Paylaş
- İstanbul Küçükçekmece’de Muş yemekleri yapan küçük bir lokanta var. Birlikte gidelim.
Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Ayaydın-Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın ve Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım’la birlikte “Bibim” adlı küçük lokantada Selahattin Akaydın’a konuk olduk.
Önce “Bibim” kelimesinin nereden geldiğini anlatmam gerek. Benim doğum yerim Malatya dahil, Doğu’daki bazı kentlerde babanın kızkardeşi için “hala” yerine “bibi” kelimesi kullanılır. Annenin kızkardeşine de “teyze” yerine “hala” denir.
Bu kısa bilgiden sonra Selahattin Akaydın’ın ve kuzenlerinin Muş’taki yatırımlarına döneyim. Akaydın, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanlığı döneminde, 7-8 yıl önce Muş’a birlikte yaptığımız seyahatte verdiği sözleri tuttu:
- Ben Muş’ta Güray Ayakkabı’yı, başta Fahrettin Akaydın olmak üzere amca çocuklarım da Akaydın Tekstil ve Bacco Tekstil’i kurduk. Fabrikalarımız şu anda çalışıyor.
- Kaç kişi istihdam ediyorsunuz?
- Ayakkabıda 107 kişi, tekstil-konfeksiyonda da 350 kişi çalışıyor.
- Yatırımı Muş’ta yaptığınıza göre önemli teşviklerden yararlanmış olmalısınız...
Akaydın gülümsedi:
- İstanbul’dan Muş’a makine taşıdım. Makinelerimizden 3’ü çok eskiydi, yerine yenilerini koydum. Bildirdiğimiz sayıda makineyi Muş’a götürmediğimiz için “taşınma teşviği”miz iptal edildi.
Sonra bir örnek daha verdi:
- Bazı teşviklerle ilgili başvurularımızı yaparken “50 kişi istihdam edeceğiz” demişiz. Hem ayakkabıda, hem konfeksiyonda istihdam sayımız yükseldi. Bu durum da aleyhimize işledi.
- Nasıl aleyhinize işledi?
- Bize, “50 kişi istihdam edeceğinizi bildirmiştiniz” diyerek, sadece o sayıda işçimizin SGK primi konusunda teşvikten yararlandırıyorlar.
Süleyman Orakçıoğlu araya girdi:
- Türkiye’ye aslında “zihniyet teşviği” gerekiyor. Ziyniyet değişmeden teşvikler gerçek anlamda kolay kolay uygulanamıyor.
- Muş’a yatırım yapmış olmaktan memnun musunuz?
- Bizim yatırım yapmamız, Muş’a önemli hareket kazandırdı. Şu anda fabrikalarımız iyi çalışıyor.
- Muş’taki ayakkabı cironuz ne kadar?
- 7-8 milyon lirayı bulduk. Üstelik 550 bin dolarlık da ihracat yaptık.
- Kimlere ayakkabı üretiyorsunuz?
- LC Waikiki, Collezione gibi Türk markaları, Muş’ta üretime destek vermek için bazı siparişlerini oraya kaydırıyor. Kendi markalarımız Sky ve Cott’u orada üretiyoruz.
- Konfeksiyonda hangi markalara üretiminiz var?
- Ralph Loren, Hugo Boss, Quicksilver gibi markalara üretim yapılıyor.
Selahattin Akaydın’la konuşurken Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş’un 7-8 yıl önce Muş’ta verdiği sözü anımsadım:
- Muş’ta üzüm bağları oluşturup, şarap fabrikası kurabilirim.
Karakuş, babasının, “Şarap işine girersen hakkımı helal etmem” sözü üzerine bu projeden vazgeçti. Başta Zafer Çağlayan olmak üzere o günlerde Muş’ta olan ekipten herkes Karakuş’a yüklendi:
- Madem öyle üzüm suyu fabrikası kur...
Hazır yeni teşvik sistemi açıklanmak üzereyken başta hemşehrisi Zafer Çağlayan olmak üzere ilgili bakanlar Selahattin Akaydın’ın yaşadığı gibi örnekleri dinlese, “Doğu’ya çok cazip destekler”i ona göre belirlese olmaz mı?
800 milyon dolar ucuz ayakkabı için değil
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan’ın geçen gün Türkiye’nin ithalat haritasını açıkladığı toplantıda 800 milyon doları aşan ayakkabı ithalatına değinince sordum:
- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ayakkabı sektörünün önemli oyunculardan Ziylan Grubu ailesinden. Ayrıca Selahattin Akaydın da burada. İthal edilenler ucuz ürünler değil mi? Bunun için getirmiyorlar mı?
Aynı günkü TÜSİAD toplantısına yetişmek üzere sorumun yanıtını alamadan çıktım. Sonra Selahattin Akaydın aradı:
- Soruna yanıt vermek üzere Sayın Bakan’dan izin istedim. Orada söz vermedi, “Vahap Munyar’ı kendin ara” dedi. Bu dönemde artık ithalat ucuz ayakkabı ağırlıklı değil. Daha çok dünyanın bilinen önemli markaları ithal ediliyor.
Yine Muş’tan örnek verdi:
- 100-150 bin çifti bulan, aşan siparişler olursa Çin’deki maliyetin altına bile inilir.
Büyük siparişlerde Çin fiyatına iniyor
SELAHATTİN Akaydın, Muş’ta üretimin gelişmesi konusunda işadamlarından destek gördüklerini belirtti:
- Fikret Evyap, bize 20 bin çift ayakkabı siparişi verdi. Hepsini Van’a bağışlıyor.
BİM’in siparişine değindi:
- Ayakkabıda büyük sipariş verenlerden biri BİM oldu.
- Kaç adet?
- 100 bin çift. Böyle büyük siparişlerde üretim maliyeti Çin’in düzeyine inebiliyor.
Tekel deposuyken 24 bekçi vardı, şimdi 2’ye düştü
SELAHATTİN Akaydın, Muş’ta üretim yaptıkları yerin eski Tekel depoları olduğunu vurguladı:
- Tekel depolarında 24 bekçi görev yapıyordu.
- Şimdi durum ne?
- Şimdi 450’si bizde olmak üzere 1500 kişiye istihdam yaratan işler gelişti.
- Ya bekçi sayısı?
- Bekçi sayısı 2’ye indi.
Başbakan fabrikayı gezerken gözleri doldu
SELAHATTİN Akaydın, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Muş’taki ayakkabı fabrikasını gezdiği anı anımsadı:
- Sayın Başbakanımızının bana ilk sorduğu soru, “Personel sigortalı mı?” oldu.
- Siz ne yanıt verdiniz?
- Kendisine, “Sayın Başbakanım, biz sigortasız eleman çalıştıramayız” yanıtı verdim.
Sayın Başbakanımız Muş’ta üretim yapmamızdan çok mutlu oldu. Fabrikamızı birlikte gezerken gözlerinin dolduğunu gördüm.
Paylaş