ABD’nin İstanbul Başkonsolosu şehit polislere çok üzüldü
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
MESUT Toprak’ın henüz resmi açılışını gerçekleştiremediği Four Seasons Bosphours Oteli’ndeyiz... Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Lehman Brothers, Türkiye Ofisi’nin büyüme kararı nedeniyle Türk finans sektörünün önde gelen isimlerini ağırlıyor.
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Finansbank Grup CEO’su Ömer Aras, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu ve Alarko Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu ile sohbet ediyoruz.
Ergun Özen, ABD Başkonsolosu Sharon Wiener’in bizim tarafa doğru yöneldiğini görünce kalktı, "Geçmiş olsun" dileklerini iletti. Sonra Ömer Aras, Ayhan Yavrucu, Halil Eroğlu ve Hüsnü Özyeğin de katıldı, birlikte Wiener’le ABD’nin İstinye’deki İstanbul Başkonsolosluğu’na hain saldırı girişimini konuşmaya başladı.
10 aydır ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğunu yürüten Sharon Wiener, doktorasını Kıbrıs üzerine yapmış. 1975-1978 yılları arasında Maryland Üniversitesi’ne bağlı olarak Adana ve Ankara’da çalışmalar yapmış. Hem Türkiye’yi çok seviyor, hem de iyi biliyor.
Wiener, "En kötü günümdü" dediği bir günün akşamında, ABD merkezli Lehman Brothers’ı Türkiye Ofisi’nin açılışı akşamında yalnız bırakmamıştı. Ergun Özen’e ilk sözü, "Bu bir terörist saldırı" oldu, sonra sürdürdü: "Üç Türk polisinin şehit olmasına çok üzüldüm."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan bizzat ilgilenmiş, bu durum Wiener’i rahatlatmış, İstanbul Valisi Muammer Güler de olayın başından itibaren devreye girmişti.
Derken Lehman Brothers’ın bir üst yöneticisi sohbete katıldı, İstanbul’dan çok etkilenmişti: "İstanbul’a ilk kez üç yıl önce gelmiştim. Müthiş bir şehir."
Wiener, o günün olayını konuşmaktan biraz sıyrılıp, konuk yöneticiye tavsiyede bulundu: "Türkiye, İstanbul’dan ibaret değil. Mutlaka Ege’ye, Akdeniz’e inmelisin."
Daha sonra Lehman Brothers Türkiye CEO’su Uzay Kozak başta olmak üzere bazı yöneticileriyle konuştum. Açılış terörist saldırıya denk gelse de Lehman Brothers yönetimi iyimserdi: "Türkiye’nin büyüme potansiyelini görüp geldik. Şu anda dalgalanmalar olsa da Türkiye’de büyüme hálá yüzde 4-4.5 düzeyinde."
Bir tarafta AKP’ye dönük kapatma davasının gündeme getirdiği siyasi belirsizlik... Diğer tarafta Ergenekon Operasyonu’nun yarattığı şaşkınlık... Ayrıca kimilerinin Türkiye’yi, "ya AKP, ya darbe" ikilemine itme çabası...
Üstüne ABD Konsolosluğu’na saldırı girişimi, üç polisin şehit olması, üç teröristin ölmesi...
Bu ortamda Lehman Brothers’ın Türkiye’de ofisini büyütmesi, en azından işlerin önemli ölçüde "siyasetten bağımsız" da yürüyebildiğini göstermesi açısından önemli...
Fenerbahçe’nin piyasa değerinde mantık var mı
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Finansbank Grup CEO’su Ömer Aras, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu...
Lehman Brothers’ın Türkiye Ofisi için düzenlenen buluşmada Türk bankacılık ve finans sektörünün önde gelen bu isimlerini birarada bulmuşken sordum:
Æ Fenerbahçe Sportif A.Ş.’nin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki piyasa değerinin 2 milyar dolara çıkmasında bir mantık var mıdır?
Fanatik Fenerbahçeli Ergun Özen yanıtladı:
Æ Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Bazı isimleri sıralayarak araya girdim:
Æ Bazı ünlü Fenerbahçeli işadamları hisse topluyor olabilir mi?
Ergun Özen’den uyarı geldi:
Æ Kimsenin ismini böyle bir söylentiye karıştırmamak lazım.
Galatasaraylı Ömer Aras takıldı:
Æ 29.4 milyon Euro’ya Güiza’yı aldılar ya, Fenerbahçe’nin değeri ondan böyle yükselmiştir...
Alarko Şirketler Gurubu Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu itiraz etti:
Æ Arkadaşlar bu şirketin EBITDA’sı (FVAÖK-faiz, vergi ve amortisman öncesi kár) ne kadar ki? Bu rakam 200 milyon dolara yakın olmalı ki, 2 milyar dolarlık değer bir mantığa otursun.
Hüsnü Özyeğin, Beşiktaş taraftarı olarak yorum yapmamayı yeğledi...
Kısacası Fenerbahçe Sportif’in piyasa değerini 2 milyar doların üzerine çıkarıp döndüren etkenleri incelemekte yarar var...
Geliri eğitime giden şarabı restoranda pahalı satmayız
ÇİMENTAŞ Genel Koordinatörü Mustafa Güçlü ve eşi Övül Güçlü’ye birlikte geçenlerde bir akşam İstanbul’da Marmara Pera Oteli’nin tepesindeki Mikla adlı restorana gittik.
Şarap listesine göz gezdirirken, bankacı Akın Öngör’ün Manisa Akhisar’da ürettiği Selendi şarabının fiyatı dikkatimi çekti, 45 YTL’ydi. Birkaç ay önce aynı şarabın İstanbul’un önde gelen bir başka restoranında 105 YTL’den müşteriye sunulduğunu görmüştüm.
Mikla’daki garsonlara, "Selendi sizde neden 45 YTL? Bir restoranda 105 YTL fiyat görmüştüm. Terslik kimde?" diye sordum: "Akın-Gülin Öngör çifti Selendi’nin gelirini Manisa Akhisar’da okul yaptırmaya aktarıyor. Ortada böyle bir amaç varken, Selendi’nin üzerine büyük restoran kárı koyamazdık."
Buradan aldığım mesaj, "Selendi içmek isteyeni fazla restoran kárıyla ürkütmeyiz, her şişede Akhisar’daki okula bir tuğla daha eklenmesine katkı sağlanmasının önünü açarız" oldu...