Paylaş
Akbank, Körfez ülkelerine daha fazla odaklanma planları çerçevesinde Dubai International Finance Corporation (DFIC) kompleksinde faaliyet göstermek için girişimlerde bulunmuş, izinler alınmıştı. Akbank Dubai Ltd., geçen ekim ayı ortalarında faaliyete geçme nokkasına da gelmişti.
Akbank, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar ve Umman’ı içine alan Gulf Cooperation Council’ın (Körfez İşbirliği Konseyi) yanısıra Mısır, Hindistan ve Uzakdoğu ülkelerinin bir bölümüne de Dubai’den uzanmayı düşünmüştü.
Akbank Dubai Ltd.’in resmi açılışı için hazırlıklar yapılırken, devlet şirketi Dubai World bünyesindeki Nakheel’in 60 milyar dolarlık banka borçlarının 26 milyar dolarlık bölümünün 6 ay ertelenmesi gündeme geldi.
Borç erteleme adımı, şişen “Dubai balonu”nun hava kaçırmaya başlaması anlamına geliyordu. Bu durum, dünyada da, “Global krizin yeni aşaması Dubai’den patlıyor” yorumlarını öne çıkardı.
Tam bu ortamda Akbank Dubai Ltd.’in resmi açılışı için tarih 7 Aralık 2009 olarak belirlendi. Aynı akşam bir de ocak ayına kadar sürecek resim sergisinin açılışı planlandı.
Böylece Suzan Sabancı Dinçer başkanlığında, “Keşfedilmemiş Fırsatlar, kârlı Yatırımlar” sloganıyla dikkat çeken, 6-8 Aralık günlerini kapsayan Riyad-Dubai-Abu Dabi turu ortaya çıktı.
Suzan Sabancı Dinçer ve Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt’a sorduk:
- Tam kriz patlamışken Dubai’de ofis açmak doğru mu? Açılışı ertelemeyi düşünmediniz mi?
İkisinden de aynı yönde yanıt geldi:
- Aksine, “tam zamanı” diye düşünüyoruz. Hem Dubai, bizim için bir merkez görevi görecek. Buradan bölgedeki diğer ülkelere de yöneleceğiz.
Suzan Sabancı Dinçer, bir noktaya vurgu yaptı:
- Bizim hedefimiz burada kredi vermek değil. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere, bölge ülkelerinden Türkiye’ye çekilebilecek fonlara aracılık etmek, onların yolunu açmak. Türk şirketleriyle bölgedeki şirketler arasında gelişebilecek işbirliklerinde rol oynamak.
Ardından DIFC’in özelliğine dikkat çekti:
- Dubai International Financial Corporation, banka ve finans kuruluşları açısından bir nevi serbest bölge gibi.
Bu komplekste faaliyet gösteren her kurum, doğrudan İngiliz yasalarından alınarak düzenlenmiş mevzuata tabi. Sadece adi suçlarda Dubai’nin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yasaları devreye giriyor.
- Bu durum ne tür bir avantaj sağlıyor?
- Dubai, yarattığı bu ortamla dünyadaki tüm önde gelen banka ve finans kurumlarına, “Gelin, dünyada geçerli olan kurallara göre burada faaliyet gösterin” mesajı veriyor. Nitekim dünyadan birçok banka ve finans kuruluşu burada faaliyet gösteriyor.
Suzan Sabancı Dinçer, Ziya Akkurt, Akbank Yönetim Kurulu Üyesi Hayri Çulhacı ve 7 grubun üst düzey temsilcileri, Riyad, Dubai ve Abu Dabi’de üç günde önemli görüşmeler gerçekleştirdi...
Dönerken hepsinin izlenimi aynıydı:
- 26 milyar dolarlık borç erteleme, Dubai’yi batırmaz...
Türkiye’ye çok sıcak bakıyorlar
AKBANK Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, bankadaki ekibi ve 7 grubun üst düzey yöneticileriyle Suudi Arabistan’da dünyanın 22’nci zengini olan, Citigroup’ta yüzde 4 hissesi bulunan Prens Al Valeed Bin Talal’a konuk oldu.
Dubai’de Şeyh Maktum Haser Maktum Al Maktum (Dubai Şeyhi Maktum’un oğlu), Abu Dabi’de kişisel serveti 17.7 milyar pound olan Birleşik Arap Emirlikleri Başbakan Yardımcısı Şeyh Mansur Bin Zayed Al Nahayan’la görüştü:
- Bölgede Türkiye’ye çok büyük ilgi var. Türkiye’ye çok sıcak bakıyorlar. Özellikle Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik yolunda yürümemiz de onların çok istediği bir durum. Yani, Türkiye’nin coğrafi köprü konumu ilişkiler açısından da yerine oturuyor.
