Ayda 200 bin lira vermedik Havaş’ın önüne set çektiler şimdi o fiyat düşük kaldı

Sani Şener, konuya Havaş’ın özelleştirildiği günlerden girdi:
- Havaş’ı Turgay Ciner özelleştirmeden almıştı. Sonra biz ondan devraldık. Havaş, İstanbul Atatürk Havalimanı ile İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Taksim ve Kozyatağı’na otobüsle yolcu taşıma işi de yapıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün izniyle çalışıyor.
- Havataş sonradan nasıl devreye girdi?
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT’nin her iki havalimanından yolcu taşıma işini ihaleye çıkardı. İhaleyi de Havataş’ın sahibi grup kazandı. Aynı güzergahlarda yolcu taşımaya başladı.
- Sorun ne?
- Havataş, Havaş’ın karşısından çekilmesini istiyor. İETT’den ihale aldıkları için hakkın tümüyle kendilerine geçtiğini savunuyorlar. Oysa bizim de Sivil Havacılık’tan belgemiz var.
Şener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı UKOME’nin bu konuda yanlış değerlendirme yaptığını savundu:
- Bize, “Havaş’ın taşıma hakkının Atatürk Havalimanı-Şişhane arasında olduğunu” söylüyor. Havaş, kamuya aitken öyleydi. Daha sonra şimdiki güzergahların izni alınmıştı.
- Söz konusu yolcu taşıma işi Havaş’ın bilançosunda ne kadar yer tutuyor?
- Vergi, amortisman ve faiz öncesi gelirde 2 milyon Euro’luk bir payı var.
- Peki sizin konuya yaklaşımınız nedir?
- Bizce yolcuları tek şirkete mahkum etmenin anlamı yok.
- Bugüne kadar siz öyle değil miydiniz?
- Öyle gibiydi ama bizim “tek biz olalım” gibi bir talebimiz yok. İki şirket de çalışsın, tercih yolcuya kalsın.
Bu sohbetten iki gün sonra, yani dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Havaş’ın seferlerini durdurdu. Bunun üzerine Sani Şener’i aradım:
- Şimdi ne olacak?
- Kararı yargı verecek.
Ardından ekledi:
- Havataş’ın İETT’ye taahhüt ettiği aylık 200 bin lira o ihale sırasında bize yüksek gelmişti ama Havaş’ın önüne fren konulunca şimdi ucuz kaldı.
- Siz o ihaleye girmiştiniz, teklifiniz ne kadardı?
- Ayda 120 bin lira önerdik, sonra çekildik. 10 yıllık bir kiralama söz konusuydu burada.
- Şimdi Havaş’ın engellenmesi üzerine pişman oldunuz mu?
- Biz hatların tek şirkete kalacağını öngörmemiştik. Bilseydik 200 bin liradan fazla aylık kira teklif ederdik. Bu durumda ihalenin yenilenmesi gerekir.
- Madem Sivil Havacılık izni size yetiyordu, neden İETT’nin ihalesine de girdiniz?
- İETT’nin hatlarını da almak istedik o kadar.
- Siz alsaydınız, o zaman İstanbul Atatürk ve İstanbul Sabiha Gökçen’den tek yolcu taşıyan Havaş olmayacak mıydı?
- Öyle ama iki taraftan da izin ve belgemiz olacaktı.
- Şu anda ne düşünüyorsunuz?
- Bence Havaş ve Havataş aynı hatlarda çalışsın, rekabetten vatandaş yararlansın.
- Uzlaşma olmazsa?
- O zaman mahkeme kararını bekleyeceğiz.
Şu anda Havataş öne geçmiş görünüyor. Bakalım, mahkemenin kararı ne olacak?

