3.5 yıl Türkiye’de çalıştı Alman devi MAN Holding’in kaptan köşküne yerleşti

Önce kompleksi gezdik, Neoplan otobüslerinin 75 yılını izledik, ardından yemek salonuna geçtik. Masaya oturduğumuzda MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret CEO’su Tuncay Bekiroğlu, ön masayı işaret etti:

- Bakın MAN Ticari Araçlar ve MAN Holding’in yeni CEO’su Georg Pachta-Reyhofen de o masada. Kendisi 3-3.5 yıl kadar Türkiye’de görev yapmıştı.
Hemen bize verilen programa baktım, yapacağımız özel görüşmeler içinde yeni CEO Georg Pachta-Reyhofen yoktu:

- Madem 3-3.5 yıl Türkiye’de çalıştı, bizim kendisiyle mutlaka görüşmemiz lazım.
MAN Holding Kurumsal İlişkiler Başkanı Nina Gutzeit’e isteğimizi ilettik, ertesi günkü basın toplantısı sonrası için sözleştik. Georg Pachta-Reyhofen’le söze doğal olarak Türkiye’deki görev döneminden girdik:

- Türkiye’ye 1 Ocak 1996’da geldim, Ağustos 1999’a kadar çalıştım. Benim için çok önemli bir deneyimdi. Benim göreve geldiğim günlerde MAN, Türkiye’deki şirketi İş Bankası’ndan yeni devralmış, doğrudan yabancı sermayeli bir şirket haline dönüşmüştü.
Pachta-Reyhofen, o günlere dönünce, MAN’ın Türkiye’deki serüvenini anımsadım. MAN, Türkiye’de uzun süre Ercan Holding’le birlikte yürümüş, Ankara’ya motor fabrikası kurulduğu günlerde hükümetin verdiği sözleri tutmaması, sıkıntıya yol açmıştı. Ercan Holding, o sıkıntılı günlerde MAN Türkiye’yi İş Bankası’na devretmişti.

İş Bankası’nın MAN Türkiye’nin başına oturttuğu Tunç Koman, Alman devini Türkiye’ye doğrudan yatırımcı olarak gelmeye ikna etmiş, böylece yeni dönem başlamıştı. Almanya’dan gönderilen Wolfgang Fahrnberger, Koman’la el ele vermiş,
MAN Türkiye’yi ayağa kaldırmak için kolları sıvamıştı. Pachta-Reyhofen o günlerden söz ediyordu:

- 10 yıl kadar MAN Avusturya’da görev yapmıştım. Oradaki deneyimimi MAN Türkiye’nin yeniden canlanmasında kullanabileceğim düşünülmüştü. Fahrnberger’in yönetiminde hızla kolları sıvadık, 6 ay sonra Lines Coach adlı otobüsümüzü vitrine çıkardık.
Pachta-Reyhofen, MAN’ın Türkiye’ye o günlerde doğrudan yatırımcı olarak girmesinin altında yatan bakışı ortaya koydu:

- MAN, Türkiye’yi kısa vadeli çıkarlar için değil, uzun dönemli bakıyordu.
Türkiye’de oluşan ekibin çabaları Pachta-Reyhofen’i çok etkilemişti:

- Almanya veya Avusturya’da olsa, o kadar hızlı iş yapamazdık. Türkler’in çok hızlı öğrendiğini, kendilerini işe adadıklarını gördüm.

- Türkiye’nin kariyerinize etkisi nedir?

- Türkiye’de yaşadığım iş deneyimi, bana çok büyük katkı yaptı.
Basın toplantısında MAN yönetimini tümüyle değişmiş görünce sorduk, Pachta-Reyhofen yanıtladı:

- Grubumuz bazı sorunlar yaşadı.
150 milyon Euro dolayında ceza ödedik.
MAN’ın 7 ülkede rüşvet verdiği iddiaları gündeme gelmiş, Almanya’da bu konuda soruşturma başlamıştı... MAN Holding, olayın daha fazla gündemde kalmasının önünü kesmek için 150 milyon Euro ceza ödemeyi kabullenmiş, tüm yönetimi de değişmişti...
MAN Holding’in CEO’su Hakan Samuelson ile Ticari Araçlar CEO’su Anton Weinmann gitmiş, iki koltuğa da Pachta-Reyhofen oturmuştu...
Yolu Türkiye’den geçen Pachta-Reyhofen’in MAN Holding’in “kaptan köşkü”ne yerleşmesi, MAN Türkiye için önemli fırsat gibi görünüyor...

Üretim 993 otobüse ciro 165.4 milyon Euro’ya iniyor

DÜNYADA ve Türkiye’de 2010 yılı genellikle, “krizden adım adım çıkış dönemi” gibi görünse de otobüs-kamyon gibi ticari araçlarda durum hiç de içaçıcı değil.

