Aman olimpiyat sırasında yere tükürmeyin, gelenlere bedava rehberlik yapın
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ÇİN Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Pekin’e ilk kez 1998’de, Alarko Holding’in ortaklarından İzzet Garih’in birinci olduğu "Uluslararası Genç Girişimciler" yarışması için gitmiştim...
Bu kez Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) büro açılışı için Pekin’deyim... 2008 olimpiyatlarına tüm hızıyla hazırlanan Pekin müthiş değişmiş...
1998’de gittiğimde anayollarda, sokaklarda gördüğüm bisiklet sayısı, otomobile oranla çok fazlaydı... Şimdi öyle değil. Artık anayollar otomobilden geçilmiyor, trafik sıkça tıkanıyor.
TÜSİAD’ın Pekin Bürosu’nun açılışı oraya vardığımız akşam saatlerinde gerçekleşti. Tören salonuna girdiğimde Doğan Yayın Holding (DYH) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’la karşılaştım. Bir grup, bizden 10-12 saat önce Pekin’e ulaşmıştı.
Mehmet Ali Yalçındağ, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Oktay Özüye ile birlikte bazı temaslarda bulunmuşlardı.
Olimpiyatlarla ilgili ilk edindiği notlardan biri dikkatini çekmiş, aktardı: "Çinliler sokak, cadde demez sürekli tükürür.Çin yönetimi Pekinliler’e, ’Olimpiyatlar sırasında tükürmeye ara verin, sonra istediğiniz kadar tükürün’ çağrısı yapmış."
Çin yönetiminin Pekinliler’den olimpiyatlar için bir isteği daha varmış: "Bisikletler olimpiyatları izlemeye gelecek konuklar için ’görüntü kirliliği’ yaratabilir.O günlerde bisikletle çıkmayın."
Aynı gün TÜSİAD Başkenvekili Pekin Baran ile armatör Eşref Cerrahoğlu da Çin Seddi’ne gitmiş. Eşref Cerrahoğlu, yanlarındaki rehbere takılmış: "Olimpiyatlar sırasında size çok iş düşecek.Çok para kazanacaksınız sanırım."
Rehber, "Bize çok iş düşeceği doğru" deyip sürdürmüş: "Annem beni sıkı sıkı tembihledi.Olimpiyatlar sırasında hiçbir ücret almadan rehberlik yapacağım..."
Bu konuda bir başka izlenim de TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası’ndan geldi: "Pekin büromuzun hazırlıkları için 5-6 ay önce geldiğimde havada ıslak çimento kokusu vardı.İnşaatlardan yükselen tozlar, Pekin üzerinde bulut oluşturuyordu."
Çin’in olimpiyatlara dönük hazırlıklar başta olmak üzere kendini baştan aşağı yenileme çabası, Türk iş dünyasına da başta demir-çelik ve çimento olmak üzere sipariş şeklinde yansıyor.
Çin’deki bu hareketlilik, bir zamanlar Türkiye’nin "banka kredisi batıran sektörü" damgasını yemiş armatörlerini, denizcilik sektörünü dimdik ayakta tutuyor.
O yüzden en az 3-4 yıllık yükü garanti gören Cerrahoğlu ile Baran, birlikte yeni gemi siparişleri için hem Çin’de, hem bölgenin diğer gemi yapımıyla ünlü ülkelerinde sipariş verme peşinde koşuyor.
Görünen o ki Çin, olimpiyatları fırsat görüp, bütün dünyaya bir "vitrin şovu" yapacak...
Ardından var gücüyle dünyada "liderlik" yarışına girecek...
Çin’e gidenler artıyor büyükelçi seviniyor
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Oktay Özüye, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Başkan Yardımcısı Pekin Baran ve Doğan Yayın Holding (DYH) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’la sohbet ediyoruz.
Büyükelçi Özüye’ye, "İlk 1998’de gelmiştim.Pekin müthiş değişmiş ve gelişmiş" dedim, şaşırmadı: "Ben 3 yıldır buradayım.Gelişmeleri bu kadar kısa sürede bile görebiliyorum."
Oktay Özüye, TÜSİAD’ın Pekin Bürosu’nu açmasından memnun: "Kısa süre önce Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) tanıtımı için bir grup gelmişti. Şimdi TÜSİAD büro açtı.Birkaç gün sonra da Arçelik fabrika açmaya gelecek.Bu gelişmeler beni mutlu ediyor."
Yol uzun, iş yapmanın çeşitli güçlüleri var ama Türkiye’nin, Türk işadamlarının Çin’e yüklenmesi gerekiyor.
Patronlar şimdi temiz havayı dağda yakalıyor
BİZ TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’la birlikte 28 Kasım geceyarısı Pekin’den İstanbul’a dönmek üzere havalandığımızda TÜSİAD International Başkanı Aldo Kaslowski, bir grup işadamıyla birlikte Şanghay’a gitti.
Kızıl Başkent Restoranı’ndaki sohbette dikkat ettim, Aldo Kaslowski Türkiye’ye döner dönmez soluğu Bolu Dağı’nda almanın hayalini kuruyordu.
Aralarında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un da bulunduğu bir grup işadamı, Bolu Dağı 1000-1200 metre rakımda kendilerine dağ evi yaptırmış.
Aldo Kaslowski, fırsat buldukça Bolu Dağı’ndaki evine gidiyormuş: "Orada kendimi müthiş rahat hissediyorum.Harika bir doğa, tertemiz hava var..."
Yani, bazı patronlar temiz havayı dağda yakalıyor...