. Pazartesi akşamı da öyle oldu. Bu kez kalbi, Turgut Abi’yi yenmişti. Acı haberi Tufan Türenç’ten aldım: "Turgut Abi’yi kaybettik."

İlk sözüm, "Şu maçın skorunu 9-0 yapamaz mıydın Turgut Abi" oldu...

Nur içinde yat Turgut Abi...
Yazarın Tüm Yazıları