Suzan Sabancı Dinçer, Türkiye’nin son yıllarda bölgede daha çok öne çıkmasının nedeninin altını çizdi:
- Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan bu bölgede çok seviliyor.
Bu tek başına Akbank’ın değil Türkiye’nin işi
SUZAN Sabancı Dinçer, Akbank Dubai Ltd.’nin resmi açılışını, Riyad, Dubai ve Abu Dabi’de Türkiye’yi, Türk şirketlerini anlatmak, gelişebilecek işbirliklerine kapıyı aralamak amacıyla bir fırsat olarak değerlendirmek istedi.
Bu amaçla Türkiye’nin önde gelen gruplarının patron ve üst düzey yöneticilerine bire bir davet çıkarıldı. Akbank’ın ev sahipliğindeki tura katılabilenler şöyle oldu:
• Ahmet Dördüncü: Sabancı Holding CEO’su
• Atilla Kurama: Yıldız Holding (Ülker) Yönetim Kurulu Üyesi, Mali Hizmetler Grubu Başkanı
• Agah Uğur: Borusan Holding CEO’su.
• Mehmet Ali Berkman: Akkök Holding CEO’su
• Mustafa Boydak: Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili
• Ali Kibar: Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
• Nuri Özsüer: Maya Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Suzan Sabancı Dinçer, tura katılan konuklarına teşekkür ederken, bakışını özetledi:
“Amacımız Akbank Dubai’nin açılışını vesile yapıp, bölge ülkelerine Türk şirketlerini birebir anlatmaktı. Bu Akbank’ın değil, Türkiye’nin işi.”
Konuk işadamı ve üst düzey yöneticiler de geziden memnun kaldı: “Özellikle Dubai’ye çok doğru bir dönemde gelmiş olduk. Abu Dabi’de kaynak anlamında çok potansiyel var. Suudi Arabistan’la önemli işler yapılabilir.”
Prens Valeed çiftlik çadırında ağırladı
SUUDİ Arabistan Prensi Al Valeed Bin Talal, bir süre önce İstanbul’a geldiğinde Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’le de buluşmuştu:
- Citigroup’ta yüzde 4 hissemiz var. Citigroup, Akbank’ın yüzde 20’sine sahip. Dolayısıyla biz Akbank’a da ortak sayılırız.
Suzan Sabancı Dinçer, Akbank Dubai Ltd.’in açılışı için bölgeye gitmişken, Riyad’da da görüşmeler yapmayı planladı. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Yönetim Kurulu Üyesi Hayri Çulhacı ve 7 grubun üst düzey temsilcisiyle birlikte geçen pazar günü, önce Prens Talal’ın Riyad’ın en yüksek binasının 66’ncı katındaki ofisinde görüştüler. Talal mesajını verdi:
- Türkiye’de ve Türk işadamlarıyla daha fazla iş yapmak isterim.
Prens Talal, akşam da konuklarını “çiftlik çadırı” denebilecek bir ortamda ağırladı. Resmi ortamda başından “kefiye”yi eksik etmeyen Bin Talal, akşamki ağırlamada çıkarmayı yeğledi. Bin Talal’ın eşinin başının açık olduğu da konuk Türk işadamlarının dikkatinden kaçmadı.
Suudi Arabistan, gezinin Dubai-Abu Dabi ayağına katılan ve benim de aralarında bulunduğu üç gazeteciye vize vermeye yanaşmadığı için, işadamlarından Bin Talal izlenimlerini aldık.
Yeri gelmişken, Bin Talal’ın bazı varlıklarını sıralamakta yarar var:
• Kingdom Holding Company (% 95)
• Rotana Video&Audio Visual Company (% 100)
• Lebanease Broadcasting Center (% 90)
• Citigroup (% 4)
• Four Seasons Hotel Chain (% 50)
• Monte Carlo Grand Hotel (% 50)
• The Plaza Hotel New York (% 50)
• Savoy Hotel Londra (% 100)
• Euro Disney SCA (% 10)
Suzan Sabancı Dinçer, bir yandan Akbank’ın artık bölgede daha etkin rol oynayacağını vurgularken, Suudi Prensi
Talal’ı da Türkiye’ye davet etti.
Paylaş