Paylaş
Gündemde artık Fazilet Partisi'nin (FP) kapatılması ve buna bağlı gelişmeler var.
Erken seçim riski ortaya çıkmadıkça, hükümetin yapısında önemli değişiklik işareti gelmedikçe, piyasada panik havası yaşanması beklenmiyor.
Ama, piyasa bu, sağı solu belli olmaz. Temkinli olmak gerekiyor. Bunu anlamak için fazla uzağa gitmeyelim. Geçen haftaya dönüp hep birlikte bir bakalım.
Önceki pazar günü Devlet Bakanı Kemal Derviş, bankalarla yaptıkları iç borç takasının sonuçlarını açıkladı. Hazine, bankalarla toplam 9.3 katrilyon liralık borç takası yaptı.
5 milyar doları aşan bölümü dövize endeksli olan uzun vadeli kağıtlar, borçlanmada Hazine'nin önünü açtı. Bankalar da, zarar ettikleri kağıtları döviz varlığı haline getirdikleri için önemli ölçüde rahatladı.
Üstelik bankalar dövize endeksli kağıtları 1 milyon 160 bin liralık dolar kuru üzerinden aldı.
Derviş, hem o açıklaması sırasında, hem de hafta içinde İstanbul'daki TÜSİAD toplantısında takas konusunda bankaları övdü:
‘‘Bankalara çok teşekkür ediyorum. Gerçekten kendi çıkarlarından çok vatan sevgisiyle hareket etmişlerdir.’’
Nefesi kuvvetli uzmanlarla bankacılar da takas konusunda olumlu yorumlar yaptı:
‘‘Piyasaya rahatlayacak. Faizin üzerindeki baskı azalacak. Bu takas çok iyi oldu.’’
DOLARA YÜKLENDİLER
Ancak, önceki pazar günü yapılan bütün olumlu yorumlar, geçen hafta boş çıktı. Pazartesi gününden itibaren bankaların talepleriyle dolar tırmanmaya başladı.
Hafta içinde birara 1 milyon 300 bin liralık psikolojik sınırı da deldi, ama müdahaleyle geri döndü.
Sonuçta Merkez Bankası açtığı ihaleyle geçen hafta boyunca toplam 846 milyon dolar satmak zorunda kaldı.
Buna kamu bankalarına yaptırılan satışlar da eklendiğinde, miktar 1 milyar doların da üzerine çıktı.
Yani, alkışlar arasında bir haftada 1 milyar dolar gitti. Sokaktaki vatandaş, piyasanın bu tavrına şaştı kaldı.
‘‘Piyasa rahatlayacak’’ denmesine karşın, dövizde dalgalı kura geçişin ilk günlerini aratmayacak oynamalar oldu.
İster vadesi gelen sendikasyonlar için, ister takasa girmeyen bankaların açık pozisyon kapatma çabası, isterse 6 aylık bilançolarda düzeltme telaşı, nedeni her ne olursa olsun, geçen haftaki hareket hiç de hoş olmadı.
Bu hareketlere karşı Kemal Derviş'in ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin tavrı, ‘‘Dalgalı kurda bunlar olur’’dan öteye gitmedi.
Tamam, Hazine'nin borçlanma çarkını döndürebilmesi için TL faizlerini mümkün olduğunca düşük tutmaya ihtiyacı var.
Ama unutmayalım ki, sokaktaki vatandaş faizin yükünü anında ve doğrudan hissetmiyor.
Oysa, doların her 1 liralık yükselişi cepteki lirayı hemen eritiyor.
Biraz sağduyu lütfen.
Paylaş