Ağlama lüksüm yoktu 8’inci gün başkan oldum

- 25 yıllık sevgili eşim İbrahim’in vefatı benim ve kızlarım için büyük yıkım oldu. Acımız büyük. Ancak, ağlamak gibi bir lüksüm yok. Hitit Seramik, duraksamadan yoluna devam etmeli.

İbrahim Hızal’ın vefatı sonrası 7’nci gün duası yapıldı, 8’inci gün Sevgi Hızal kızları Ülker Hızal ve Beril Hızal’la birlikte şirket merkezine gitti, yönetim kurulu başkanlığı için gerekli işlemleri yaptırdı:

- Şirkette hiç çalışmadım. Ancak, İbrahim’den çok şey öğrendim. Ondan öğrendiklerimle kurulu sistemi çalıştırır, yolumuza devam ederiz.

İngiltere’deki Kings College’dan işletme mezunu olan büyük kızı Ülker Hızal, annesini destekledi:

- 8 aydır şirkette çalışıyorum. Babamın şirketimiz için koyduğu vizyonu iyi öğrendim. Dış ticarete bakıyordum. Paris Metrosu için aldığımız siparişler dahil ihracatımız iyi gidiyor.

Ortanca kızı Beril Hızal, İtalya’da tasarım okuduğunu anımsattı:

- Okulum henüz bitmedi ama ürün tasarımı konusunda şirketimize katkı vermeye başlamıştım. Şimdi şirketimize daha fazla zaman ayırırım.

Sevgi Hızal, 11 yaşındaki küçük kızını da unutmadı:

- Ülker, Beril ve ben yönetime girdik ama hisse paylaşımını 4 kişiye göre yapalım.

Geçenlerde Hitit Seramik’in İstanbul’daki merkezinde Sevgi Hızal, şirketin yönetimindeki iki kızı Ülker ve Beril Hızal’la buluştuk. Sevgi Hızal, söze şirketin kuruluşundan girdi:

- İbrahim ilk şirketi Hızaltaş Dış Ticaret’i 1980’lerin başlarında kurmuştu. 1989’da Uşak’ta üretime başlayan Hitit Seramik de ürünlerini pazarladığı şirketler arasında idi. 1991’de Hitit Seramik’in yüzde 51’ini aldı.

Şirketten hisse alımının daha sonra sürdüğünü belirtti:

- Şu anda şirketin yüzde 95.5’i ailemizin.

Hitit Seramik’e stratejik veya fon koyacak ortak düşünüp düşünmediklerini sordum, şirketin iddiasını ortaya koydu:

- Finansal sorunumuz yok. Şirketimiz yükseliş dönemi yaşıyor. Kapasite kullanım oranımız yüzde 100’e yakın.

Sonra yanıtının aşırı duygusal olduğunu düşündü:

- Konuya duygusal yaklayışor olabilirim. Şu anda ortak arayışımız veya hisse satma gibi bir planımız yok. Gelecekte ne olur, şu anda bilemem.

Ülker Hızal araya girip Hitit Seramik’i anlattı:

 - Şirket 1989’da seramik yer ve duvar karosu üretmek üzere kuruldu. Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 500 bin metrekarelik arazinin bir bölümünde ilk üretim 2 milyon metrekare  ile başladı. Şu anda iç içe 5 fabrika var. Ayrıca 2015’te Bozüyük’te parlatma ve ebatlama tesisimiz devreye girdi. Bugün 20 milyon metrekare kapasiteye ulaşmış durumdayız.

İhracata değindi:

- Almanya ve Fransa’da Home Works adlı şirketlerimiz faaliyet gösteriyor. Paris Metrosu istasyonlarının yenilenmesi çerçevesinde açılan ihaleyi kazanmıştık. Ürünlerimiz metro istasyonlarının bir bölümüne döşendi. İhracatımız geçen yıl 35 milyon Euro’yu buldu. Bu yıl hedefimiz 40 milyon Euro’ya çıkarmak.

Bir şirkette işler, “Eşim şöyle yapardı” veya “Babam şu yolu izlerdi” şeklinde uzun süre yürüyebilir mi?

ÜNİVERSİTE CAMİSİ 8 MİLYON LİRAYA BİTECEK, MİNARE KALEM GİBİ OLACAK

İNÖNÜ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Fikret Karaman, Malatyalı İşadamları Derneği’nin (MİAD) toplantısında 2005 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevliyken gerçekleşen Tokyo ziyaretini anımsadı:

- Tokyo’daki cami, ibadet mekanı olması dışında kente önemli değer katmış. O günlerde bana aktarılan bilgiye göre, cami manzaralı evlerin kirası 100 dolar daha yüksekti.

Ardından İnönü Üniversitesi kampusu içinde inşaatı yeni başlayan caminin görüntüsünü ekrana yansıttı:

- Bu cami de 4 bin 500 kişiye kapalı alanda ibadet imkanı verecek olmasının yanısıra mimari açıdan da Malatya’ya damgasını vuracak. Camimizin iki minaresi kalem görünümünde olacak.

İlahiyat Fakültesi’nin 2010’da açıldığını anımsattı:

- İlahiyat Fakültemiz, Malatya Girişim Grubu’nun destekleriyle yapılmıştı. Şu anda 3 bin 500 öğrenciye ulaşmış durumdayız.

Caminin aynı zamanda ek binalarıyla bir kültür merkezi olacağını vurgulayıp, çağrıda bulundu:

- Cami ve kültür merkezimizin maliyeti 8 milyon lirayı bulacak. Malatyalı işadamlarımızın yardımlarını bekliyoruz.