Paylaş
Yapımı 1996’da başlayan ilk fabrika, 1999’da devreye girdi. Türkiye’nin Cumhuriyet dönemindeki en derin ekonomik krizini yaşadığı 2001’de ikinci fabrikanın temeli atıldı. İkinci fabrikada üretim 2005 yılında başladı. İkinci fabrikada üretim çarklarının dönmeye başladığı 2005’te 3’üncü fabrikanın temeline kazma vuruldu.
3’üncü fabrika 2007 yılında devreye alınırken, 4’üncü fabrika için harekete geçildi. 4’üncü fabrikadan ilk ürün, global krizin başladığı 2008 yılında alındı. Global krize rağmen aile yatırımdan geri durmadı. 2009-2010 döneminde 5’inci fabrikayı da tamamlayıp, üretimini artırdı.
Fabrikaların 5’i de aynı OSB’de bir birine yakın noktalarda yerini aldı. 2010 yılında söz konusu ailenin fertlerinden biri 5 fabrikalarının bulunduğu OSB’nin başkanlığına seçildi. 2012’de diğer fabrikalarına yakın bir arsa, yatırımını gerçekleştiremeyen şirket tarafından OSB’ye iade edildi. O arsayı satın almaya karar verdiler. 139 dönümlük arsa 8 milyon liraya yeni sahibine geçerken “tahsis kuralı” da şöyle işledi:
- 3 yıl içinde planlanan yatırım yapılacak. Bu süre içinde yatırım olmazsa, arsa OSB’ye iade edilecek.
Tahsisli arsa ile birlikte şirkete tanınan teşvik şöyleydi:
- Yatırım bedeline endeksli olarak Kurumlar Vergisi yüzde 10 uygulanacak.
Şirket 2012’de satın aldığı arsa yerine daha önce elinde bulunan, diğer fabrikalarına yakın bir noktada 2013’te 6’ncı yatırımına başladı. 6’ncı fabrika da 2014’te devreye girdi. Şirket 2015’te yatırıma mola verdi. 2012’de satın alınan arsada yatırıma 3 yıllık süre 6 ay geçtikten sonra başlanabildi.
O arsadaki yatırım yavaş ilerlerken, 2017’de 7’nci fabrikanın temeli atıldı. 7’nci fabrika bugünlerde üretime geçmek üzereyken, ilgili Bakanlıktan OSB yönetimine bir yazı gönderildi:
- Bölgeniz içindeki .... ada ...... parsellerin tahsis iptali yönünde işlem yapılması gerekiyor. Tahsis iptalini 30 gün içinde bize bildirin.
OSB Başkanı yazıyı okuyunca şaşırdı:
- Bu bizim 200 milyon liralık yatırım yapacağımız arsa. Tahsis süremizi 6 ay geçirdik ama yatırıma başlamış durumdayız.
Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarına döndü:
- Bu arsanın olduğu noktada OSB’miz altyapı yatırımlarını bitirmemişti. Yol, su, elektrik bağlantısı bu yıl tamamlandı. Yani, zaten yatırıma başlayamazdık.
Yazının son bölümünü okudu:
- İlgili arsanın tahsis iptali 30 gün içinde bildirilmezse, OSB Kanunu’nun 23’üncü maddesi gereğince işlem yapılacak.
Maddenin ne olduğunu iyi biliyordu:
- Buna göre, aile şirketimiz o arsayı iade etmezse, bütün yönetim kurulunun görevden alınması gündeme gelecek.
Yönetim kurulu üyelerine sordu:
- Tahsis süresini 6 ay geçirdik ama şu ana kadar o arsada yatırımın 65 milyon liralık kısmını tamamladık. Şimdi, inşaatı yıkıp o arsayı iade mi edelim?
Yanıtı beklemeden sürdürdü:
- Tahsis süresinin aşılması ilk kez mi oluyor? Türkiye’deki OSB’lerde tahsis süresi aşılmış, halen mevcut sahiplerinde olan 3 bin 500 arsa var.
Şu noktanın altını çizdi:
- OSB’mizde o arsayı geri alacak kaynak var mı?
Evet, OSB Kanunu, “Verilen sürede yatırım olmazsa, tahsis iptali gündeme gelir” diyor...
Ama gecikmeli de olsa başlamış yatırım yok sayılabilir mi?
Başka çözüm yolu bulunamaz mı?
BİR SANAYİ TESİSİ KURMANIN ZEVKİ HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ
YAŞAR Eğitim ve Kültür Vakfı, Yaşar Holding’in kurucusu Selçuk Yaşar’ın 1994’ten 2012’ye kadar yazdığı 6 kitaptan alıntılarla bir derleme yaptı:
- Selçuk Yaşar... Yaşamı, Hatıraları, Öğütleri...
Yaşar’ın kitabın ilk sayfasındaki “Hayat Nedir, Ne Değildir?” sorusuna verdiği yanıtlara baktım:
İnsanın bir felsefesi olması lazım. Koyun gibi yaşamak marifet değildir. Ne iş yapıyorsan, bir ilke, bir hedef seçmeye mecbursun. Yoksa boşa yaşamış olursun.
Aşırılık, suistimal, öfke, zevk-i sefa hayatı daha da kısaltır.
17 Ocak 1925 Rodos doğumlu Selçuk Yaşar’ın şu sözleri dikkatimi çekti:
- 1930 yılında Rodos’tan gelip İzmir Karşıyaka’ya yerleştik. Rodos bir hayal, Karşıyaka, Türkiye benim gerçek vatanımdır.
“Milli Koruma Kanunu” döneminden şu bölümün altını çizdim:
- 19 yaşındaydım. Dükkanımıza bir gün “Milli Koruma Kontrolörleri” geldi. Katiplerimiz telaşlandı. Ben kabadayılık yaptım. O esnada babam geldi. 5 kişi hapse atıldık. Ben ve 2 kişi bir haftada çıktık. Babam ve tezgahtar 8 ay sonra beraat etti. Hiçbir suçumuz yokmuş. Bu acı, bu isyan duygusu, haksızlık, dört elle işe sarılmama yol açtı. Istırap bazen faydalıdır...
Şu cümleler, yatırım duygusunu ortaya koydu:
- Bir sanayi tesisi kurmanın zevki hiçbir şeye benzemez. Ne dükkan açmada, ne arazi, ev, köşk satın almada o heyecan vardır. Dünyada üretim kadar zevkli iş yoktur...
Paylaş