Bu yıl 70 milyon yolcuya çıkarız, fırsata bakarız

TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener, Türkiye dahil 5 ülkede işlettikleri havalimanlarında ulaştıkları yolcu sayısına dikkat çekti:
- 37 milyonu İstanbul Atatürk Havalimanı olmak üzere 2011’de toplam 53 milyon yolcuya ulaştık. Ardından 2020 için belirledikleri hedefe değindi:
- 2020’de 100 milyon yolcuya hizmet verir hale gelmeyi hedefliyorduk.
Medine ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın durumu değiştirdiğini vurguladı:
- İzmir’de iç ve dış hatları aldık. Medine Havalimanı da eklendi. Böylece bu yıl 70 milyon yolcuya çıkabilecek noktaya geldik.
- 100 milyonu 2013-2014’te yakalar mısınız?
- 2013’te hemen olmaz ama 2020’den önce 100 milyon yolcuya ulaşacağımız ortaya çıktı. 2020 hedefini belki de 120 milyona çıkarmamız söz konusu olacak.
Yolcu sayısının istihdama katkısına dikkat çekti:
- Havalimanı işletmede her 1 milyon ek yolcu, 1000 kişilik doğrudan istihdam yaratıyor. 1000 kişiye şehirde iş fırsatı doğuruyor. Ayrıca bir 1000 kişi de bu canlanmadan sebepleniyor.
- Yolcu başına geliriniz ne kadar?
- 17 Euro... TAV Havalimanları Holding ilk havalimanı ihalesini aldığından bugüne 2 milyar Euro’luk yatırım yaptı.
- Bunun içinde ödeyeceğiniz kiralar da var mı?
- Hayır... Artı 3 milyar dolarlık kira ödememiz söz konusu.
Hayal ettikleri noktalara daha hızlı ulaştıklarına vurgu yapıp ekledi:
- Biz TAV olarak “dış siyaset ve ekonomik fayda denklemi”ni iyi izliyoruz. Böylelikle 9 ülkeye ulaştık. 5’inde havalimanı işletiyoruz. 4’ünde ise havaalanı inşaatı yaptık.
- TAV’ın iki ana ortağı Akfen ve Tepe’nin hisselerinin tamamını satması söz konusu olacak mı?
- İki ortağımız da “durum tespiti” için ilgili kurumlara yetki verdi. Belirli bir miktar hisse satabilirler. Ancak, TAV’dan tamamen çıkmaları söz konusu değil.
- Şu andaki hisse oranları nedir?
- Yüzde 26 Tepe, yüzde 26 Akfen, yüzde 4 Sera (benim şirketim), gerisi de halka açık.
- Önünüzde girmeyi düşündüğünüz yeni ihale var mı?
- Bu yılı “geliştirme yılı” olarak belirledik. Medine ve İzmir’le ilgili yatırımlarımızda epey yol alıp, büyümelerini sağlamayı düşünüyoruz. Medine için gerekli 1.2 milyar dolar, İzmir Adnan Menderes için de 250 milyon Euro’luk finansman işini çözüyoruz.
- Yeni ihalelerle ilgilenmek yok mu gündeminizde?
- Şu anda yok. Ancak, fırsatlar çıkarsa elbette ilgileniriz.

‘Gabriç’i ver’ sözüyle 3 hafta sonu maç saatinde karakolda imza attı

TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener’e sordum:
- Trabzonspor maçlarına gitme yasağınız sürüyor mu?
- Abim Sadri Şener’le telefonda konuşurken Gabriç için, “Verirsin” demişim. O yüzden Trabzonspor maçlarına gitme yasağı koymuşlardı bana ama artık kalktı.
Hemen ekledi:
- Aslında Trabzonspor’un maçlarına düzenli olarak gittiğimi söyleyemem.
- Peki yasak sırasında ne yaptınız?
- 3 hafta sonu Trabzonspor’un maçının olduğu saatlerde karakola gidip, “Ben buradayım, maça gitmedim” şeklinde imza verdim ama artık bitti.
- Hangi karakola gittiniz?
- İkisinde Atatürk Havalimanı’ndaki karakola, birinde de Beşiktaş karakoluna gittim.