Paylaş
- Alınan etkin tedbirlerle bir normalizasyon ve toparlanma sürecine girdik. Ekonomi yönetimimiz bu süreci çok iyi yönetti. Bankacılık sektörü de elinden geleni yaptı. Ekonomide artık zor günleri geride bıraktık.
Akbank’ın eylülde imzaladığı sendikasyonu anımsattı:
- Bizim işlemle birlikte yurtdışı borçlanmanın önü açıldı. Ardından diğer bankalarımızın başarılı sendikasyonları geldi. Hazinemizin uzun vadeli son derece başarılı Eurobond borçlanmaları da önemliydi.
Türkiye’nin geleceğinin çok açık olduğunu vurguladı:
- İleriye ümitle bakmamız, karamsarlığa kapılmamamız gerekir. Başarılı bir dengelenme sürecine girmiş bulunuyoruz. Düşme trendine giren enflasyon, 2019’da daha da gerileyecek. Dış ticaret ve cari denge iyileşiyor. Kurdaki aşırı oynaklık önemli ölçüde düştü, döviz geriledi. Faizler halen yüksek olsa da düşme trendinde.
İyileştirmeleri sürekli kılacak yapısal önlemler üzerinde çalışıldığını bildiğini kaydetti:
- Bu çalışmaların doğuracağı olumlu sonuçları da önümüzdeki dönemde hep birlikte yaşayacağız.
Dünyanın da belirsizliklerin yüksek olduğu dönemden geçtiğine işaret etti:
- En başta da gelişmekte olan ülkeler bu belirsizliklerden fazlasıyla etkileniyor. Türkiye de küresel ekonomiye ve konjonktüre entegre olmuş, önemli bir bölgesel ve ekonomik güç. Bu nedenle iş dünyasının yurt dışındaki gelişmeleri çok yakından takip etmesi, olası risklere karşı temkinli olması gerekiyor.
Bu noktada 2019’a dönük beklentilerini paylaştı:
- Dünyadaki tüm belirsizliklere rağmen 2019’un ekonomimiz ve sektörümüz açısından çok daha olumlu bir yıl olacağını düşünüyorum. 2019’da ekonomik aktivite tekrar hız kazanacak.
Büyümenin temel olarak net ihracat kaynaklı sürmesinin önemli olduğunun altını çizdi:
- Euro Bölgesi büyüme görünümü Türkiye’nin ihracatı için de belirleyici olacak. Petrol fiyatları cari açık için önemini koruyacak. 2019’da bütçe disiplini ve sıkı para politikasıyla cari açıkta iyileşme devam edecek.
Ekonominin bugünü ve yarını Akbank’ın “tepesi”nden böyle görünüyor...
TÜRK TELEKOM’DA BELİRSİZLİK GİDERİLDİ
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türk Telekom’un yüzde 55’inin Akbank’ın da aralarında olduğu bankalara geçmesini şöyle değerlendirdi:
- Bankaların Türk Telekom’un yüzde 55’ine sahip Otaş’tan alacakları vardı ve sürüncemedeydi. Bu durum Türk Telekom dahil tüm taraflara zarar veriyordu.
Alacaklı bankalara ait şirketin yüzde 55’lik hisseyi devralmasının belirsizlikleri ortadan kaldırdığını vurguladı:
- Bu adım, nihai çözüm yolunda son derece olumlu. Türk Telekom, ülkemiz için değerli ve son derece stratejik. Bu hisse devri ile Türk Telekom’un mevcut yatırım ve faaliyetlerini sorunsuz sürdürmesi, ileriye yönelik adımları atması, başarılı operasyon ve hizmetlerinin devamlılığı sağlanacak.
Bu operasyonun temel amacını paylaştı:
- Temel amaç, mümkün olan en hızlı şekilde gerekli koşuları sağlayarak Türk Telekom hisselerini şirketin, ülkemizin stratejik çıkarlarını gözetebilecek, şirketi daha ileriye taşıyacak, bir yatırımcıya devretmek olacak.
BANKALAR ŞİRKETLERE DESTEĞİNİ ESİRGEMEDİ
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bankaların kredi yeniden yapılandırmasında özveri sergilediğini savundu:
- 2019’a girerken birçok yeniden yapılandırmayı da geride bırakacağız. Küçük ve orta şirketlerde yeniden yapılandırmalar çok sayıda yapıldı. Onlar nispeten daha kolaydı.
Bankaların reel sektörle aynı gemide bulunduğunun farkında olduğunu vurguladı:
- Sonunda bir banka ancak müşterileri kadar iyi olabilir.
VADELİ TL MEVDUATI MALİYETİ KREDİ FAİZİNİN ÜZERİNDE
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, sektördeki kredi büyümesinin 2018’de düşük olduğunu belirtti:
- Bunun temel sebepleri yüksek faiz, kurdaki dalgalanma ve düşük yatırım iştahıydı. 2019 kredi büyümesi açısından daha iyi bir yıl olacak. Bankacılık sektörü her zamanki gibi güçlü ve likit. Kredi talebini karşılayabilecek kapasitede. İş yapma iştahı var.
Kredi faizlerinin bir ara çok yükseldiğini kaydetti:
- Bunun sebebi o dönemde bankalar için likiditenin daha da önemli hale gelmesiydi. Sistem şimdi rahatladı, kredi faizleri düşüş trendine girdi.
Kredi faizlerinin hâlâ yüksek olduğunu kabul ettiğini vurguladı:
- Bunun temel nedeni bankaların kaynak maliyetinin hızla artmış olması. Bugün birçok bankada vadeli TL mevduat kaynak maliyeti kredi faizlerinin üzerindedir.
SERMAYEMİZ GÜÇLÜYDÜ ONA RAĞMEN ARTTIRIYORUZ
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, 2018’de yurtdışından 4.8 milyar dolarlık kaynak sağladıklarını belirtip, sermaye arttırımını değerlendirdi:
- Türkiye’de en güçlü sermayelerden birine sahibiz. Buna rağmen sermaye arttırım kararı aldık. Bu kararda hissedarlarımızın ülkemize, ekonomiye güvenini de açıkça görmek mümkün. Bu kararla dünyadaki belirsizliklere karşı bankayı daha da kuvvetli hale getiriyoruz.
Paylaş