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret CEO’su Tuncay Bekiroğlu’na da Türkiye’deki durumu sorduk, rakamları sıraladı:
· 2008 otobüs üretimi: 1696 adet
· 2008 otobüs satışı: 1710 adet
· 2008 MAN Türkiye cirosu: 276.8 milyon Euro
· 2009 otobüs üretimi: 1544 adet
· 2009 otobüs satışı: 1576 adet
· 2009 cirosu: 272.2 milyon Euro
· 2010 otobüs üretim hedefi: 993 adet
· 2010 otobüs satış hedefi: 993
· 2010 ciro hedefi: 165.4 milyon Euro

Tuncay Bekiroğlu, 2010’da üretim ve satışların ciddi anlamda düşecek olmasının gerekçesini şöyla anlattı:

- 2008’den 2009’a sarkan siparişlerimiz vardı. Dolayısıyla 2009’u otobüste “iyi kurtardık” sayılır. 2009’dan 2010’a sarkan siparişler çok azaldı.

- Ankara’daki fabrikada üretim kapasitesi ne kadar?

- Yılda 2 bin otobüs üretilebiliyor.

- Yani, fabrika yüzde 50 kapasiteyle çalışacak.

- Maalesef öyle.

- Ya ihracat?

- 993 otobüsün 750’sini ihraç edeceğiz. 165.4 milyon Euro’luk cironun yüzde 75’i ihracattan sağlanacak.

Biz MAN Holding CEO’su Georg Pachta-Reyhofen’e hâlâ, “Türkiye’ye yeni yatırım planı var mı?” diye soruyoruz, MAN Türkiye yönetimi yüzde 50’ye düşen kapasite kullanımı en azından 2009 düzeyine çıkarabilmenin yollarını arıyor...

Yani, işler hiç de dışardan göründüğü kadar kolay yürümüyor...

Ankara Belediyesi 1200 otobüse çıktı ‘başarı öyküsü’ sayıldı

CEO Georg Pachta-Reyhofen başkanlığında gerçekleşen toplantıda yapılan sunumlar, Avrupa’da özellikle kamyon pazarının ciddi anlamda 2009 yılını “çöküş”le geride bıraktığını ortaya koydu... Otobüs ise az da olsa durumu kurtarmıştı...

Sunumlarda dikkat çeken ayrıntılardan biri de, MAN Türkiye’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne 100 şehiriçi otobüsü daha satacağı konusuydu.

Konuyu MAN Ticari Araçlar Pazarlama, Satış ve Servisten Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Frank Hiller’e sorduk:

- Ankara Belediyesi’ne vereceğimiz otobüs sayısı toplam 1200’ü bulacak. Bu bizim için başarı öyküsüdür.
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret CEO’su Tuncay Bekiroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne gerçekleştirdikleri satıştan ayrıntı verdi:

- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu konudaki pazarlıklarla bizzat ilgilendi. Onun sayesinde Ankara’daki fabrikamıza doğalgazlı
otobüs üretimi yatırımı gerçekleştirildi.

O yatırım sayesinde de bugün gelinen noktada Ankara’daki şehiriçi otobüs sayımız 1200’e çıkacak.

MAN’ın Ankara’daki fabrikasında otobüs üretiminin bu yıl 993’e kadar düşeceği dikkate alındığında, Ankara Belediyesi’ne 2-3 yılda satılması söz konusu olan 1200 otobüsün “başarı öyküsü” diye tanımlanmasının nedeni ortaya çıkıyor...

Dışarda yanlış algı var oysa Türkiye çok güvenli

MAN Holding CEO’su Georg Pachta-Reyhofen, Türkiye’den çok olumlu izlenimlerle ayrılmış:

- Öncelikle Türkiye, dışarda çok yanlış algılanıyor...

- Ne anlamda?

- Kimileri Türkiye’yi “güvenli değilmiş” gibi algılıyor. Oysa Türkiye çok güvenli bir ülke... 1996-1999 döneminde evimi de arabamı da kilitlemezdim. Hiçbirşey olmazdı. Bunu Avrupa’daki bir ülkede yapamazsınız.

Türkiye’nin yeri zaten çok sağlam

MAN Holding’in CEO’su Georg Pachta-Reyhofen’e sorduk:

- Siz Türkiye’yi gayet iyi biliyorsunuz. MAN’ın Türkiye’ye daha fazla yatırım yönlendirmesi söz konusu olacak mı?

- Türkiye’nin MAN Grubu içindeki yeri çok sağlam. Zaten ciddi yatırım yapmış durumdayız. Şimdi önemli olan Ankara’daki üretim potansiyelini iyi değerlendirmek.