Avusturya Kültür Bakanı uçaktan inip soluğu Nişantaşı’nda alacak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TÜRKİYE’yi yurtdışında gururlandıran tasarımcılardan Atıl Kutoğlu, ön bilgiyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katıldığı "Dünya Türk Girişimciler Kurultayı"nın gala yemeğinde verdi:
"Avusturya Kültür Bakanı Dr. Claudia Schmied, önümüzdeki günlerde İstanbul’a gelecek. Benim Demsa Group’la birlikte Nişantaşı’nda açtığım mağazayı ziyaret edecek."
Atıl Kutoğlu’ndan bu konuda beklediğim kesin bilgi, bir-iki gün önce geldi: "Sayın Schmied, 25 Nisan Cumartesi günü (yarın) havaalanından, doğru Nişantaşı’ndaki yeni mağazamıza (Flagship Store) gelecek. Mağaza ziyaretini kendisi istemiş."
İşlerinde kendisine Viyana’yı (Avusturya) merkez olarak belirleyen, ancak İstanbul-Viyana-New York arasında mekik dokuyan Atıl Kutoğlu, Avusturya Kültür Bakanı Claudia Schmied’i uzun süredir tanıyormuş.
Kutoğlu, geçen yıl Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde gerçekleşen "Tolerans ve Uyum Yılı" kapsamında, Avusturya’dan sanatçı, işadamı gibi tanınmış isimler arasından seçilen 9 kişi arasında, "Kültür ve Uyum Elçisi" olarak yer almış.
Kutoğlu’nun Avusturya’daki etkin rolü bununla da kalmamış, Avusturya Cumhurbaşkanı Dr. Heinz Fischer ve Kültür Bakanı Schmied’le aynı anda birçok etkinliğe katılmış, konuşmalar yapmış.
Atıl Kutoğlu, Avusturya Kültür Bakanı heyecanını paylaşmak üzere gönderdiği mesaja, bazı yabancı dergi ve gazete kupürleri de eklemiş. Hem gelen kupürlere, hem de kendi anlattıklarına bakılırsa, Demsa Group’la ortak açtıkları "Flagship Store" niteliğindeki mağaza, yurtdışında da epey ses getirmiş.
Kutoğlu, mağazaya neden "Flagship Store" olarak andıklarını şöyle özetlemiş: "Markaların ve modacıların tüm özelliklerini taşıyan, tarzlarını yansıtan ve A’dan Z’ye koleksiyonlarının yer aldığı mağazalarına bu ad veriliyor."
Mağazayı sayfalarına taşıyan yayınlar arasında İtalyan Collezioni, Alman Seitenblicke dergileri. ABD’nin WWD adlı moda gazetesi ile Avusturya’nın Die Presse adlı gazetesi yer almış.
Ayrıca, Alman ARD, ZDF ve Avusturya’nın ORF adlı televizyon kanallarıyla Hollanda TV’si de Kutoğlu’nun Nişantaşı’ndaki mağazasını ekranlarına taşımış.
Kutoğlu’nun mesajının son bölümüne baktım, kriz ortamına rağmen oldukça iyimser: "Çiğdem Simavi’den Meltem Cumbul’a kadar çok sayıda, önde gelen ismi mağazamızda ağırladık. Ayrıca başta ABD ve Japonya’dan gelenler olmak üzere, üst sınıf turistler de mağazamıza ilgi gösteriyor. Satışlarımız gayet iyi gidiyor."
Kutoğlu’nun kullandığı son cümle, piyasa kriz yüzünden kıvranırken çok önemli ve tekrarlamakta yarar var: "Satışlarımız iyi gidiyor..."
Ne mutlu ona...
IMF bile kurtuluşu artık tekstil ve tarımda görüyor
SİYASETE girince sendikacılığa mola veren, bir süre önce DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’nın başına yeniden geçen Rıdvan Budak aradı:
’2.5 milyon kişiye iş, 10 milyon kişiye aş sağlayan tekstil sektörünü kaderine terkedemezsiniz’ ilanımızı gördünüz. Krizi atlatmak için daha iyi bir sektör olamaz. Ancak, biz böyle derken, tekstil şirketlerinin çoğunun işleri durdurduğunu görüyoruz.
- Ne yapmak gerek?
Hükümet, işçi çıkarılmaması koşuluyla tekstil sektörünün önünü açmalı.
Rıdvan Budak’la konuşurken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan en son Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) Kartepe’deki Green Park Otel’de gerçekleşen zirvedeki sözlerini anımsadım.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Heyeti, yeni stand-by için görüşmeye Ankara’ya geldiğinde, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’yla görüşmüş. IMF Heyeti, 2.5 saat süren görüşmede Türkiye için tekstil ve tarım sektörünün önemine dikkat çekmiş. Hisarcıklıoğlu, bunun üzerine dayanamamış:
Hani IMF daha önceki dönemlerde Türkiye’ye "tekstil ve tarımdan çıkın" deyip duruyordu. Şimdi ne oldu?
Hisarcıklıoğlu, Kartepe’deki konuşmasında IMF’nin verdiği yanıta kendi yorumunu da ekleyerek aktardı: "Yaşadığımız krizle birlikte dünyada birçok kural değişiyor. Kurallar yeniden yazılıyor. Yeni bir düzen kuruluyor. IMF’nin şimdi Türkiye’ye ’tarım ve tekstil’ demesi de bundan kaynaklanıyor."
Hisarcıklıoğlu’nun IMF’yle ilgili mesajlarını aktarınca Rıdvan Budak, çağrısını yineledi:
"Tekstile yüklenelim, Türkiye nefes alsın..."
Madem 40 milyar dolarlık kaynak beklentisiyle yeni bir stand-by yapmayı planladığımız IMF de artık tekstile daha "sıcak" bakıyor...
Öyleyse Tekstil İşçileri Sendikası ve Budak’a kulak vermek "daha kolay" gibi görünüyor...
Hükümet IMF’nin yüzde 5.1 küçülme tahminine uyacak mı
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Medya ve İletişim Meclisi’nin Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’yle ortaklaşa yürüttüğü "Gazetecilerin Yabancı Dil Eğitimi Projesi" toplantısı sonrası Ankara’dan İstanbul’a dönerken bazı bankacılarla karşılaştım. Bankacılardan biri, cep telefonundan son gelişmelere göz atıyordu:
Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’nin 2009’da yüzde 5.1 küçüleceği tahmininde bulunmuş.
Yanındaki diğer bankacılar anımsattı:
Hükümetin 2009 küçülme beklentisi yüzde 3.6 düzeyinde.
- Bu durumda hükümetin küçülme hedefini yüzde 5.1’e çekmesi gerekecek.
Araya girdim:
Neden?
- IMF’yle yeni stand-by imzalanacaksa, onların tahminleriyle uyum sağlamak gerekmez mi?
2009 küçülme beklentisi, IMF’yle Türkiye arasında yeni tartışma konusu olur mu?